Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı: 2002’den Ağustos 2023’e kadar BAE’den Türkiye’ye yapılan yatırımın toplam hacmi 5,6 milyar dolara ulaştı

WAM
WAM
TT

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı: 2002’den Ağustos 2023’e kadar BAE’den Türkiye’ye yapılan yatırımın toplam hacmi 5,6 milyar dolara ulaştı

WAM
WAM

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, 2002’den Ağustos 2023’e kadar olan dönemde, Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) Türkiye’ye yapılan doğrudan yabancı yatırımın toplam hacminin 5,6 milyar dolara (20,6 milyar dirhem) ulaştığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın BAE resmi haber ajansı WAM’dan aktardığına göre, Dağlıoğlu, BAE’nin başkenti Abu Dabi’de düzenlenen 8. Dünya Yatırım Forumu’nun oturum aralarında yaptığı açıklamada, bu yılın ilk yarısına kadar, Türkiye’de faaliyet gösteren BAE sermayeli yaklaşık 600 şirket olduğunu söyledi.

Dağlıoğlu, BAE’nin, 2022 yılına kadar yaklaşık 10 milyar dolarlık ticaret hacmiyle, Türkiye’nin ihracatta 13., ithalatta ise 15. ticaret ortağı olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı, Türkiye’nin iklim değişikliği, enerji, su ve gıda güvenliği alanlarının yanı sıra enerji, sağlık, tarım, lojistik, ulaştırma, altyapı, finans ve turizm sektörleri başta olmak üzere BAE’den yatırım çektiğini dile getirdi.

Dağlıoğlu, BAE şirketlerinin Türkiye’de yaptığı en öne çıkan yatırımlara değinerek, BAE’nin en büyük bankası olan Dubai merkezli Emirates NBD’nin Denizbank’ı satın almasını gösterdi. Ayrıca, Dubai Ports World Group (DP World) ile Evyap Grubu arasında, DP World Yarımca Limanı ve Evyap Limanı arasında stratejik bir sermaye ortaklığı kurulması konusundaki anlaşmaya değindi.

2014-2022 döneminde Türkiye’den BAE’ye yapılan toplam doğrudan yabancı yatırım hacminin yaklaşık 1,1 milyar dolar olduğunu söyleyen Dağlıoğlu, BAE’de inşaat, turizm, savunma ve diğer sektörlerde 400’ün üzerinde Türk sermayeli şirketin faaliyet gösterdiği bilgisini verdi.

Dağlıoğlu, BAE’nin Türkiye’deki en son yatırımının, Dubai İslam Bankası’nın Türkiye’deki TOM şirketler grubu hisselerini satın alması olduğunu söyledi. Öte yandan, International Holding Company PJSC’in iştiraki International Energy Holding’in (IEH) Kalyon Holding’in yüzde 50 hissesini satın aldığını hatırlattı.

Kalyon Holding ile yapılan anlaşma, Konya Karapınar’daki fotovoltaik enerji santrali projesini, Niğde’de 100 MW Güneş Projesi, Gaziantep’te 50 MW Güneş Projesi ve Türkiye’nin çeşitli şehirlerindeki diğer yenilenebilir projelerini içeriyor.

Dağlıoğlu, BAE ile Türkiye arasında ticaret, enerji ve çevre alanlarında iş birliğini geliştirme amacıyla imzalanan bir dizi yatırım anlaşması ve mutabakat zaptı bulunduğunu açıkladı.

Bunlar arasında, Abu Dabi Kalkınma Holdingi (ADQ) ile Türkiye Varlık Fonu (TVF) arasında imzalanan ve genel işbirliği anlaşmasını içeren anlaşmayı hatırlattı. Dağlıoğlu, taraflar arasında Türkiye’deki teknoloji firmalarına yatırım yapmak üzere 300 milyon dolarlık teknoloji odaklı bir girişim fonunun kurulması, Abu Dabi Liman Şirketi ile liman ve lojistik yatırımlarını içeren mutabakat zaptının yer aldığını bildirdi.

Söz konusu fonun, enerji, kamu hizmetleri, sağlık, yaşam bilimleri, gıda, tarım, ulaştırma, lojistik, finansal hizmetler ve eğitim gibi önemli sektörlerde yeni teknolojiler geliştirmeye veya mevcut teknolojileri iyileştirmeye çalışan şirketlere yatırım yapacağını da dile getirdi.

Dağlıoğlu, Abu Dabi Menkul Kıymetler Borsası ile Borsa İstanbul arasında imzalanan işbirliği anlaşmasını da bunlara ekledi.

Dağlıoğlu, Birleşme ve satın almaların, Türkiye pazarında satın alma amaçlı iş yapan BAE merkezli yatırımcılar için büyük bir fırsat sunduğunu söyledi. Son dönemde finansal teknoloji sektöründen imalattan hizmete, altyapıdan gayrimenkule kadar pek çok sektörde varılan büyük satın alma anlaşmalarına değinen Dağlıoğlu, Türk şirketlerine yatırım yapma ve ortaklıklar geliştirmenin, iki ülke arasındaki ticareti artırmaya yönelik fırsatlar sunduğunun bir göstergesi olduğunu sözlerine ekledi.



Trump bir sonraki FED başkanını erken açıklayacak mı?

FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
TT

Trump bir sonraki FED başkanını erken açıklayacak mı?

FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump, 11 ay sonra görev süresi dolacak olan Jerome Powell'ın yerine FED'in yeni başkanı olarak seçeceği ismi alışılmadık bir şekilde erken açıklamayı düşünüyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) yakın tarihli bir haberinde yer alan bu karar, Trump'ın yönetim kurulunun faiz oranlarını düşürme konusundaki yavaş yaklaşımından duyduğu hayal kırıklığının bir sonucu olarak ortaya çıktı. Powell'ın halefi, üç ila dört aylık geçiş döneminin çok öncesinde, bu yaz ya da eylül veya ekim aylarında açıklanabilir.

ghyj
FED Başkanı Jerome Powell, FED Yönetim Kurulu toplantısında (EPA)

Trump'ın mevcut para politikasına karşı sabırsızlığının artması, onu seçim sürecini hızlandırmayı düşünmeye sevk etti. Şarku’l Avsat’ın WSJ’den aktardığına göre erken bir duyuru, başkan adayının mayıs ayında resmi olarak göreve başlamadan önce bile piyasa beklentilerini etkilemesine ve para politikasını yönlendirmesine olanak sağlayabilir.

Favori adaylar

FED başkanlığı için aralarında şu isimlerin de bulunduğu çok sayıda kişi yarışıyor:

  • Kevin Warsh: Eski bir FED yöneticisi ve Başkan George W. Bush'un danışmanı olan Warsh favoriler arasında. Trump, Warsh ile sekiz yıl önce bu pozisyon için ve geçen sonbaharda da Hazine Bakanlığı için görüşmüştü. Geçmişte bir ‘şahin’ (istihdamdan çok enflasyonla ilgilenen) olarak tanınmasına rağmen Warsh geçtiğimiz günlerde Trump'ın erken bir aday göstermesi halinde şaşırmayacağını belirtti. Ancak Trump'a yakın bazı isimler Warsh'ın fazla bağımsız olacağından endişe ediyor.
  •  Kevin Hassett: Ulusal Ekonomi Konseyi'nin şu anki direktörü olan Hassett'in bu göreve ilgisiz olduğu bildirildi.
  • Scott Bessent: ABD Hazine Bakanı'nın ismi çeşitli adayların müttefikleri tarafından dillendiriliyor. Uzun süredir yatırımcı olan Bessent, kamuoyu önünde mevcut görevine bağlı olmasına rağmen FED Başkanı olma fikrine sıcak baktığını ifade etti. Temsilcilere “Başkan Trump ne isterse onu yapmaktan mutluluk duyacağını” söyledi.
  • David Malpass: Trump'ın ilk döneminde atadığı Dünya Bankası eski başkanı, düşük faiz oranlarını desteklemesi ve FED'in ‘eski’ modellerini eleştirmesi nedeniyle Başkan'ın gözüne girmeyi başardı.
  • Christopher Waller: FED Yönetim Kurulu Üyesi Waller, Trump tarafından 5 yıl önce FED Yönetim Kurulu’na atanmış olsa da zayıf bir aday olarak görülüyor. Waller, yönetimin büyüme odaklı bir para politikası arzusu doğrultusunda, temmuz sonundaki bir sonraki FED toplantısında mümkün olan en kısa sürede faiz indirimi çağrısında bulunan ilk isim olarak Beyaz Saray'ın dikkatini çekti.

Beyaz Saray'ın tutumu ve FED'in bağımsızlığı

Beyaz Saray Sözcüsü Kush Desai, yönetimin ‘ekonomik büyümeyi, istihdamı ve yatırımı hızlandırmak için zemin hazırladığını ve para politikasının bu gündemi tamamlama ve ABD'nin ekonomik toparlanmasını destekleme zamanının geldiğini’ belirtti.

dfgrthy
FED Başkanı Jerome Powell, FED Yönetim Kurulu'nun bir toplantısına başkanlık ederken (AFP)

Siyasi baskılara rağmen FED Başkanı Jerome Powell, siyasetin Merkez Bankası’nın görüşlerini etkilemediğini sürekli olarak savundu. Powell bir Senato komitesine verdiği demeçte, faiz oranlarını düşürme konusundaki temkinli yaklaşımını şu sözlerle savundu: “Eğer burada bir hata yaparsak, bedelini insanlar öder... ödeyecektir.”

Erken açıklamanın riskleri ve dinamikleri

Erken bir açıklama, hem Trump hem de gelecek başkan için potansiyel dezavantajlar barındırıyor. Bu adım yeni başkanı zor bir duruma sokabilir, potansiyel olarak gelecekteki meslektaşlarının kamuoyu önünde eleştirilmesine yol açabilir veya çok uyumlu olarak algılanabilir, bu da Senato onayını tehlikeye atabilir. Ekonomist Douglas Rediker'in belirttiği gibi, ‘Trump seçimini ne kadar erken yaparsa, o kişinin karşılaşacağı zorluklar o kadar artar ve Powell'ın gerçek halefi olma ihtimali o kadar azalır.’

Dahası, Powell'ın FED'deki görev süresi 2028 yılına kadar devam ediyor, yani başkan olarak görev süresi sona erdikten sonra 18 ay daha Yönetim Kurulu’nda kalmayı seçebilir, ki o bu konuda yorum yapmayı reddetti.

Trump'ın sadık bir başkan arzusu, daha kolay bir faiz politikası isteğiyle uyumlu olsa da, mevcut Yönetim Kurulu üyeleri görevden erken ayrılmadığı sürece üyelerin çoğunluğunu atayamayacağı için, 12 üyeli faiz belirleme komitesini etkilemekte büyük bir zorlukla karşı karşıya. FED, Başkan Richard Nixon'ın faiz oranlarını düşük tutması için FED Başkanı’na gizlice baskı yaptığı 1970'lerden bu yana bağımsızlığını şiddetle koruyor.