Fitch: Parasal sıkılaşma gelişmiş ekonomilerde kredi artışını yavaşlatıyor

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Avrupa, ABD, Avustralya ve Kanada'da parasal sıkılaşmanın etkisiyle hanehalkı ve şirketlere verilen kredilerdeki artışın yavaşladığını bildirdi

(AA)
(AA)
TT

Fitch: Parasal sıkılaşma gelişmiş ekonomilerde kredi artışını yavaşlatıyor

(AA)
(AA)

Fitch Ratings, son yayımladığı kredi koşulları güncellemesine ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada, parasal sıkılaşmanın etkisiyle hanehalkı ve şirketlere verilen kredilerdeki artışın yavaşladığının altı çizilerek, banka kredilerinin yıllık bazda İspanya ve İtalya'da daraldığı, Fransa ve Almanya'da da hızının düştüğü bildirildi.

ABD'de ticari ve endüstriyel işletmelere verilen kredilerin, bir yıl öncesine göre yavaşladığına ve "zar zor" büyüdüğüne işaret edilen açıklamada, daha yüksek faiz oranlarının Kanada ve Avustralya'daki mortgage (konut kredisi) kredilerinde güçlü etki oluşturduğu kaydedildi.

Açıklamada, merkez bankası kıdemli kredi yetkilisi anketlerinin, bankaların kredi standartlarında ılımlı bir sıkılaşmaya rağmen Avrupalı işletmelerin kredi talebinde keskin bir yavaşlamaya işaret ettiği vurgulandı.

Toplam hanehalkı tasarruf oranlarının konut yatırımlarından daha yüksek olmasına karşın Kovid-19 salgınındaki zirve noktalarından bu yana anlamlı bir düşüş gösterdiği belirtilen açıklamada, hanehalkının borç oranlarında da küresel mali krizden bu yana keskin bir düşüş yaşandığı aktarıldı.

Açıklamada, ABD ve Avrupa'da kurumsal tasarruf ve yatırımların son 3 yılda arttığına işaret edilerek, bunun da oldukça istikrarlı net borç verme pozisyonlarına yol açtığı, İtalya'da da artan kurumsal tasarrufların şirketlerin net borç verme pozisyonunun son yirmi yılın en yüksek seviyesine çıkmasına katkıda bulunduğu belirtildi.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal