ABD ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde beklentilerin üzerinde büyüdü

ABD ekonomisi, bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 5,2 ile beklentilerin üzerinde büyüdü

(AA)
(AA)
TT

ABD ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde beklentilerin üzerinde büyüdü

(AA)
(AA)

ABD Ticaret Bakanlığı, temmuz-eylül dönemine ait gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) verisine ilişkin ikinci tahminleri açıkladı.

Buna göre, ABD'de GSYH bu yılın üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak yüzde 5,2 arttı.

Böylece ABD ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde, 2021 yılının son çeyreğinden bu yana en güçlü büyümeyi kaydetti.

Söz konusu dönemde büyüme verisinde yukarı yönlü revizyona gidilirken, piyasa beklentisi ekonominin üçüncü çeyrekte yüzde 4,9 büyüdüğü yönündeydi.

Ülkenin GSYH verisine ilişkin ekim ayında yayımlanan öncü verilerde ekonominin yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 4,9 büyüdüğü kaydedilmişti.

Ülke ekonomisi, 2023'ün ilk çeyreğinde yüzde 2,2 ve ikinci çeyreğinde 2,1'lik büyüme performansı göstermişti.

ABD ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğindeki büyümesinde, tüketici harcamaları, özel stok yatırımları, ihracat, eyalet ve yerel hükümet harcamaları, federal hükümet harcamaları ve konut sabit yatırımları ile konut dışı sabit yatırımlardaki artışlar etkili oldu. İthalat da bu dönemde arttı.

Üçüncü çeyreğe ait GSYH verisindeki revizyonda, konut dışı sabit yatırımlar ile eyalet ve yerel hükümet harcamalarındaki yukarı yönlü revizyonun tüketici harcamalarındaki aşağı yönlü revizyonla dengelenmesi belirleyici oldu. Büyümeye negatif etki yapan ithalat da aşağı yönlü revize edildi.

Yılın üçüncü çeyreğinde kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış yüzde 2,9'dan yüzde 2,8'e düşürüldü. Kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2,5 artmıştı.

Gıda ve enerji harcamalarının hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış da yüzde 2,4'ten yüzde 2,3'e revize edildi. Çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3,7'lik artış kaydetmişti.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal