Batı, Faslı yeteneklerin peşinde

Ülkede 1,5 milyon genç iş arıyor, diploma sahipleri ve kadınlar ön planda

Aliaa Abou Khaddour
Aliaa Abou Khaddour
TT

Batı, Faslı yeteneklerin peşinde

Aliaa Abou Khaddour
Aliaa Abou Khaddour

Muhammed eş-Şarki

Ekonomik büyümenin yeniden canlanması, bu yılın ilk yarısında 86 bin kişinin işini kaybetmesine tanık olan Fas’ta işgücü piyasasına olumlu yansımadı. Bu durum da işsizlik oranını, aktif kategorideki toplam işçi sayısının yüzde 12,4’üne çıkardı. Bu oran, 2019’da sadece yüzde 8 olan Kovid-19 salgını öncesinde kaydedilen oranlardan çok daha yüksek.

Pandemi, Fas ekonomisinin büyümesinde yüzde 7’lik bir düşüşe ve 2020’de yaklaşık yarım milyon iş kaybına neden oldu. Büyüme, 2021 yılında yüzde 8 oranında toparlandı ve banka finansmanı yoluyla 12 milyar dolarlık ek yatırım yapıldı. Ancak buna rağmen Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşı, artan fiyatlar, enflasyon, benzeri görülmemiş faiz oranları ve iklim değişikliği gibi nedenlerin birleşmesi, 2022’de Fas ekonomisine zarar verdi. Ayrıca kuraklık, su kıtlığı ve aktif kategorinin yüzde 29’unun çalıştığı zayıf tarımsal üretim nedeniyle de büyüme yüzde 1,3’e geriledi.

Hükümet, 2024 yılı bütçe taslağına ilişkin çerçeve belgesinde koşullu etkilerle yüzleşmek, sosyal devletin temellerini oluşturmaya ve yapısal reformlara devam etmek ve kamu maliyesinin sürdürülebilirliğini artırmak için dört öncelik belirledi. Mevcut on yılın ortasında makroekonomik dengelerin korunması ve borç oranlarının GSYİH’nın yüzde 60’ına düşürülmesi amacıyla bütçe açığının yüzde 4,5’ten yüzde 4’e düşürülmesi ile 2023 sonunda büyümenin yüzde 3,4'ten yüzde 3,7'ye yükselmesi bekleniyor.

Enstitü ve üniversite mezunları arasında işsizlik oranı yüzde 19,2 olarak tahmin edilirken, eğitimsizlerde bu oran yüzde 4,5’i geçmiyor. Bu durum, eğitimin her zaman kariyer gelişimine olanak sağlamadığı anlamına geliyor.

Hükümetten bağımsız ekonomik ve sosyal çalışmalar kurumu olan Planlama Yüksek Komisyonu’nun hazırladığı raporda, 2022’nin ikinci çeyreği ile 2023’ün ikinci çeyreği arasında işsiz sayısının 156 bin kişi arttığı belirtildi. Böylece iş arayanların sayısı 1,54 milyon kişiye yükseldi. Daha önce bu sayının 1,38 milyon kişi olduğu tahmin ediliyordu, bu da bir yılda yüzde 11’lik bir artışı temsil ediyor. Ortalama ulusal işsizlik oranı, aktif kategoride yüzde 11,2’den yüzde 12,4’e yükseldi. Bu oran, kentlerde yüzde 16’ya, kırsal kesimde ise yüzde 5,7’ye karşılık geliyor. Ayrıca 24 yaş altı gençlerde bu oran yüzde 33,6 ile daha yüksek, kızlarda ise yüzde 32 düzeyinde. Aynı şekilde bu oran, yaşla birlikte azalarak 35- 44 yaş arası kişilerde ise yüzde 7,2 olarak görülüyor.

Enstitü ve üniversite mezunları arasında işsizlik oranı yüzde 19,2 olarak tahmin edilirken, eğitimsizlerde bu oran yüzde 4,5’i geçmiyor. Bu da eğitimin her zaman kariyer ilerlemesine yol açmadığı, aksine kariyer engeli oluşturabileceği anlamına geliyor. Bu da eğitimin her zaman kariyer ilerlemesine yol açmadığı, aksine kariyer engeli oluşturabileceği anlamına geliyor. Yanlış eğitim tercihi, dildeki zayıflık dijital araçların kullanımında kariyer engeli bile oluşturabilir.

cvdfbg
Fas’ın Kuneytire şehrinde çilek toplayan işçiler (AFP)

Bu durum, eğitimli gençlerin önemli bir yüzdesinin işgücü piyasasında daha fazla fırsat sağlayan ülkelere göç etme arzusunu açıklıyor. Ayrıca bu, internet ve sosyal paylaşım sitelerinin kolaylaştırdığı bir tür açık seçim pazarında yetenek avlayan gelişmiş ülkelere fayda sağlayan bir kriz. Resmi istatistikler, Avrupa ve Kanada’ya çoğu doktor, mühendis, mucit ve bilgisayar programcısı olmak üzere yılda yaklaşık 6 bin kişinin beyin göçünden söz ediyor.

Hükümet, mezunların işgücü piyasasındaki fırsatlarını iyileştirmek amacıyla Fas üniversitelerindeki öğretim müfredatına köklü değişiklikler ve reformlar getirmeyi, başta İngilizce olmak üzere yabancı dil yeterliliklerini geliştirmeyi ve bilimsel araştırmalarda dijital teknolojinin kullanımını yaygınlaştırmayı planlıyor. Zira ülkede müşteri siyaseti (Klientalizm) ve akrabalık çıkarlarındaki artış karşısında istihdam yönetiminin azaldığı kamu sektöründe ve devlet dairelerinde istihdam fırsatları neredeyse yok oldu.

Özel sektörün ihtiyaç duymayabileceği veya edebi, hukuki, felsefi uzmanlıklar ve diğer eski uzmanlıklar gibi güncelliğini yitirmiş alanlara dayanması nedeniyle eğitim müfredatı, işgücü piyasasının gelişmesinin önündeki engellerden biri olarak kabul ediliyor. İşgücü piyasasında birçok mesleği tehdit edebilecek yapay zekaya olan bağımlılığın yaygınlaşmasına ilişkin endişeler artıyor.

İşgücü piyasasında düşüş

Çoğu analistin görüşüne göre ekonomik büyüme; teknoloji ve makine kullanımını da içerecek şekilde değişen işgücü ve üretim standartları nedeniyle özel sektördeki iş tekliflerinde artık benzer bir gelişme sağlayamıyor. Gerçek şu ki, yeni nesillerin iş fırsatlarına ilişkin korkuları, çok fazla seçeneğe sahip olan ve toplumun işe bakış açısı, takdiri ve her mesleğe saygısı ile korunan önceki neslin korkularından daha ağır basıyor.

Fas’ta çeşitli iş ve faaliyetlerde çalışan toplam işçi sayısının 11 milyon olduğu tahmin ediliyor. Bu kişilerin çalışmaları, sektörlere göre tarım ve balıkçılık (yüzde 28,6), sanayi (yüzde 12,2) ve idari ve ticaret dahil hizmetler (yüzde 48) şeklinde dağılıyor.

2023’ün ikinci yarısındaki son nüfus sayımına göre aktif nüfusun 12,5 milyon kişi olduğu tahmin ediliyor. Bu da çalışma çağındaki bireylerin ulusal faaliyetlerinin yüzde 45’ini temsil ediyor. Bu oran yıllar önce yüzde 54’ün üzerindeyken, şu anda erkeklerde yüzde 70, kadınlarda ise yüzde 21 seviyesinde. Aynı nüfus sayımına göre Fas’ta çeşitli iş ve faaliyetlerde çalışan toplam işçi sayısının 11 milyon olduğu tahmin ediliyor. Bu kişilerin çalışmaları, sektörlere göre tarım ve balıkçılık (yüzde 28,6), sanayi (yüzde 12,2) ve idari ve ticaret de dahil hizmetler (yüzde 48) şeklinde dağılıyor.

Hükümetin ‘Uraş’ projeleri

Hükümet, 2022 ve 2023 bütçelerinde proje sahiplerine ve startup şirketlerine yönelik, kademeli olarak iş dünyasına girme hedefiyle ‘fırsat’ adı altında fon önerdi. Bununla gerekli kalitede işlerin bulunmadığı durumlarda, gençlerin küçük şirketler kurmasını teşvik etmek amaçlanıyor. Bu projelere 230 milyon dolar tahsis eden hükümet, 10 yıl boyunca faizsiz olarak her proje için yaklaşık 11 bin dolar tutarında tahmin edilen kredilerle 10 bine yakın projeyi, 10 bin dirhem (yaklaşık 1,1 bin dolar) bedelsiz katkıyla finanse ettiğini açıkladı.

Aynı şekilde zanaatkarları ve belgesi olmayanları, özellikle de kadınları ve banliyölerde, kırsal bölgelerde yaşayanları hedef alan Ulaş 2 programını da başlattı. Programla, devlet garantili ticari bankalardan finansman sağlanarak gelir getirici projeler oluşturmak amaçlanıyor. Aynı şekilde bu projelerin amacı, Faslı kadınların üretken dokuya katılımını artırmak ve gelirlerini ve işlerini iyileştirmektir ki, bu kadınların bir kısmı hassas koşullardaki ailelerden sorumludur.

İstatistikler, kadınların çalışmasının son on yılda aktif kategorinin yüzde 20’sinin altına düştüğünü ortaya koydu. Öyle ki, sanki sözde ‘Arap Baharı’, Kuzey Afrika bölgesindeki bilişsel gelişime rağmen kadınların çalışma ve sosyal ilerleme konusundaki tutkularını yansıtıyor. Zira bu on yılda, muhafazakâr düşünce genişledi ve yerel ekonomi, hala bu düşüncenin ideolojik sonuçlarından mustarip. Aynı şekilde bu düşünce, iş arayan kadınların statüsünün geliştirilmesinin karşısında duruyor.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al-Majalla dergisinden çevrilmiştir.



Suudi ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 4,8 büyüdü... Petrol dışı faaliyetler büyümenin yüzde 50'sini oluşturuyor

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)
TT

Suudi ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 4,8 büyüdü... Petrol dışı faaliyetler büyümenin yüzde 50'sini oluşturuyor

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)

Suudi Arabistan ekonomisi, 2025’in üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 4,8’lik reel büyüme kaydetti. Bu büyüme, ülkenin olumlu ekonomik performansının devam ettiğini gösterirken, petrol dışı faaliyetlerin ana itici güç olduğu gözlendi. Mevsimsel olarak düzeltilmiş reel gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,4 arttı.

Suudi Arabistan Genel İstatistik Kurumu’nun (GASTAT) nihai verilerine göre, yıllık büyüme oranı, ekim ayında açıklanan ön tahminlerdeki yüzde 5’lik seviyenin biraz altında kaldı. Buna rağmen 2025’in en hızlı büyümesi olarak kayda geçti.

Yıllık toplam büyümeye en büyük katkıyı, 2,4 puan ile petrol dışı faaliyetler sağladı; bu oran, toplam yüzde 4,8’lik büyümenin yüzde 50’sini oluşturuyor. Petrol faaliyetlerinin katkısı ise 2 puan oldu. GASTAT, petrol dışı faaliyetler için büyüme tahminini yüzde 4,5’ten yüzde 4,3’e düşürürken, petrol faaliyetleri büyüme tahminini ise yüzde 8,2’den yüzde 8,3’e yükseltti.

Büyümede, ağustos sonunda OPEC+ ittifakının gönüllü üretim kesintilerinin sona ermesinin ardından petrol üretimindeki kademeli artışın etkisi oldu. Suudi Arabistan, eylül ayından itibaren günlük 547 bin varil artışla üretimini yükseltti ve kasım ayında buna ek olarak günlük 137 bin varil artış gerçekleştirdi.

Bunun yanı sıra, kamu faaliyetleri ve ürünler üzerinden alınan net vergiler de büyümeye her biri 0,2 puanlık sınırlı katkı sağladı.

Mevsimsel düzeltmelerle (çeyreklik bazda) bakıldığında, petrol ve petrol dışı faaliyetler sırasıyla büyümeye 0,8 ve 0,3 puanlık katkı sağladı.

Faaliyet türlerine göre performansa bakıldığında, tüm ekonomik faaliyetler yıllık bazda pozitif büyüme kaydetti. Üçüncü çeyrekte en hızlı büyüyen sektör, yıllık yüzde 11,9 ve çeyreklik yüzde 3,9 artışla petrol rafinajı oldu. Bunu, ham petrol ve doğalgaz faaliyetleri izledi; bu sektörler yıllık yüzde 7,3, çeyreklik yüzde 3,2 büyüme gösterdi. Elektrik, gaz ve su faaliyetleri ise yıllık yüzde 6,4, çeyreklik yüzde 1 oranında büyüme kaydetti.

Harcamaların bileşenlerine gelince, yıllık ve çeyreklik karşılaştırmalarda farklılıklar gözlendi. Özel nihai tüketim harcamaları yıllık yüzde 2,6 artarken, çeyreklik bazda yüzde 0,6 geriledi. Buna karşın, devletin nihai tüketim harcamaları yıllık yüzde 3,1 düşerken, çeyreklik bazda yüzde 1,4 arttı.

Toplam sabit sermaye oluşumu yıllık bazda yüzde 0,7 azaldı; ancak çeyreklik bazda güçlü bir artışla yüzde 6,2 yükseldi. Bu durum, üçüncü çeyrekte yatırım harcamalarının bir önceki çeyreğe kıyasla arttığını gösteriyor.

Dış ticarette ise performans, ihracattaki güçlü artışla desteklendi. İhracat yıllık yüzde 18,4, çeyreklik yüzde 7,5 yükseldi ve Suudi ürünlerine yönelik dış talebin güçlü olduğunu ortaya koydu. İthalat ise yıllık yüzde 4,3 artarken, çeyreklik bazda yüzde 1,2 azaldı.


ABD'deki Cumhuriyetçiler hayat pahalılığından endişeli

Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)
Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)
TT

ABD'deki Cumhuriyetçiler hayat pahalılığından endişeli

Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)
Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)

Gazze savaşında ateşkesin sağlanmasında kilit rol oynayan Donald Trump yönetimi, Ukrayna için de büyük çaba gösterirken ABD'deki Cumhuriyetçiler iç siyasetten endişe duyuyor.

Cumhuriyetçilerin önemli bir kısmı, hayat pahalılığı konusunun yeterince ele alınmadığını ve bunun gelecek yıl yapılacak ara seçimlerin sonuçlarına olumsuz yansıyacağını düşünüyor. 

Wall Street Journal (WSJ), Trump'ın danışmanlarının seçmenlerin ekonomik kaygılarının giderilmesini haftalardır önerdiğini, ekonominin güçlü olduğunu savunan ABD Başkanı'nınsa Demokratların bu konuyu gündemleştirme çabalarını göz ardı etmekten yana olduğunu bildiriyor.

WSJ'nin Beyaz Saray'daki kaynakları, buna rağmen Trump'ın danışmanlarının ABD Başkanı'nın 2026 başında yapacağı konuşmaların metinlerine ekonomi vurgusunu eklemeyi planladığını aktarıyor. 

Amerikan gazetesi, istihdamda ve işsizlik oranlarında istenen iyileşmenin henüz sağlanamadığını da öne sürüyor. 

Trump ve ona yakın isimlerse Demokrat Parti döneminden kalma sorunları, muhaliflerin kendilerini hedef almak için kullandığını iddia ediyor. 

Washington Post'un (WP) konuştuğu seçim stratejistleri, Joe Biden'ın kaybetmesine neden olan ekonomik problemlerin Donald Trump önderliğindeki Cumhuriyetçi Parti'nin adaylarını da vurabileceğini vurguladı. 

Trump'ın market fiyatlarını düşürmek için Brezilya kahvesi, meyve ve kırmızı et gibi bazı gıdalara yönelik gümrük vergilerini azalttığı, ilaç şirketleriyle indirime gitmeleri için müzakere yürüttüğü ve otomobil fiyatlarının düşmesi için adımlar attığı WP'nin haberinde hatırlatıldı.

Kısa süre önce yapılan Washington Post-ABC News-Ipsos anketi, Amerikalıların yüzde 62'sinin Trump'a ekonomide düşük not verdiğini ortaya koymuştu. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Washington Post


ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
TT

ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)

ABD uyuşturucu kaçakçılığını önleme gerekçesiyle Venezuela’ya baskıyı artırırken, Donald Trump’ın asıl hedefinin ülkedeki petrol yatakları olduğu belirtiliyor. 

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC+) üyelerine ve Genel Sekreter Heysem el-Gays’a pazar günü gönderdiği mektupta, ABD’nin petrol kaynaklarını ele geçirmek istediğini söylemişti. 

Maduro yönetimi, ABD’nin eylemlerinin ülkeyi "istikrarsızlaştırmayı" ve ihracat kapasitesini zayıflatmayı amaçladığını savunuyor. 

Mektupta, bu gerilimin devam etmesi halinde Venezuela’nın petrol üretiminin ve dünya piyasasının istikrarının "ciddi şekilde tehlikeye girebileceği" belirtilerek OPEC+ üyelerine dayanışma çağrısı yapılmıştı.

Kolombiya lideri Gustavo Petro da Trump’ın "uyuşturucuyla mücadeleyi bahane ederek Venezuela’daki petrol kaynaklarını ele geçirmeye çalıştığını" söylemişti. 

ABD Dışişleri Bakanlığı ise Karayipler’deki askeri yığınağın uyuşturucu kaçakçılığını ve düzensiz göçmen akışını engelleme amacı taşıdığını, Venezuela’nın petrol kaynaklarıyla ilgisi olmadığını savunmuştu. 

ABD Enerji Enformasyon Dairesi’ne göre Venezuela, dünyadaki ham petrol rezervlerinin neredeyse beşte birine sahip. Yaklaşık 303 milyar varil ham petrole denk gelen bu miktar, dünyadaki en büyük ham petrol rezervini oluşturuyor. 

Diğer yandan Karakas yönetimi gerek ABD’nin uyguladığı yaptırımlar gerek de ekipman eksikliği nedeniyle bu potansiyeli gerçek anlamda kullanamıyor. Latin Amerika ülkesi günde yaklaşık 1 milyon varil petrol üretiyor. Bu yüksek bir rakam olmasına rağmen küresel ham petrol üretiminin sadece yüzde 0,8'ini oluşturuyor.

CNN’in analizinde, ABD’nin benzin üretimine uygun hafif ham petrol çıkardığına ancak Venezuela’daki gibi ağır ham petrole sahip olmadığına dikkat çekiliyor. Ağır ham petrol üretimi dizel, asfalt ya da fabrikalarla diğer ağır ekipmanlarda kullanılıyor. 

Trump yönetiminin, bu petrol kaynaklarına ulaşmak için Maduro’yu devirip yerine "Batı yanlısı" bir lider getirmeyi deneyebileceği yorumu yapılıyor. Böyle bir senaryoda Karakas yönetimine uygulanan ağır ekonomik yaptırımları hafifletilebileceği ve Amerikan petrol şirketlerinin ülkede daha yoğun faaliyet gösterebileceği belirtiliyor.

ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını bu ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu tuttuğu Güneşler Karteli'ni (Cartel de los Soles) terör örgütü ilan etmiş, liderinin Maduro'nun olduğunu öne sürmüştü.

Bölgede eylülden bu yana en az 21 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 83 kişiyi öldürdü. 

Independent Türkçe, CNN, Fox News