ABD'den kripto para borsası Binance'e 4,3 milyar dolarlık ceza

ABD hükümeti, dünyanın en büyük kripto para borsası Binance'in, kara para aklamayı önleme ve yaptırım yasalarını ihlal ettiği gerekçesiyle toplam 4,3 milyar dolar ceza ödeyeceğini bildirdi

(AA)
(AA)
TT

ABD'den kripto para borsası Binance'e 4,3 milyar dolarlık ceza

(AA)
(AA)

ABD Hazine Bakanlığından yapılan açıklamada, Binance'in Mali Suçlarla Mücadele Birimi (FinCEN) ile yapılan anlaşma kapsamında 3,4 milyar dolar ve Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi (OFAC) ile yapılan anlaşma kapsamında 968 milyon dolarlık ceza ödeyeceği kaydedildi.

Açıklamada, Binance'ın kara para aklamayı önleme ve yaptırım yasalarına uymayarak bir dizi yaşa dışı aktörün platformda serbestçe işlem yapmasına olanak tanıdığı aktarıldı.

FinCEN ile yapılan anlaşma kapsamında 5 yıllık gözetim ve Binance'in ABD'den tamamen çıkmasının sağlanması dahil, önemli taahhütlerin yer aldığı belirtilen açıklamada, anlaşma yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde Binance'in FinCEN tarafından tahsil edilecek 150 milyon dolarlık ertelenmiş ceza da dahil olmak üzere, ek cezalarla karşı karşıya kalabileceği kaydedildi.

ABD, yaptırımlarını ihlal eden 1,5 milyonu aşkın sanal para ticaretine izin verdi

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, ABD Adalet Bakanı Merrick Garland, ABD Başsavcı Yardımcısı Lisa Monaco ve Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC) Başkanı Rostin Behnam konuya ilişkin ortak basın toplantısı düzenledi.

ABD Hazine Bakanı Yellen, söz konusu basın toplantısında, FinCEN, OFAC ve IRS'in 3 yılı aşkın süre boyunca Binance'in faaliyetlerini incelediğini anlattı.

Binance'in yıllar önce ABD pazarından çıktığını iddia ettiğini, ancak gerçekte ABD'li kullanıcılar ve ülkeyle önemli bağlantılarını koruduğunun tespit edildiğini aktaran Yellen, şirketin şüpheli işlemleri de bildirmediğini kaydetti.

Yellen, platformun ABD yaptırımlarını ihlal eden 1,5 milyondan fazla sanal para ticaretine izin verdiğini bildirdi.

Binance suçlamaları kabul etti

ABD Adalet Bakanı Merrick Garland da Binance'in söz konusu ihlalleri kasten gerçekleştirdiğini kabul ettiğini belirterek Binance'in ödeyeceği yaklaşık 4,3 milyar doların bugüne kadar verilen en büyük cezalardan biri olduğunu vurguladı.

Anlaşmanın bir parçası olarak Binance'e bir izleme ve raporlama zorunluluğu da getirildiğinin bilgisini veren Garland, şirketin geçmiş işlemleri incelemesi ve şüpheli faaliyetleri federal yetkililere bildirmesi gerektiğini kaydetti.

Garland, Binance Üst Yönetisi (CEO) Changpeng Zhao'ya ilgili yasayı kasten ihlal ettiği için suç duyurusunda bulunduklarını ifade ederek Zhao’nun, savunmasını bugün erken saatlerde Washington Batı Bölge Mahkemesine şahsen sunduğunu bildirdi.

Binance'in yeni CEO'su Richard Teng oldu

Öte yandan Çin'de doğup ve 12 yaşında Kanada’ya göçen Binance CEO'su Zhao, anlaşma kapsamında istifa etmeyi ve 50 milyon dolar para cezası ödemeyi kabul etti.

Zhao, X hesabından yaptığı paylaşımda, hatalar yaptığını ve sorumluluk alması gerektiğini belirterek Binance ve kendisi için en doğrusu olacak şekilde şirketin CEO'luğundan ayrıldığını duyurdu.

Binance’in artık bir "bebek" olmadığını, şirketin yürümesi ve koşmasına izin vermenin zamanı geldiğini vurgulayan Zhao, "Binance'in sahip olduğu derin altyapıyla büyümeye ve başarılı olmaya devam edeceğini biliyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Zhao, şirketin üst yöneticilerinden Richard Teng'in artık Binance CEO'su olarak görev yapacağına işaret ederek Teng'in 30 yılı aşkın finansal hizmetler ve düzenleme tecrübesiyle şirketin bir sonraki büyüme döneminde yönünü belirleyeceğini ifade etti.

Şirketin tarihsel bilgisine sahip bir hissedar ve eski CEO olarak, ABD hükümetiyle yapılan anlaşmaya uygun şekilde, gerektiğinde danışmanlık yapmak üzere hazır olacağını bildiren Zhao, son 6,5 yıldır gerçek bir mola vermediğini, bu sebeple öncelikle bir süre çalışmalarına ara vereceğini kaydetti.

Zhao, bundan sonra muhtemelen bazı uzun dönemli yatırım yapacağını, kendini yeniden bir startup'ı yönetecek bir CEO olarak göremediğini, dinleyici olması durumunda, az sayıda yeni girişimciye özel olarak mentorluk yapmaya açık olabileceğini belirtti.

ABD ile varılan anlaşmaya işaret eden Zhao, Binance'in herhangi bir kullanıcı fonunu kötüye kullandığının veya herhangi bir piyasa manipülasyonuna karıştığının iddia edilmediğine dikkati çekti.



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC