Rusya'nın petrol gelirleri, savaş öncesindeki rakamları geçti

"Gölge filolar kullanıyorlar"

Rusya'nın dünyanın en büyük üçüncü petrol üreticisi konumunda (Reuters)
Rusya'nın dünyanın en büyük üçüncü petrol üreticisi konumunda (Reuters)
TT

Rusya'nın petrol gelirleri, savaş öncesindeki rakamları geçti

Rusya'nın dünyanın en büyük üçüncü petrol üreticisi konumunda (Reuters)
Rusya'nın dünyanın en büyük üçüncü petrol üreticisi konumunda (Reuters)

Rusya'nın aylık petrol geliri ekimde 11,3 milyar dolara ulaşarak, savaş öncesi dönemi geride bıraktı.

Bu rakam Rusya'nın nisandan ekime kadar petrol gelirlerini neredeyse ikiye katladığını ve ekimde elde ettiği net gelirin yüzde 31'ini petrolden kazandığını ortaya koyuyor.

Bloomberg'ün araştırmasına göre, Rus petrolünün yüzde 70'i, G7 ülkelerinin uyguladığı tavan fiyat uygulamasını aşmak için gölge filolarla taşındı.

G7 ülkeleri Aralık 2022'de Rus petrolü için varil başına 60 dolarlık tavan fiyat uygulamasına başlamıştı. 

Tavan fiyat uygulaması, Rus petrolünün G7 ve Avrupa Birliği ülkelerine ait tankerlere, sigorta şirketlerine ve kredi kurumlarına satışında en fazla 60 dolar fiyat biçilmesini öngörüyordu.

Moskova yönetiminin petrol ihracatında Çin ve Hindistan'ı ana rota olarak belirlediği hatırlatılan haberde, Rusya'nın 2023 boyunca günde 3,5 milyon varil ihracat yaptığı ifade edildi.

Bloomberg'ün araştırmasında, Rus limanlarından kalkan petrol yüklü birçok geminin sahte şirketlere kayıtlı olduğu ve bu şirketler üzerinden sigortalandığı iddia edildi. 

Kremlin yönetiminin bu yolla tavan fiyat uygulaması ve Batı yaptırımlarını deldiği öne sürüldü.

Haberde İran'ın petrol ihracatı yapabilmek için uzun yıllardır benzer şekilde gölge filolar kullandığına dikkat çekilirken, Rusya'nın da aynı taktiği kullanmasının paralel bir endüstri yaratabileceği ifade edildi.

Columbia Üniversitesi Küresel Enerji Politikaları Merkezi'nden Eddie Fishman konuyla ilgili, "Gölge filolar ve Batılı deniz sigortacılığı şirketlerinin diğer alternatifleri yeni değil. İran yıllardır bunu kullanıyor. Şimdi Rusya gibi büyük bir üreticinin de bu yola gitmesiyle, çok daha yaygınlaştılar" ifadelerini kullandı.

Financial Times gazetesi, Batılı yetkililere dayandırdığı 14 Kasım tarihli haberinde, Rusya'nın doların altında neredeyse hiç petrol satmadığını bildirmişti. 

ABD Hazine Bakanlığı, 12 Ekim'de tavan fiyat uygulamasını deldikleri suçlamasıyla 8 petrol tankeri için yaptırım kararı almış, yaklaşık 100 gemi için de soruşturma yürütüldüğü ifade edilmişti.

Independent Türkçe



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC