OPEC'in petrol üretimi eylülde günlük 273 bin varil arttı

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) ham petrol üretimi eylülde önceki aya göre günlük 273 bin varil artışla 27,75 milyon varile yükseldi

(AA)
(AA)
TT

OPEC'in petrol üretimi eylülde günlük 273 bin varil arttı

(AA)
(AA)

OPEC'in aylık petrol piyasası raporuna göre, üretimde en fazla artış Nijerya, Suudi Arabistan ve Kuveyt'te gözlenirken Venezuela ve Ekvator Ginesi'nde üretim azaldı. Günlük petrol üretimi Nijerya'da 141 bin varil, Suudi Arabistan'da 82 bin varil ve Kuveyt'te 25 bin varil arttı, Venezuela 25 bin varil ve Ekvator Ginesi'nde 14 bin varil azaldı.

Eylülde OPEC'in ham petrol üretiminin küresel üretimdeki payı ise yüzde 27,6'ye yükseldi.

OPEC dışı ülkelerin üretimi aynı dönemde günlük 300 bin varil azalışla 72,9 milyon varil olarak kayıtlara geçti. Rusya ve ABD'nin üretimi azalırken İngiltere ve diğer Avrasya ülkelerinden gelen ilave üretimler bunu telafi etti.

Küresel petrol üretimi ise eylülde ağustosa göre değişiklik göstermedi. Buna göre, küresel petrol arzı ağustosta yaklaşık 100,6 milyon varil seviyesinde gerçekleşti.

Dünyadaki petrol sondaj kuyusu sayısı geçen ay 30 adet azalarak 1830'a geriledi. Sondaj kulesi sayısı OPEC ülkelerinde 8, OPEC dışı ülkelerde ise 22 adet azaldı.

2024'te petrol tüketimi artacak

Raporda, bu yıla ilişkin küresel petrol talebi öngörüsü değişmedi. Buna göre, bu yıl küresel petrol talebinin geçen yıla göre 2,4 milyon varil artarak 102,1 milyon varil olması bekleniyor.

Talebin OECD ülkelerinde bu yıl geçen yıla göre günlük 89 bin varil artarak yaklaşık 45,18 milyon varil, OECD dışı ülkelerde ise günlük 2,3 milyon varil artarak yaklaşık 56,3 milyon varil olacağı hesaplanıyor.

Çin'in ekonomik görünümünde beklenen iyileşmenin gelecek yıl küresel ekonomik büyümede lokomotif rol oynayarak küresel petrol tüketimini de artıracağı tahmin ediliyor. Buna göre, küresel petrol talebinin gelecek yıl bu yıla göre günlük 2,2 milyon varil artacağı ve ortalama günlük 104,3 milyon varil olacağı hesaplanıyor.



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC