Fed faiz oranını sabit tuttu

Fed faiz oranını sabit tuttu
TT

Fed faiz oranını sabit tuttu

Fed faiz oranını sabit tuttu

ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini beklentiler dahilinde değiştirmeyerek 22 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tuttu.

İki gün süren Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısının ardından Fed'den yapılan açıklamada, faiz oranının sabit tutulması kararının oy birliğiyle alındığı belirtildi.

FOMC'nin maksimum istihdam ve uzun vadede yüzde 2 enflasyon hedeflediği kaydedilen açıklamada, bu hedeflerin desteklenmesi amacıyla federal fon oranının yüzde 5,25-5,50 aralığında tutulmasına karar verildiği aktarıldı.

Açıklamada, son göstergelerin ekonomik aktivitenin üçüncü çeyrekte "güçlü" bir hızda büyüdüğüne işaret ettiği bildirildi.

İstihdam kazanımlarının yıl başından bu yana ılımlı hale gelerek güçlü kalmayı sürdürdüğü belirtilen açıklamada, işsizlik oranının düşük kaldığı ve enflasyonun yüksek kalmaya devam ettiği ifade edildi.

Fed'in para politikası karar metninde fazla değişiklik yapmadığı dikkati çekerken, daha önce "sağlam" olarak tanımlanan ekonomik faaliyetteki büyüme "güçlü" olarak nitelendirildi. İstihdam kazanımlarının ise yılbaşından bu yana ılımlı hale geldiği karar metnine eklendi.

Açıklamada, ABD bankacılık sisteminin sağlam ve dayanıklı olduğu vurgulanarak hane halkı ve işletmeler için daha sıkı mali ve kredi koşullarının ekonomik aktivite, işe alım ve enflasyon üzerinde baskı oluşturmasının muhtemel olduğu aktarıldı.

Bu etkilerin boyutunun belirsizliğini koruduğu ifade edilen açıklamada, FOMC'nin enflasyon risklerine karşı son derece dikkatli olmaya devam ettiği belirtildi.

- Fed faiz oranını Mart 2022'den bu yana toplam 525 baz puan artırdı

ABD'de yüksek enflasyon karşısında geçen yıl varlık alım operasyonunu tamamlayarak faiz artışlarına başlayan Fed, Mart 2022'den bu yana toplam 11 faiz artırımı gerçekleştirmiş ve faiz oranını toplam 525 baz puan artırmıştı.

Bankanın politika faizi söz konusu artışlarla 2001'den bu yana en yüksek seviye olan yüzde 5,25-5,50 aralığına çıkmıştı.

ABD'de enflasyon, geçen yıl haziranda yıllık bazda yüzde 9 ile 1981'den itibaren en yüksek seviyeyi görmesinin ardından son olarak eylülde yıllık bazda yüzde 3,7 olarak kaydedilmişti.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe