Rusya'dan Avrupa'ya petrol sevkiyatı yüzde 90 azaldı

Rus petrolünün yeni rotası Çin ve Hindistan

Rusya dünyanın en büyük üçüncü petrol üreticisi konumunda (Reuters)
Rusya dünyanın en büyük üçüncü petrol üreticisi konumunda (Reuters)
TT

Rusya'dan Avrupa'ya petrol sevkiyatı yüzde 90 azaldı

Rusya dünyanın en büyük üçüncü petrol üreticisi konumunda (Reuters)
Rusya dünyanın en büyük üçüncü petrol üreticisi konumunda (Reuters)

Rusya Başbakan Yardımcısı Alexander Novak, ülkesinin Avrupa Birliği'ne petrol satışlarının yüzde 90 oranında azaldığını söyledi.

Rus televizyon kanalı Rossiya24'e konuşan Novak, Ukrayna savaşı öncesinde Avrupa'nın petrol ihracatından yüzde 40-45 oranında pay aldığını, bu rakamın 2023 sonunda yüzde 4-5 seviyelerine kadar düştüğünü söyledi.

Geçen yıl aralıkta AB ve G7 ülkeleri, Rus petrolüne tavan fiyat uygulaması getirmeye karar vermiş ve varil başına 60 dolar üzerinde ödeme yapılmasını yasaklamıştı.

Kremlin, Batı ülkelerinden gelen bu hamleye enerji tedariğini Avrupa'dan Asya ülkelerine doğru kaydırarak yanıt vermişti.

Novak, Rusya'nın enerji ihracatının yüzde 45-50'sini Çin'e yaptığını söyledi. Rus siyasetçi, yılın ilk 10 ayında Çin'e gönderilen petrol ve petrol ürünlerinin, 2022'nin tamamında ihraç edilen miktardan daha fazla olduğuna dikkat çekti.

Rusya'nın 2023'teki ikinci en büyük alıcısıysa Hindistan oldu.

Daha önce Rusya'dan neredeyse hiç petrol ve gaz almayan Yeni Delhi yönetiminin, Moskova'nın enerji ihracatındaki payı son iki yılda yüzde 40'a kadar yükseldi.

Hindistan'ın Rusya'dan düşük fiyatla ham petrol alıp, bunu rafine ettikten sonra Avrupa ülkelerine sattığına dair iddialar da daha önce gündeme gelmişti.

Bu satışlar yasal olsa da Rusya'nın Batı yaptırımlarını delmek için kullandığı yöntemlerden biri olarak değerlendiriliyor.

Independent Türkçe



Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
TT

Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)

Kripto para piyasası haftaya kayda değer bir yükselişle başladı. Bitcoinin fiyatı yüzde 2,1 oranında artarak 110 bin dolar seviyesini yeniden gördü. Bu seviye, yatırımcılar açısından psikolojik ve teknik açıdan önemli bir eşik olarak görülüyor. Söz konusu yükseliş, tahvil piyasalarında yaşanan artan dalgalanmalar ve hem ABD hem de Japonya’da kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair artan endişeler eşliğinde gerçekleşti.

ABD’de bütçe açığının artması ve devlet tahvili ihraçlarının hız kazanması, tahvil piyasası üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Diğer yandan uzun vadeli borçlanma araçlarının getirileri yükselmeye devam ediyor. Bu durum yatırımcıların enflasyon kaygılarını ve yabancı talepteki düşüşü yansıtıyor. Japonya’da ise tahvil getirileri, tarihsel olarak düşük seyreden bantlarını aşmaya başladı. Bu gelişme, onlarca yıldır sürdürülen genişleyici para politikasının sona erdirilebileceğine dair spekülasyonları beraberinde getirdi.

Kripto para analizi alanında önde gelen isimlerden Michael van de Poppe’nin sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşıma göre, Bitcoinin 110 bin dolar seviyesine geri dönmesi, güçlü bir yükseliş ivmesine işaret ediyor. Aynı zamanda alternatif kripto paralar da bu olumlu eğilime katılıyor.

Söz konusu hareket, birçok piyasa izleme platformunun bildirdiğine göre, 95 bin ila 100 bin dolar arasında dalgalanan birkaç haftalık yatay seyrin ardından geldi. Binance platformunun verilerine göre, BTC/USD paritesi 110 bin 125 dolar seviyesinde kaydedilirken, günlük işlem hacmi yaklaşık 38 milyar dolara ulaştı.

Bu bağlamda Bitcoin, hem yüksek performanslı bir dijital varlık hem de alternatif bir değer saklama aracı olarak yeniden gündeme geliyor. Analistler, küresel piyasalarda yaşanan dönüşümlerin dijital para birimlerinin cazibesini artırdığını belirtiyor. Özellikle Bitcoine bağlı borsa yatırım fonlarına kurumsal sermaye akışının devam etmesi dikkat çekiyor. Bu fonların yönettiği varlıkların toplam değeri kısa süre önce 104 milyar doları aştı.

Dikkat çekici olan, bu yükselişin kısa vadeli bir spekülasyon dalgasının sonucu gibi görünmemesi. Aksine bu yükseliş, yatırımcılar tarafından ‘güvenli liman’ kavramının yeniden kapsamlı biçimde değerlendirilmesi çerçevesinde gerçekleşiyor. Zira artık geleneksel devlet borçlanma araçları -başta Amerikan hazine tahvilleri olmak üzere- aynı güven düzeyine sahip değil. Özellikle yüksek enflasyon ve kronik bütçe açıklarıyla karakterize edilen bir ortamda bu güven daha da zayıflamış durumda.

Hafta sonunda ise Bitcoinin fiyatı, 111 bin doların üzerindeki seviyelerden 108 bin 600 dolara kadar geriledi. Bu düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa mallarına ve Amerika dışında üretilen iPhone cihazlarına ağır gümrük vergileri uygulama tehdidine doğrudan bir tepki olarak gerçekleşti.

Bu ani riskten kaçınma eğilimine yönelik genel ruh halindeki dönüşüm, kripto para piyasasında 500 milyon dolardan fazla alım pozisyonunun silinmesine yol açtı. Bitcoin, Ether, Cardano, Solana ve Dogecoin’e bağlı vadeli işlem sözleşmeleri ciddi kayıplar yaşadı.

Ancak bu sabah atmosfer değişti. BTSE platformunun operasyonlardan sorumlu yöneticisi Jeff Mei, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir yandan, hafta sonu yaşanan düşüşler bize kripto para piyasasının jeopolitik ve ekonomik şoklara ne kadar hızlı tepki verdiğini gösterdi. Diğer yandan, gümrük muafiyet sürelerinin uzatılması yönünde atılan adımlar, en kötü dönemin geride kaldığına dair inancı güçlendiriyor. Bu da yatırımcıların temkinli bir şekilde yeniden birikim yapmaya başlamasına yol açtı.”