İşsizlik oranı 11 yılın en düşük seviyesine geriledi

Türkiye'de işsizlik oranı, ekimde bir önceki aya göre 0,5 puan azalışla Kasım 2012'den bu yana en düşük seviye olan yüzde 8,5'e düştü

(AA)
(AA)
TT

İşsizlik oranı 11 yılın en düşük seviyesine geriledi

(AA)
(AA)

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini açıkladı.

Buna göre, 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı ekimde bir önceki aya göre 163 bin kişi azalarak 2 milyon 961 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,5 puanlık düşüşle yüzde 8,5 seviyesinde gerçekleşti. Bu seviye, Kasım 2012'den bu yana en düşük oran olarak kayıtlara geçti. Kasım 2012'de işsizlik oranı yüzde 8,4 olarak hesaplanmıştı.

İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7 iken, kadınlarda yüzde 11,3 olarak tahmin edildi.

Ekimde 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,4 puanlık azalışla yüzde 16,3 oldu.

Bu yaş grubunda işsizlik oranının erkeklerde yüzde 13,8, kadınlarda ise yüzde 21 olduğu hesaplandı.

TÜİK, bazı aylara ilişkin işsizlik verilerinde revizyona gitti.

Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam edilenlerin sayısı, ekimde bir önceki aya kıyasla 246 bin kişi artarak 31 milyon 835 bin kişi, istihdam oranı 0,3 puan artışla yüzde 48,5 oldu. Bu oran, erkeklerde yüzde 65,8 iken kadınlarda yüzde 31,6 olarak gerçekleşti.

İş gücüne katılma oranı yüzde 53,1

Mevsim etkisinden arındırılmış iş gücü, ekimde aylık bazda 83 bin kişi artarak 34 milyon 796 bin kişiye, iş gücüne katılma oranı ise 0,1 puan artarak yüzde 53,1'e yükseldi. İş gücüne katılma oranı, erkeklerde yüzde 70,8 iken kadınlarda yüzde 35,7 olarak açıklandı.

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı, ekimde bir önceki aya göre 0,4 puanlık azalışla yüzde 16,3'e geriledi. Bu yaş grubunda işsizlik oranı, erkeklerde yüzde 13,8, kadınlarda ise yüzde 21 olarak hesaplandı.

İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi, ekimde bir önceki aya göre 0,2 saat azalışla 44 saat olarak gerçekleşti.

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel iş gücü ve işsizlerden oluşan atıl iş gücü oranı, ekimde bir önceki aya göre 0,5 puanlık azalışla yüzde 21,3 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 13,7 iken işsiz ve potansiyel iş gücünün bütünleşik oranı yüzde 16,6 olarak tahmin edildi.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe