Gazze ve Ukrayna savaşlarının yaşandığı bir dönemde dünya liderleri Davos’a akın ediyor

WEF Genel Direktörü Şarku’l Avsat’a: Dezenformasyon toplumların karşı karşıya olduğu en önemli tehdit

İsviçre’nin Davos beldesi bu hafta Dünya Ekonomik Forumu’na 2 bin 800 katılımcıyı kabul etmeye hazırlanıyor (AP)
İsviçre’nin Davos beldesi bu hafta Dünya Ekonomik Forumu’na 2 bin 800 katılımcıyı kabul etmeye hazırlanıyor (AP)
TT

Gazze ve Ukrayna savaşlarının yaşandığı bir dönemde dünya liderleri Davos’a akın ediyor

İsviçre’nin Davos beldesi bu hafta Dünya Ekonomik Forumu’na 2 bin 800 katılımcıyı kabul etmeye hazırlanıyor (AP)
İsviçre’nin Davos beldesi bu hafta Dünya Ekonomik Forumu’na 2 bin 800 katılımcıyı kabul etmeye hazırlanıyor (AP)

Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) bu yılki zirvesi, 15-19 Ocak’ta İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenecek

Zirveye 120 ülkeden 2 bin 800’den fazla iş insanı, siyasetçi, akademisyen ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi katılacak.

‘Güvenin Yeniden İnşası’ sloganıyla düzenlenecek zirvede 300’ü aşkın oturum gerçekleştirilecek.

WEF Başkanı Borge Brende’ye göre, dünya elitlerinin 1970’lerden bu yana sürdürdüğü bu yıllık toplantı, bu yıl ‘on yıllardır yaşanan en karmaşık jeopolitik ve ekonomik bağlam’ ışığında gerçekleştiriliyor.

dsvd
Davos’ta düzenlenecek Dünya Ekonomik Forumu hazırlıkları (Reuters)

İsrail’in Gazze savaşı 100. gününe girerken, Rusya-Ukrayna savaşı üçüncü yılına yaklaşırken ve Kızıldeniz’deki askeri gerginlik küresel tedarik zincirlerini tehdit ederken, forumun ‘Güvenin Yeniden İnşası’ sloganı çok uzak görünüyor.

Ortadoğu ve Avrupa’daki savaşın yanı sıra forumdaki tartışmaların büyük bir bölümünün ekonomik durgunluk ve yapay zekanın ekonomik faaliyetlerdeki artan rolüne ayrılması bekleniyor.

Güvenin Yeniden İnşası

WEF Genel Direktörü Saadia Zahidi, forumun 54. oturumunun organizatörlerinin, bazılarının ‘aşırı iyimser’ olarak nitelendirdiği ‘Güvenin Yeniden İnşası’ sloganını seçtiğini ve bu sloganın başarısını destekleyen 3 unsuru belirlediğini söyledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Zahidi açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü;

İlk unsur, yıllık Davos toplantısının dünyanın her yerindeki çeşitli paydaşlara sağladığı diyalog fırsatıdır. Bu, güvenin yeniden inşası için gerekli bir ilk adımdır. İkincisi liderlerin ‘ortak vizyon’ arayışını içeriyor. Üçüncü unsur ise, katılımcı liderler arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesine bağlıdır. Böylece kamu ve özel sektör arasındaki bu uzun vadeli işbirliğini yarattık. Ama aynı zamanda yeni girişimler de başlatacağız. Çünkü dünyanın karşı karşıya olduğu sorunlar büyümeye devam ediyor.

sdv
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, 23 Mayıs 2022’de Davos’ta katılımcılara sesleniyor (AP)

Forumun çalışmalarında, Arjantin’in aşırı sağcı yeni Cumhurbaşkanı Javier Milei, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Çin Başbakanı Li Çiang katılımcıların ön saflarında yer alacak.

Son iki yıldır video konferans aracılığıyla katılım gösterdikten sonra, foruma ilk kez şahsen katılacak olan Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ülkesinin Rusya’ya karşı savaş çabalarına Batı desteğinin azalmasından korktuğu bir dönemde özel bir konuşma yapacak.

dvr
Davos’taki Ukrayna ofisi (EPA)

Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andrey Yermak, forumun başlamasının arifesinde bugün Davos’ta 70 ulusal güvenlik danışmanının katılacağı bir toplantıya başkanlık edecek.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da toplantıya katılacak ve bir dizi oturumda Ortadoğu’daki savaşın kapsamının genişlemesine dair tehlike ve Batı’nın Kiev’i destekleme isteğinin azalması hakkında konuşacaklar.

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog da forumda yer alacak.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan da, aralarında Suudi Arabistan’ın Washington Büyükelçisi Prenses Rima bint Bender bin Sultan bin Abdulaziz, Ticaret Bakanı Dr. Macid Kasabi, Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı ve İklim İşleri Elçisi Adil el-Cubeyr, Yatırım Bakanı Halid Falih’in de bulunduğu geniş bir heyete başkanlık ediyor.

th6
Davos’taki NEOM toplantı merkezinde hazırlıklar tamamlanıyor (Reuters)

Ayrıca Lübnan Başbakanı Necib Mikati ve Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Ürdün Başbakanı Bişer el-Hasavne’nin de foruma katılması bekleniyor.

Uluslararası kurumlar düzeyinde ise, foruma Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen katılacak.

dv
İsviçreli polis memurları 13 Ocak’ta forumun Davos’taki genel merkezine gidiyor (EPA)

WEF, 54. oturumunun başlamasının arifesinde, dünyanın orta ve uzun vadede karşı karşıya olduğu en büyük risklerin bir listesini yayınladı.

Eylül 2023’te bin 400 küresel uzman ile yapılan anket sonrasında birkaç gün önce yayınlanan rapor, medyadaki dezenformasyonun önümüzdeki iki yıl içinde insanlığı tehdit eden en büyük risklerden biri olacağını ortaya koydu.

thysdfvergt
9 Ocak’ta Cenevre yakınlarındaki Köln’de düzenlenen, Dünya Ekonomik Forumu’nun organizatörleri tarafından düzenlenen basın toplantısı (EPA)

Raporda, yanlış ve yanıltıcı bilgilerin ve bunları yaymaya yönelik araçların yaygın kullanımının, yeni seçilen hükümetlerin meşruiyetine zarar verebileceği belirtildi.

Ayrıca raporda, “Ortaya çıkan huzursuzluk şiddetli gösterilerden nefret suçlarına, sivil çatışmalardan terörizme kadar değişebilir” denildi.

Aralarında Bangladeş, Hindistan, Endonezya, Meksika, Pakistan, İngiltere ve ABD’nin de bulunduğu büyük ekonomilerin iki yıl boyunca seçimlere tanık olduğu veya tanık olacağı belirtildi.

Bu nispeten yeni tehditle yüzleşmenin yolları ile ilgili olarak Zahidi, üç unsuru içeren bir strateji önerdi.

Şarku’l Avsat’a konuşan WEF Genel Direktörü şu ifadelerle devam etti;

Bunlar vatandaş eğitimi, yapay zeka tarafından oluşturulan içeriğin hükümet tarafından yasallaştırılması ve özel sektörün, özellikle de medyanın rolü. Bu zorlukla yüzleşmede herkese düşen bir rol olduğuna inanıyorum.

Raporda, yapay zekanın ürettiği yanlış bilgilerin yanı sıra, küresel düzeyde önümüzdeki iki yılın en önemli endişeleri olarak toplumsal kutuplaşma, geçim sıkıntısının devam edeceğine dair korkular ve ülkeler arasındaki çatışma tehlikesine dikkat çekildi.

Önümüzdeki on yılda aşırı hava koşulları ve Dünya’nın ekosistemlerindeki ani değişikliklerin de en büyük endişe kaynağı olacağının altı çizildi.



Fas ve Cezayir, Nijerya'nın Avrupa'ya uzanan doğalgaz boru hattı için birbiriyle yarışıyor

Nijerya'dan Fas'a kadarki kısmı 6 bin kilometre olacak boru hattının 30 milyar dolara mal olacağı tahmin ediliyor (Fas Haber Ajansı)
Nijerya'dan Fas'a kadarki kısmı 6 bin kilometre olacak boru hattının 30 milyar dolara mal olacağı tahmin ediliyor (Fas Haber Ajansı)
TT

Fas ve Cezayir, Nijerya'nın Avrupa'ya uzanan doğalgaz boru hattı için birbiriyle yarışıyor

Nijerya'dan Fas'a kadarki kısmı 6 bin kilometre olacak boru hattının 30 milyar dolara mal olacağı tahmin ediliyor (Fas Haber Ajansı)
Nijerya'dan Fas'a kadarki kısmı 6 bin kilometre olacak boru hattının 30 milyar dolara mal olacağı tahmin ediliyor (Fas Haber Ajansı)

İntisar Antar

Doğalgaz, Nijerya'nın bütçe gelirlerinin yaklaşık yüzde 75'ini ve ülkenin ihracat gelirlerinin yüzde 95'ini oluşturan en önemli kaynak. Bu durum rekabete yol açarken, Nijerya’dan Avrupa'ya doğalgaz ihraç etme yöntemleri kritik jeostratejik konular haline geldi.

Cezayir ve Fas birkaç yıldır bu konudaki mega projeler için birbiriyle rekabet ediyor. Nijerya hükümetinin üst düzey yetkilileri, yıllık 30 milyar metreküp kapasiteye sahip olması beklenen ünlü doğalgaz boru hattına ilişkin çelişkili açıklamalar yapıyor.

Nijerya hem Cezayir hem de Fas ile mutabakatlar imzalayarak güçlü iş birlikleri kurma isteğinin sinyallerini verdi.

Nijerya'dan başlayıp Avrupa'ya uzanan iki proje söz konusu. Bunlardan ilki, Batı Afrika kıyısı boyunca uzanan Fas-Nijerya Doğal Gaz Boru Hattı (NMGP). İkincisi ise Nijerya, Nijer ve Cezayir'i birbirine bağlayan ve ‘Trans-Sahra’ olarak da bilinen NIGAL Doğal Gaz boru hattı. Fas ile olan gaz boru hattının su altından, Cezayir ile olan gaz boru hattının ise toprak altından geçmesi planlanıyor.

Bu iki rakip proje, özellikle doğalgaz piyasasında ve Rabat ile Cezayir arasındaki rekabet çerçevesinde enerji piyasasının yeniden düzenlenmesi bağlamında stratejik ekonomik öneme sahip. Bu projeler, Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle ortaya çıkan enerji krizinden faydalanmayı başardı. Fas, Cezayir ve Nijerya, Avrupa kıtasının ana tedarikçisi Rusya'dan kopması nedeniyle Avrupa'ya doğalgaz tedariki için en iyi alternatifler olarak öne çıkmakta gecikmediler.

Tedarik kaynaklarının çeşitlendirilmesi

İddialı bir şekilde doğan her iki proje de ilgili ülkelerin ekonomik umutlarını ve isteklerini taşıyor. Büyük doğal gaz rezervlerine sahip her iki ülke de Avrupa'ya ve diğer küresel pazarlara gaz tedariki için altyapıyı geliştirerek konumlarını güçlendirmeye çalışıyor.

Her ikisi de bölgesel ekonomik hakimiyetlerinin yanı sıra jeopolitik nüfuzlarını güçlendirmeye ve stratejik ittifaklarını pekiştirmeye çabalıyor. Bunun yanında gaz boru hatlarının geliştirilmesi, artan enerji talebinin karşılanması ve arz kaynaklarının çeşitlendirilmesi gerekiyor. Bunlar arasında Avrupa ve Afrika enerji pazarlarına erişim için rekabetin yanı sıra her iki ülkenin ekonomik ve jeostratejik konumlarını güçlendirme arzuları da yer alıyor.

Jeo-ekonomik düzeyde, gaz boru hatları, projenin kesiştiği ülkelerin ekonomisini canlandırabilecek ve yeni iş fırsatları yaratabilecek büyük yatırımlar anlamına geliyor.

Ancak bu projeler aynı zamanda egemenlik, güvenlik ve çevresel sürdürülebilirlik konularını da gündeme getirirken, dikkatli ve şeffaf bir yönetim gerektiriyor.

Bu projeler Fas ve Cezayir'in yanı sıra, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’na (ECOWAS), Nijerya’ya ve Avrupalı iş ortaklarına da fayda sağlıyor. Gaz boru hattı projelerinde yer alan ulusal şirketlerin yanı sıra Sahel bölgesi, gaz boru hatlarının geçtiği ülkelerdeki diğer oyuncuları, uluslararası yatırımcıları ve çevre örgütlerini de unutmamak gerekiyor.

Cezayir'den geçen gaz boru hattının bin 37 kilometresi Nijerya topraklarında, 841 kilometresi Nijer topraklarında ve 2 bin 310 kilometresi Cezayir topraklarında olmak üzere 4 bin 128 kilometre uzunluğunda olması bekleniyor.

Merkezi Paris'te bulunan Fransa Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IFRI) tarafından yapılan bir araştırmaya göre 3 Temmuz 2009 tarihinde imzalanan mutabakat zaptı sırasında maliyetin 10 ila 11 milyar dolar arasında olacağı tahmin edilirken, 2024 yılında bu rakamın 19 ila 20 milyar dolar arasında olacağı tahmin ediliyor.

Nijerya'nın Warri şehrinden başlayıp, Nijer üzerinden Cezayir'in Hassi R'Mel şehrinde sona erecek olan mevcut en büyük gaz boru hattı Trans-Akdeniz Boru Hattı’na (TransMed) bağlanabilecek gaz boru hattının Cezayir üzerinden geçmesinin maliyeti yaklaşık 10 milyar dolar.

Gaz kapasitesinde yıllık 7 milyar metreküplük bir artışa olanak tanıyan bu proje, yıllık 26,5 milyar metreküplük kapasiteye eklendiğinde bu rakamın yıllık 33,5 milyar metreküpe ulaşılmasını sağlayacak. TransMed'in 550 kilometrelik bir bölümü, Cezayir toprakları üzerinden ve 370 kilometrelik bölümü ise Tunus toprakları üzerinden geçerek İtalya'ya uzanıyor.

Proje, 2023 yılında Avrupa'ya toplam tedarikin yüzde 19'unu sağlayan ve bunu yüzde 20 ila 25'e çıkarmayı hedefleyen Cezayir için stratejik bir önem taşıyor.

Enerji Bakanlığı'nın çeşitli raporlarına göre bu gaz hattı ihracat kapasitesini artıracak. Cezayir'in konvansiyonel gaz rezervlerinin 2 bin 400 milyar metreküp olduğu tahmin ediliyor. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre genelleştirilmiş sübvansiyon politikası nedeniyle yüksek iç tüketim mevcut ihracata yakın seyrediyor. Yenilenebilir enerjilerin geliştirilmesi 2023 yılında iç tüketimin yüzde ikisinden daha azını oluştururken, 2030-2035 yıllarında bu oranın yüzde 40'a çıkarılması hedefleniyor.

Maliyetinin 25-30 milyar dolar arasında olacağı ve tamamlanmasının sekiz ila 10 yıl süreceği tahmin edilen Fas-Nijerya gaz boru hattı, yaklaşık 6 bin kilometre uzunluğunda ve büyük bir kısmı denizden geçiyor.

Afrika'nın batı kıyısı boyunca Nijerya'dan Benin, Togo, Gana, Fildişi Sahili, Liberya, Sierra Leone, Gine, Gine-Bissau, Gambiya, Senegal, Moritanya, Togo ve Batı Sahra üzerinden Fas'a uzanması planlanan boru hattı, Fas'ı Avrupa'ya bağlayacak. Aynı zamanda Nijer, Burkina Faso ve Mali gibi denize kıyısı olmayan ülkeleri besleyecek ve uzun vadede Fas-Avrupa gaz boru hattına ve Avrupa gaz şebekesine bağlanmalarını sağlayacak.

Mutabakat zaptı ECOWAS üyelerinin ve gaz hattının geçtiği tüm ülkelerin fizibilite ve teknik çalışmalara, kaynak seferberliğine ve uygulamaya katkıda bulunma taahhüdünde bulunduklarını vurguluyor. Söz konusu ülkeler mevcut aşamada hattın inşasıyla ilgili anlaşmaları imzalamanın yanı sıra Avrupa'ya ulaşabilecek gaz miktarını teyit etme ve 2018 yılının aralık ayında Senegal ile Moritanya'nın ortaklaşa yürüttüğü ‘Greater Tortue Ahmeyim LNG’ isimli sıvılaştırılmış doğal gaz projesinin geliştiricileriyle görüşmelere başlama niyetlerini ifade ettiler.

Bu projeyle Nijerya'nın gaz kaynaklarının çeşitli Afrika ülkelerine bağlanması hedefleniyor. Kuzey Batı Afrika bölgesinde Nijerya'yı Benin ve Togo üzerinden Gana'ya bağlayan Batı Afrika Gaz Boru Hattı (WAGP) ve ‘Pere Duran Farrell’ olarak da adlandırılan Mağrip-Avrupa Gaz Boru Hattı (MEG) olmak üzere halihazırda iki gaz boru hattı bulunuyor.

Maliyet hesapları ve bölgesel bloklar arasındaki tartışmalar

Cezayirli yetkililer pazarlama stratejilerini, başlangıçta 2027 yılında teslim edilmesi planlanan boru hattının tamamlanma tarihine odaklarken, Fas'ın teslim tarihi ise 2046 olarak planlanıyor.

Cezayir ayrıca boru hattındaki enerji kaynaklarının hibridizasyonunu planlayarak projesi için çevresel bir argüman da ortaya koyuyor. Güneş enerjisi ve doğalgazın bir arada olduğu hibrid enerji santralleri kurmayı planlayan Cezayir, bölgesindeki metrekare başına 2 bin kilowatt saate denk gelen yılda 3 bin 500 saat güneş ışığından elde edilecek olağanüstü enerji kaynağına dikkati çekiyor. Cezayir kendi projesinin 13 milyar dolar olarak tahmin ettiği maliyetinin şu an 19 milyar dolara yükselmiş olsa da Fas'ın projesinin ise 25 milyar dolar olduğunu belirtiyor. Ayrıca kendi projelerinin sadece üç ülkeden geçtiği için teknik ve diplomatik açıdan daha uygulanabilir olduğunu savunuyor.

Fas ise projenin jeo-ekonomik potansiyeline, Atlantik kıyısında yer alan ve ekonomik faydalarından yararlanacak 13 ülkeyi kapsadığı için ekonomik açıdan daha etkili olduğunu vurgulayarak, Cezayir’in argümanlarına karşılık veriyor. Rabat, ECOWAS yetkililerinin 2022 yılının aralık ayında projenin önce bölgenin ardından ECOWAS'ın enerji ve ekonomik uyumunu sağlayacağını vurgulayarak verdikleri desteğe güveniyor. Buna karşın Cezayir, projesinin boru hattı projesinde yer alan 13 ülkeden dokuzu tarafından imzalandığını da ekliyor.

Cezayir ile petrol devi Total Energies ve Fas ile dev enerji şirketi Shell Energy arasında imzalanan bazı prensip anlaşmaları, boru hattıyla ilgili rekabetin Avrupa ve Sahra altı ülkelerini de kapsayacak şekilde genişleyebileceği riski oluşturuyor.