Saudi Aramco emisyonları azaltmaya yönelik çözümler geliştirme çabalarına devam ediyor

Bu projeler, Saudi Aramco’nun küresel ısınmaya neden olan gazlarda sıfır nötre ulaşma isteğini destekliyor (Şarku’l Avsat)
Bu projeler, Saudi Aramco’nun küresel ısınmaya neden olan gazlarda sıfır nötre ulaşma isteğini destekliyor (Şarku’l Avsat)
TT

Saudi Aramco emisyonları azaltmaya yönelik çözümler geliştirme çabalarına devam ediyor

Bu projeler, Saudi Aramco’nun küresel ısınmaya neden olan gazlarda sıfır nötre ulaşma isteğini destekliyor (Şarku’l Avsat)
Bu projeler, Saudi Aramco’nun küresel ısınmaya neden olan gazlarda sıfır nötre ulaşma isteğini destekliyor (Şarku’l Avsat)

Enerji ve kimya alanında dünyanın önde gelen entegre şirketlerinden biri olan Saudi Aramco, küresel ısınmaya neden olan gaz emisyonlarının azaltılmasına yönelik çözümler geliştirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor.

Bunlar arasında düşük karbonlu hidrojen, karbondioksitin doğrudan havadan yakalanması ve karbondioksitin taşa dönüştürülmesini içeren yeni bir depolama teknolojisi ve jeotermal enerjiden yararlanma yer alıyor.

Bu projeler, Saudi Aramco’nun küresel ısınmaya neden olan gazlarda sıfır nötre ulaşma isteğini destekliyor. Aynı zamanda ülkenin 2060 yılına kadar net sıfır karbona ulaşma hedefini de destekliyor.

Projelerin detayları, başkent Riyad’ın ev sahipliğinde 8-12 Ekim tarihleri arasında düzenlenen 2023 MENA İklim Haftası’nın oturum aralarında açıklandı.

Saudi Aramco Teknoloji ve İnovasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ahmed el-Huveyter projeye ilişkin şunları söyledi:

“Bunun gibi projeler, Saudi Aramco’nun sera gazı emisyonlarını azaltmaya yardımcı olma ve iklim değişikliğiyle mücadeleye katkıda bulunmayı amaçladığı bazı yenilikçi yöntemlerin altını çiziyor. Gerçek bir etki yaratma potansiyeline sahip teknolojik çözümleri geliştirme amacıyla, farklı sektörlerde önde gelen farklı gruplarla ortaklıklar geliştiriyoruz. Dünyanın enerji ihtiyacını hem şimdi hem de gelecekte karşılamak için tüm gücümüzle çabalıyoruz. Bu, döngüsel karbon ekonomisi vizyonumuzla tutarlı yeni ve gelişmiş yöntemleri de içeriyor.”



İsrail ekonomisi kan kaybediyor: Dibe vurdu

Yardım kuruluşlarından gıda desteği almak isteyen İsrailliler, uzun kuyruklar oluşturuyor (AFP)
Yardım kuruluşlarından gıda desteği almak isteyen İsrailliler, uzun kuyruklar oluşturuyor (AFP)
TT

İsrail ekonomisi kan kaybediyor: Dibe vurdu

Yardım kuruluşlarından gıda desteği almak isteyen İsrailliler, uzun kuyruklar oluşturuyor (AFP)
Yardım kuruluşlarından gıda desteği almak isteyen İsrailliler, uzun kuyruklar oluşturuyor (AFP)

Fransız haber ajansı AFP, yaklaşık bir yıldır süren Gazze savaşının İsrail ekonomisine büyük yük bindirdiğini yazıyor. 

Analizde, İsrail'de "yoksulluğun Hamas'la çatışmaların yaşandığı bölgelerden uzaktakileri de tehdit ettiği" belirtiliyor. 

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun tartışmalı yargı reformlarına karşı düzenlenen geniş çaplı protestolarla ekonominin zayıfladığı, ardından Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan Gazze savaşıyla durumun daha da kötüleştiği ifade ediliyor. 

Kudüs İbrani Üniversitesi'nden ekonomist Jacques Bendelac, çatışmaların devam etmesi halinde resesyon riskine dikkat çekerek, İsrail ekonomisinin durumuna ilişkin şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

İsrail ekonomisi sağlam olabilir fakat çok uzun süren bu savaşa dayanmakta artık zorlanıyor.

Resmi verilere göre, 2023'ün 4. çeyreğinde yüzde 21 oranında küçülen İsrail'in gayri safi yurtiçi hasılası (GSYİH), bu yılın ilk üç ayında yüzde 14 oranında toparlandı. Ancak büyüme ikinci çeyrekte yüzde 0,7'yle durgunlaştı. 

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Gazze'de devam eden savaş nedeniyle İsrail'in kredi notunu ağustosta "A+"dan "A"ya indirmişti. 

Kuruluşun açıklamasında, savaşın 2025'e kadar sürebileceği ve diğer cephelere yayılma riski taşıdığı değerlendirmesi yapılmıştı. 

Ekonomist Bendelac, yüksek yaşam maliyetleri ve ekonomik yavaşlamanın "kaçınılmaz olarak yoksulluğun artmasıyla sonuçlandığını" belirtiyor. 

AFP'nin analizinde, özellikle turizm, inşaat ve tarım sektörlerinin "peşi sıra kan kaybettiğine" dikkat çekiliyor. 

Tel Aviv'de gökdelen projelerinin ve ulaşım altyapı çalışmalarının yarım kaldığı belirtilirken, turizmin "dibe vurduğu" yorumu paylaşılıyor.

İsrail Turizm Bakanlığı'nın verilerine göre ocak-temmuzda ülke 500 bin turisti ağırladı. Ancak bu rakam, bir önceki yılın aynı dönemindeki turist sayısının sadece dörtte birine denk geliyor. 

Gazze savaşı nedeniyle Tel Aviv yönetimi, Filistinlilere verdiği çalışma izinlerini de askıya almıştı. 

İsrailli işçi hakları örgütü Kav LaOved, savaştan önce yaklaşık 100 bin Filistinliye çalışma izni verildiğine, bu kişilerin inşaat, tarım ve sanayi sektörlerinde önemli bir istihdam oluşturduğuna işaret ediyor. 

Örgüt, savaşla birlikte sadece 8 bin Filistinli işçinin gerekli görülen fabrikalarda çalışmak üzere bu yasaktan muaf tutulduğunu bildiriyor. 

İsrail'deki bazı bölgelerde yardım örgütleri, halka gıda desteği de sağlıyor. Pitchon-Lev adlı sivil toplum kuruluşunun kurucusu Eli Cohen, savaşın başından bu yana faaliyetlerini iki katına çıkardıklarını söylüyor. 

Cohen, ülke çapında yaklaşık 200 bin aileye destek sağladıklarını belirtirken, son dönemde Hizbullah'la İsrail ordusu arasındaki çatışmaların artmasıyla, Lübnan sınırındaki İsraillilerin de gıda yardımı için başvuru yaptığını ifade ediyor.

Independent Türkçe, AFP, Reuters