Fed Başkanı Powell: Politikayı daha da sıkılaştırmak gerekirse tereddüt etmeyeceğiz

Fed Başkanı Powell, enflasyonu yüzde 2 hedefine düşürecek kadar kısıtlayıcı bir para politikası duruşuna ulaşıldığından "emin olmadıklarını" söyledi

Jerome Powell (AA)
Jerome Powell (AA)
TT

Fed Başkanı Powell: Politikayı daha da sıkılaştırmak gerekirse tereddüt etmeyeceğiz

Jerome Powell (AA)
Jerome Powell (AA)

Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından düzenlenen 24. Jacques Polak Yıllık Araştırma Konferansı kapsamında "Küresel Ekonomide Para Politikası Zorlukları" başlıklı panel gerçekleştirildi. Panele, Fed Başkanı Powell, IMF Birinci Başkan Yardımcısı Gita Gopinath, İsrail Merkez Bankası Başkanı Amir Yaron ve Harvard Üniversitesi Ekonomi Profesörü Kenneth Rogoff katıldı.

Powell, burada yaptığı konuşmada, ABD'de enflasyonun geçen yıl boyunca düştüğünü ancak yüzde 2 hedefinin üzerinde kalmaya devam ettiğini söyledi.

Söz konusu ilerlemeden memnun olduklarını belirten Powell, ancak enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2'ye düşürülmesi sürecinde daha katedilmesi gereken uzun bir yol olduğunu aktardı.

Fed, politikanın yeterinde kısıtlayıcı olduğundan emin değil

Powell, iş gücü arzındaki iyileşmelerin ve talebin kademeli olarak azalmasının piyasayı daha iyi bir dengeye taşımaya devam etmesine rağmen iş gücü piyasasının sıkı olmayı sürdürdüğünü dile getirdi.

Üçüncü çeyrekte ekonomik büyümenin oldukça güçlü olduğuna işaret eden Powell, ancak büyümenin gelecek çeyreklerde yavaşlamasını beklediklerini söyledi.

Powell, daha güçlü büyümenin iş gücü piyasasında dengenin yeniden sağlanmasına ve enflasyonun düşürülmesine yönelik ilerlemeye zarar verebileceği ve bunun da para politikası tepkisi gerektirebileceği riskine karşı dikkatli olduklarını aktardı.

Fed Başkanı Powell, "Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) enflasyonu zaman içinde yüzde 2'ye düşürecek kadar kısıtlayıcı bir para politikası duruşu sağlamaya kararlı. Böyle bir duruşa ulaştığımızdan emin değiliz." dedi.

Dikkatli hareket etmeye devam edeceklerini vurguladı

Enflasyonda yüzde 2 hedefine doğru devam eden ilerlemenin güvence altında olmadığını bildiklerini belirten Powell, enflasyonun kendilerini birkaç kez ters yönde yanılttığını aktardı.

Powell, "Para politikasını daha da sıkılaştırmak gerekirse bunu yapmakta tereddüt etmeyeceğiz." diye konuştu.

Birkaç aylık verilerin yanıltma ve aşırı sıkılaştırma risklerini ele almalarına olanak tanıyacak şekilde dikkatli hareket etmeyi sürdüreceklerini vurgulayan Powell, gelen verilerin toplamı ve bunların ekonomik aktivite, enflasyon görünümü ile risk dengesi üzerindeki yansımalarına göre toplantıdan toplantıya kararlar aldıklarını yineledi.

İklim aktivistleri Powell'ı bir kez daha protesto etti

Öte yandan Powell'ın konuşması, aniden sahneye çıkan iklim aktivistleri tarafından bölündü.

Kol kola duran göstericiler, "İklim sistemik bir risk", "Fosil finansmanına son" ve "Powell işini yap" sloganları attı.

Eylem nedeniyle salondan bir süreliğine ayrılan Powell, aktivistlerin güvenlik görevlilerince çıkarılması üzerine salona dönerek konuşmasına devam etti.

Powell'ın ekim ayında da New York Ekonomi Kulübünde yaptığı konuşması iklim aktivistlerinin eylemi nedeniyle gecikmişti.



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC