Suudi Arabistan Menkul Kıymetler Borsası Endeksi, ocak ayındaki düşüşe rağmen 11 bin puan seviyesinin üzerinde kaldı

Bir Suudi vatandaşı, Suudi Menkul Kıymetler Borsası’nın logosunu taşıyan tabelanın önünden geçiyor (AFP)
Bir Suudi vatandaşı, Suudi Menkul Kıymetler Borsası’nın logosunu taşıyan tabelanın önünden geçiyor (AFP)
TT

Suudi Arabistan Menkul Kıymetler Borsası Endeksi, ocak ayındaki düşüşe rağmen 11 bin puan seviyesinin üzerinde kaldı

Bir Suudi vatandaşı, Suudi Menkul Kıymetler Borsası’nın logosunu taşıyan tabelanın önünden geçiyor (AFP)
Bir Suudi vatandaşı, Suudi Menkul Kıymetler Borsası’nın logosunu taşıyan tabelanın önünden geçiyor (AFP)

Suudi Arabistan Menkul Kıymetler Borsası (Tadawul) Endeksi (TASI), ocak ayında yüzde 1,42 düşüşle 11.796,63 puana gerilemesine rağmen, 11 bin puan seviyesinin üzerinde kalmayı sürdürdü. 

Bu düşüş, enerji ve bankacılık sektörlerinde stoklarda yaşanan düşüşten etkilenen ekim ayından bu yana ilk düşüş oldu.

TASI Endeksi, bugünkü seansta 11.914,29 puandan kapandı.

Team One’ın Mali Danışmanı ve CEO’su Abdullah Baeshen, endeksin bu çeyreğin sonuna kadar yükselmeye devam edeceğine ve 11.600 ile 12.500 puan arasında değişeceğine inandığını söyledi.

Baeshen, Suudi borsasının 2024 yılı başında gerek kazanılan puanlar bazında, gerekse endeksin hareketine bağlı olarak kazanımlar elde ettiğini belirtti.

Bunda şirketlerin 2023’ün son çeyreğine ilişkin mali sonuçlarını açıklaması da etkili oldu. Bu da hisse senedi fiyatlarının artmasına neden oldu. 

Baeshen’in açıklamasına göre, jeopolitik faktörler, petrol üretim süreci ve fiyat dalgalanmaları, tedarik zinciri sorunları ve bazı şirketlerde artan nakliye maliyetleri endeksin düşüşüne doğrudan etki etti. Buna rağmen puan bariyeri 11.500 puan oldu.

Suudi Menkul Kıymetler Borsası’nın yayınladığı verilere göre, Saudi Aramco’nun hisseleri ocak ayında yüzde 7,27, Al Rajhi Bank hisseleri de yüzde 2,89 oranında değer kaybetti.

Baeshen, bankacılık sektörünün 2024’te olumlu bir performans kaydedeceğine, kredi veya bankalar tarafından sağlanan diğer hizmetlere yönelik yüksek talebin, bu yıl Suudi finans piyasasına liderlik etmesini sağlayacağına dair umudunu dile getirdi.

Geçtiğimiz dönemde bir durgunluk dönemi geçirmesine rağmen bankacılık ve petrokimya sektörünün alternatifi olabilecek başka sektörlerin olduğuna inanmadığını da belirtti.

Ocak ayındaki ilk halka arzlarda, aylık yüzde 129,6 artışla en yüksek karlılığı kaydeden MBC Group’un ve perşembe günü bireysel aboneliklerin sona erdiği Avalon Pharma’nın halka arzına sahne oldu.

Baeshen, Suudi pazarındaki bu halka arzların hala yüksek ivme ve yatırımcılar nezdinde kabul gördüğünü, bu nedenle bu şirketlerin hisse fiyatlarının halka arzdan sonraki ilk haftalarda yükseldiğini, daha sonra ise normal fiyatlarına döndüğünü belirtti. 

Kısa vadeli yatırım amacıyla bu halka arzlara katılanların, hisse senedi fiyatlarının rayiç değerlerine dönmesinden önce dönem başında işlem görmeye başlaması gerektiğini sözlerine ekledi.



ABD Hazine Bakanı: Çin'in hazine tahvillerini silah olarak kullanma riski yok

Hazine Bakanı Scott Besant, Washington'daki Kongre binasını gezdi (Reuters)
Hazine Bakanı Scott Besant, Washington'daki Kongre binasını gezdi (Reuters)
TT

ABD Hazine Bakanı: Çin'in hazine tahvillerini silah olarak kullanma riski yok

Hazine Bakanı Scott Besant, Washington'daki Kongre binasını gezdi (Reuters)
Hazine Bakanı Scott Besant, Washington'daki Kongre binasını gezdi (Reuters)

ABD Hazine Bakanı Scott Besant dün yaptığı açıklamada, tahvil piyasasındaki dalgalanmaya rağmen Çin'in Hazine tahvillerini ülkeye karşı bir silah olarak kullanması korkusunu küçümsedi ve Pekin'in elinde bulundurduğu devasa tahviller yoluyla ABD'ye ekonomik zarar verme riski olmadığını söyledi.

Besant Yahoo Finance'e verdiği bir röportajda, “Hazine tahvilleri belli bir seviyeye ulaşırsa ya da Federal Rezerv (ABD merkez bankası) yabancı bir varlığın- ben buna düşman demezdim ama yabancı bir varlığın- siyasi kazanç için ABD devlet tahvili piyasasını silah olarak kullandığına ya da istikrarsızlaştırmaya çalıştığına inanırsa, eminim ortak harekete geçeriz ama henüz böyle bir şey görmedik,” dedi. Besant “Güçlü bir araç setimiz var” ifadesini kullandı.

Çin, ocak ayında yaklaşık 761 milyar dolar değerinde tahvil ile Japonya'dan sonra ABD devlet borçlarının en büyük ikinci yabancı sahibi konumunda.

Besant, “(Çin) Hazine tahvillerini satsaydı, yuan satın almak zorunda kalacaktı ve bu da para birimini güçlendirecekti (bu da Çin ihracatının dış pazarlarda rekabet avantajını kaybetmesine neden olacaktı)” dedi. “Tam tersini yaptı” diyen Besant, satışın Çin'in ekonomik çıkarına olmadığını ifade etti.

ABD Başkanı Donald Trump, ABD'nin tüm ticaret ortaklarına yönelik daha geniş kapsamlı karşılıklı gümrük vergilerinin bir parçası olarak bu yıl Çin mallarına yüzde 145 gümrük vergisi getirdi. Bu durum Pekin'in alay ve eleştirilerine yol açmış, Pekin de ABD mallarına uygulanan gümrük vergilerini %125'e çıkararak karşılık vermişti. Pekin, Trump'ın gümrük vergisi stratejisini Besant'ı çok üzecek şekilde “şaka” olarak nitelendirdi.

Şarku’l Avsat’ın Bloomberg TV’den aktardığına göre Besant kanala verdiği bir röportajda “Bu bir şaka değil. Bunlar gerçekten büyük rakamlar" demişti. Besant, ABD ile Çin arasındaki herhangi bir müzakerenin “tepeden”, yani Trump ve Çinli mevkidaşı Şi Cinping ile yapılması gerektiğini ifade etti.