Kasımda aylık en yüksek reel getiri külçe altında oldu

Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde kasımda en yüksek aylık reel getiri yüzde 2 ile külçe altında gerçekleşti

(AA)
(AA)
TT

Kasımda aylık en yüksek reel getiri külçe altında oldu

(AA)
(AA)

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), kasım ayına ilişkin finansal yatırım araçlarının reel getiri oranlarını açıkladı.

Buna göre, kasımda en yüksek reel getiri, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 2 ile külçe altında oldu. Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde de külçe altın yatırımcısına yüzde 2,47 kazanç sağladı.

Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde, yatırım araçlarından avro yüzde 2,27 yatırımcısına reel getiri imkanı sağlarken dolar yüzde 0,02 ve mevduat faizi (brüt) yüzde 0,54, BIST 100 endeksi yüzde 4,9 ve Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 5,85 kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde, avro yüzde 1,8 reel getiri sağlarken dolar yüzde 0,47, mevduat faizi (brüt) yüzde 1, BIST 100 endeksi yüzde 5,34 ve DİBS yüzde 6,27 oranında yatırımcısını kayba uğrattı.

Külçe altın, üç aylık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 1,14 ile yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlarken , TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 2,06 ile yatırımcısına kaybettirdi. Aynı dönemde DİBS, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 22,36, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 24,82 ile en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Altı aylık değerlendirmeye göre BIST 100 endeksi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 29,31, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 23,12 ile en yüksek reel getiri oluşturan yatırım aracı oldu. Aynı dönemde DİBS, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 43,43, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 46,13 ile en çok kaybettiren yatırım aracı olarak kayıtlara geçti.

Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde, külçe altın, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 25,48, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 10,19 ile en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde, yatırım araçlarından BIST 100 endeksi yüzde 21,16, avro yüzde 14,64 ve dolar yüzde 8,18 reel getiri sağlarken mevduat faizi (brüt) yüzde 19,37 ve DİBS yüzde 47,49 kaybettirdi.

TÜFE ile indirgendiğinde BIST 100 endeksi yüzde 6,4, avro yüzde 0,67 reel getiri imkanı sağlarken, dolar yüzde 4,99, mevduat faizi (brüt) yüzde 29,19 ve DİBS yüzde 53,88 kayba yol açtı.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe