Fitch: ABD'nin ekonomik büyümesi hızlanırken küresel tahvil getirileri artıyor

AA
AA
TT

Fitch: ABD'nin ekonomik büyümesi hızlanırken küresel tahvil getirileri artıyor

AA
AA

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, güçlü tüketici harcamaları ve istihdam artışının ABD'nin ekonomik büyümesini desteklediğini, küresel tahvil getirilerinin de son aylarda önemli ölçüde yükseldiğini bildirdi.

Fitch'ten yapılan açıklamada, tahvil getirilerindeki artışın, merkez bankalarından politika faiz oranlarının zirvelere yaklaştığı yönündeki sinyallere ve uygulanan parasal sıkılaştırmanın artık kredi büyümesi üzerinde baskı oluşturduğuna dair açık kanıtlara rağmen gerçekleştiği vurgulandı.

ABD'nin üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,2 büyüdüğüne işaret edilen açıklamada, bu oranın Fitch'in eylül ayı Küresel Ekonomik Görünüm tahminlerinden daha hızlı olduğunun altı çizildi.

Açıklamada, hane halkı harcanabilir gelirindeki düşüşe rağmen tüketici harcamalarının hızlandığı belirtilerek, hükümet harcamaları ve stok birikiminin de büyümeye önemli katkı sağladığı aktarıldı.

Çin'in ekonomik büyümesinin de Küresel Ekonomik Görünüm raporundaki beklentileri aştığına değinilen açıklamada, tüketici harcamalarındaki toparlanmanın, emlak faaliyetlerindeki keskin düşüşe rağmen üçüncü çeyrekte bir miktar ivme kazandığı kaydedildi.

Açıklamada, küresel imalat faaliyetlerindeki belirgin zayıflığa işaret edilerek, özellikle Avrupa'da imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksinin eşik değer olan 50'nin altında kaldığı belirtildi.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal