Fed Başkanı Powell, ABD ekonomisinin gücünün daha fazla faiz artırımını gerektirebileceğine işaret etti

"Belirsizlikler, riskler ve ne kadar ilerleme kaydettiğimiz göz önüne alındığında, Komite dikkatli bir şekilde ilerliyor"

Jerome Powell (AA)
Jerome Powell (AA)
TT

Fed Başkanı Powell, ABD ekonomisinin gücünün daha fazla faiz artırımını gerektirebileceğine işaret etti

Jerome Powell (AA)
Jerome Powell (AA)

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, ekonomik büyümenin ve iş gücü talebinin dayanıklılığını gösteren son verileri dikkatle izlediklerini belirterek, büyümenin sürekli olarak trendin üzerinde olduğuna veya iş gücü piyasasındaki sıkılığın azalmadığına dair ek kanıtların para politikasının daha da sıkılaştırılmasını gerektirebileceğini ifade etti.

Powell, New York Ekonomi Kulübünde yaptığı konuşmada, ekonomik görünüme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Son aylardaki verilerin Fed'in hedeflerine doğru devam eden ilerlemeyi gösterdiğine işaret eden Powell, "Eylül ayı enflasyon verileri düşüş eğilimini sürdürdü ancak daha az cesaret vericiydi." diye konuştu.

Powell, enflasyonun hala çok yüksek olduğunu belirterek, birkaç aylık iyi verilerin enflasyonun hedefe doğru sürdürülebilir bir şekilde aşağı indiğine dair güven oluşturmak için gerekenlerin yalnızca başlangıcı olduğuna dikkati çekti.

Enflasyon hedeflerine giden yolun "inişli çıkışlı" olabileceğini ve biraz zaman alabileceğini vurgulayan Powell, enflasyonu sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2'ye düşürme konusundaki kararlılıklarını sürdürdüklerini kaydetti

Powell, güçlü istihdam artışına değinerek, "Pek çok gösterge, iş gücü piyasasının hala sıkı olduğunu ancak kademeli olarak soğuduğunu gösteriyor." diye konuştu.

İş gücü piyasasında arz ve talebin yeniden dengelenmesiyle birlikte tedarik zincirlerinin iyileşmesinin, ekonomik faaliyette önemli ölçüde zayıflama olmadan enflasyonun düşürülmesine olanak sağladığının altını çizen Powell, ekonomik büyümenin bu yıl sürekli olarak sürpriz bir şekilde yükselişe geçtiğini anımsattı.

"Jeopolitik gerilimle küresel ekonomik aktivite üzerinde risk"

Powell, gayri safi yurt içi hasılanın üçüncü çeyrekte çok güçlü gelmesini, dördüncü çeyrekte ve gelecek yılda ise soğumasının beklendiğini ifade ederek, kayıtların yüzde 2'lik enflasyon hedefine sürdürülebilir bir dönüşün muhtemelen trendin altında bir büyüme dönemi ve iş gücü piyasası koşullarında bir miktar daha yumuşama gerektireceğini gösterdiğini belirtti.

Jeopolitik gerilimlerin küresel ekonomik aktiviteye yönelik önemli riskler oluşturduğunu anlatan Powell, Fed olarak gelişmeleri ekonomik etkiler açısından izleyeceklerini söyledi.

Powell, Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) son 18 ayda para politikasını önemli ölçüde sıkılaştırdığını anımsatarak, "Politika duruşunun kısıtlayıcı olması, sıkı politikanın ekonomik aktivite ve enflasyon üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturduğu anlamına geliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Sıkılaştırmanın hızlı temposu göz önüne alındığında hala anlamlı bir sıkılaştırma olabileceğine işaret eden Powell, enflasyonu zaman içinde sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2'ye indirecek kadar kısıtlayıcı bir politika duruşu elde etmeye ve enflasyonun bu hedefe doğru gittiğinden emin olana kadar politikayı kısıtlayıcı tutmaya kararlı olduklarını bildirdi.

Powell, ekonomik büyümenin ve iş gücü talebinin dayanıklılığını gösteren son verileri dikkatle izlediklerini vurgulayarak, "Trendin üzerindeki büyümeye veya iş gücü piyasasındaki sıkılığın azalmadığına dair ek kanıtlar, para politikasının daha da sıkılaştırılmasını gerektirebilir." dedi.

"FOMC dikkatli ilerliyor"

Para politikasındaki değişikliklerin finansal koşulları da etkilediğini kaydeden Powell, son aylarda finansal koşulların önemli ölçüde sıkılaştığını ve uzun vadeli tahvil getirilerinin bunda önemli bir etken olduğunu hatırlattı.

Powell, finansal koşullardaki kalıcı değişikliklerin para politikasının gidişatındaki etkileri nedeniyle bu gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek, "Yeni ve eski belirsizlikler, para politikasını çok fazla sıkılaştırma riski ile çok az sıkılaştırma riski arasında denge kurma görevimizi zorlaştırıyor." şeklinde konuştu.

Çok az şey yapmanın enflasyonun hedefin üzerinde sabitlemesine, çok fazla şey yapmanın ise ekonomiye gereksiz zarar verebileceğine dikkati çeken Powell, "Belirsizlikler, riskler ve ne kadar ilerleme kaydettiğimiz göz önüne alındığında, Komite dikkatli bir şekilde ilerliyor." dedi.

Powell, "İlave politika sıkılaştırmanın kapsamı ve politikanın ne kadar süreyle kısıtlayıcı kalacağı konusunda, gelen verilerin toplamına, gelişen görünüme ve risk dengesine bağlı olarak kararlar alacağız." ifadesini kullandı.

Tahvil faizlerindeki yükselişe değinen Powell, “Yüksek tahvil faizlerinin, yüksek enflasyon beklentisi veya beklenen faiz artışı konusundan kaynaklanmadığı görüşündeyim." dedi. Powell, tahvil faizlerindeki yükselişin finansal koşulları sıkılaştırdığını kaydetti.

Powell'ın konuşması iklim aktivistlerinin eylemi nedeniyle gecikti

Powell'ın konuşması öncesinde iklim aktivistleri sahneye çıkarak, pankart açtı. Kol kola duran göstericiler, "fosil finansmanına son" sloganları attı.

Eylem nedeniyle etkinlik alanından bir süre ayrılan Powell, aktivistlerin çıkarılması üzerine salona dönerek konuşmasına başladı.



Burger King, Hint restoranına yenildi

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Burger King, Hint restoranına yenildi

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Amerikalı fast food zinciri Burger King, aynı isimli Hint restoranına karşı 13 yıllık hukuk mücadelesini kaybetti.

Hindistan'da bir mahkeme, Burger King'in, Hindistan'ın batısındaki Maharaştra eyaletinin Pune şehrinde marka hakkı ihlali iddiasıyla açtığı davayı düşürdü ve Pune'deki restoranın 1992'de, çok uluslu şirket ülkede iş yapmaya başlamadan çok önce işletilmeye başlandığını vurguladı.

Burger King, 1953'te Insta-Burger King adıyla kurulmuş ve 1959'da Burger King olarak isim değiştirmişti. Hindistan pazarına Kasım 2014'te girerek ilk satış noktasını başkent Delhi'de açmış ve bir sonraki yıl Pune'ye gelmişti.

Şirket, Parsi çift Anahita İrani ve Shapoor İrani'nin Pune'deki restoranlarına Burger King ismini verdiğini öğrendikten sonra onlara 2009'da bir ihtarname gönderdiğini belirtmişti.

İraniler, o dönemde Hindistan'da işletilen bir Burger King restoranı bulunmadığı için şirketin hukuken bir hak talep edemeyeceğini belirterek yanıt vermişti.

Burger King, 2011'de telif haklarının ihlal edildiğini öne sürerek Pune'deki restorana dava açmış ve tazminat da talep etmişti.

İraniler bu ismi 1992'den beri, Amerikalı zinciri Hindistan'a gelmeden 10 yıldan fazla süredir kullandığını savunmuştu. Logoları farklı olduğu için Pune'deki restoranın küresel zincirle karıştırılması mümkün olmadığını eklemişti.

İranilerin itirazında "Sanıklar Burger King kelimeleri arasında Burger King (Burger Kralı) kelimelerini tasvir etmek için bir taç kullanıyor ama görünüşe göre davacılar bunu hiç kullanmamış. Bu sebeple görsel yanıltma noktasında bir sorun bulunmuyor" diye belirtilmişti

Fakat dava uzayınca İraniler, restoranlarının ismini Burger olarak değiştirmişti.

İraniler de dava sebebiyle işlerinin zarar gördüğünü ileri sürerek fast food devine bir karşı dava açmış ve 2 milyon Hindistan rupisi (yaklaşık 805 bin TL) tazminat talep etmişti. Davaları "gerçekten zarara yol açıldığını destekleyen delil bulunmadığı" gerekçesiyle mahkeme tarafından reddedilmişti.

Mahkeme, Burger King'in davası hakkında şirketin ticari marka ihlalini kanıtlamakta "son derece başarısız olduğunu" belirtti. Bu yüzden tazminat hakkı bulunmadığını ve Pune'deki restoranın ismi kullanmakta özgür olduğunu ifade etti.

Davaya bakan bölge yargıcı Sunil Vedpathak "Dolayısıyla, ikna edici delil yokluğu sebebiyle, davacının tazminat veya zararın karşılanması için hak sahibi olmadığına ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına hükmediyorum" dedi.
Independent Türkçe