Depremin yaralarını sarmak için sağlanan dış finansman 2,4 milyar doları buldu

Bakan Şimşek, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen bölgeler için bu yıl Avrupa Konseyi Kalkınma, Dünya, Avrupa Yatırım, İslam Kalkınma ve Asya Altyapı Yatırım bankalarından yaklaşık 2,4 milyar dolarlık dış finansman sağladıklarını bildirdi

Mehmet Şimşek (AA)
Mehmet Şimşek (AA)
TT

Depremin yaralarını sarmak için sağlanan dış finansman 2,4 milyar doları buldu

Mehmet Şimşek (AA)
Mehmet Şimşek (AA)

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin sağladığı dış finansman kaynaklarına ilişkin AA'ya konuştu.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin yol açtığı hasarların giderilmesi ve bölgenin yeniden inşası amacıyla dış finansman temini çalışmalarının devam ettiğini belirten Şimşek, bu kapsamda Asya Altyapı Yatırım Bankasının Türk Eximbank'a 100 milyon dolar finansman sağladığını ifade etti.

Şimşek, söz konusu finansmanla depremden etkilenen illerdeki altyapıların onarımı ve geliştirilmesine yönelik ihracat sektöründe faaliyet gösteren firmalara destek olunmasının amaçlandığına işaret ederek, "Ayrıca İslam Kalkınma Bankasından da Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankasına 100 milyon dolar tutarında finansman sağladık." dedi.

Bu kaynağın, depremden etkilenen bölgede ve bu bölgeyle ilişkide bulunan işletmelere yönelik tarımsal ürünler ve gıda güvenliği projelerinin finansmanı için kullanılacağını dile getiren Şimşek, şunları kaydetti:

Deprem bölgesinin kalkındırılması amacıyla bu yıl Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası, Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası, İslam Kalkınma Bankası ve Asya Altyapı Yatırım Bankasından olmak üzere yaklaşık 2,4 milyar dolar tutarında dış finansman sağladık. Hem yıl sonuna kadar hem de önümüzdeki yıl içinde uygun koşullu dış finansman sağlama girişimlerimizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Sağlanan bu finansman imkanlarıyla depremden etkilenen illerdeki ihracatçı firmalar ile bu bölgedeki işletmelerin tarım ve gıda projeleri desteklenecek.

Şimşek, daha önce de Avrupa Yatırım Bankasından deprem yaralarını sarmak ve kentlerin yeniden inşasına katkı sağlamak amacıyla 400 milyon avro finansman sağlandığını açıklamıştı.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe