Tesla 2025 yılı ortalarında yeni elektrikli araçlar üretmek için düğmeye bastı

Musk ilk olarak 2020 yılında 25 bin dolar değerinde bir araba üretme sözü vermiş ancak bu planı daha sonra rafa kaldırmıştı

(Reuters)
(Reuters)
TT

Tesla 2025 yılı ortalarında yeni elektrikli araçlar üretmek için düğmeye bastı

(Reuters)
(Reuters)

Reuters'a konuşan konuyla ilgili bilgi sahibi olan dört kaynağa göre, Tesla, tedarikçilerine kod adı "Redwood" olan yeni bir elektrikli aracın üretimine başlamak istediğini söyledi.

Kaynaklardan ikisi, aracı kompakt crossover model olarak niteledi.

Tesla'nın CEO'su Elon Musk, uzun süredir markanın hayranları ve yatırımcılarının uygun elektrikli araçlar ve sürücüsüz robot taksiler konusunda iştahını artırıyor. 

Bahsi geçen araçların yeni nesil, daha uygun fiyatlı elektrikli araba platformları kapsamında üretilmesi bekleniyor.

25 bin dolar değerinde başlangıç seviyesinde olması beklenen araba da dahil bu modeller, Tesla'ya daha uygun fiyatlı yakıtla çalışan araçlar ve sayıları artmaya devam eden uygun fiyatlı elektrikli araçlar ile rekabet etme olanağı sağlayabilir.

Uygun fiyatlı elektrikli araçlar üreten Çinli BYD, 2023'ün son çeyreğinde Tesla'yı geçerek dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisi haline gelmişti.

Musk, ilk olarak 2020 yılında 25 bin dolar değerinde bir araba üretme sözü vermiş, ancak bu planı daha sonra rafa kaldırmıştı. 

Tesla, bunun ardından planı yeniden uygulamaya aldı. Tesla'nın satıştaki en ucuz modeli olan Model 3 sedanın başlangıç fiyatı şu anda ABD'de 38 bin 990 dolar.

Independent Türkçe



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe