Suudi Arabistan merkezli SPIMACO, İsviçre şirketi Osmopharm’ın yüzde 68’ini satın alıyor

SPIMACO şirketi Riyad Uluslararası Tıbbi Biyoteknoloji Zirvesine katılımı sırasında
SPIMACO şirketi Riyad Uluslararası Tıbbi Biyoteknoloji Zirvesine katılımı sırasında
TT

Suudi Arabistan merkezli SPIMACO, İsviçre şirketi Osmopharm’ın yüzde 68’ini satın alıyor

SPIMACO şirketi Riyad Uluslararası Tıbbi Biyoteknoloji Zirvesine katılımı sırasında
SPIMACO şirketi Riyad Uluslararası Tıbbi Biyoteknoloji Zirvesine katılımı sırasında

Suudi Arabistan İlaç Endüstrisi ve Tıbbi Cihazlar Şirketi (SPIMACO), İsviçre merkezli ilaç şirketi Osmopharm’ın yüzde 68’ini satın almak üzere 16,1 milyon riyal (4,2 milyon dolar) değerinde bir anlaşma imzaladı.

SPIMACO tarafından bugün yapılan açıklamaya göre, anlaşma, SPIMACO Misr for Pharmaceutical Industries’in (SPIMACO Misr) de yüzde 76,4 hissesinin elden çıkarılmasını öngörüyor.

Anlaşma, SIGMA Pharmaceuticals Industries (SIGMA), Bruno Scapinelli ve Ahmed Abd El Monem Aly Habib ile imzalandı.

Anlaşmaya göre SPIMACO, Osmopharm’ın 68 hissesine sahip olacak. SIGMA, Ahmed Abdulmunim Ali Habib ile birlikte 3,3 milyon riyal (880 bin dolar) ödeyerek SPIMACO Misr’ın çıkarılmış sermayesinin yüzde 76,4’üne elde edecek.

Bu arada SPIMACO, SPIMACO Misr’de kalan yüzde 14,2’lik hissesini satma opsiyonuna sahip olacak.

SPIMACO veya SIGMA, imza tarihinden itibaren 12 ay içinde koşulların yerine getirilmemesi halinde anlaşmayı feshedebilir.

Anlaşmanın tamamlanması, Suudi Arabistan ve Mısır’daki ilgili düzenleyici kurumlardan onay alınması da dahil olmak üzere bir dizi ön koşula bağlı.

Anlaşma, SPIMACO’nun ürün portföyünü güçlendirme ve genişletme, yeni teknoloji edinme, Suudi Arabistan ve MENA (Ortadoğu ve Kuzey Afrika) bölgesindeki varlığını güçlendirme ve uluslararası erişimini genişletme stratejisinin bir parçası.

1994 yılında kurulan Osmopharm, Avrupa, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Asya ve Güney Amerika’da yaklaşık 30 ülkede 70 müşteriye hizmet veriyor.



Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters