İsrail'e destek veren şirketlerin satışlarında düşüş yaşanıyor

İsrail'in Gazze'yi işgali sonrası dünyanın farklı ülkelerinde İsrail'e destek veren firmalara karşı boykot çağrıları artarken boykotların etkisi uluslararası şirketlerin bilançolarına yansımaya başladı

(AA)
(AA)
TT

İsrail'e destek veren şirketlerin satışlarında düşüş yaşanıyor

(AA)
(AA)

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki şiddetli saldırılarına destek niteliğinde açıklamalar yapan ve İsrail'e yardım gönderen uluslararası firmalar, dünyanın farklı ülkelerinde boykot ve protesto ediliyor.

Boykot sonucunda başta ABD merkezliler olmak üzere bazı uluslararası şirketlerin satışlarının etkilendiği ve bunun bilançolara yansıdığı görülüyor.

Bu firmalar arasında yer alan ABD'li hızlı servis restoran zinciri McDonald's'ın geliri, 2023'ün son çeyreğinde Orta Doğu'daki çatışmaların satışları etkilemesiyle piyasa beklentilerinin altında kaldı. McDonald's'ın geliri bu dönemde önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 8 artarak 6,41 milyar dolara yükseldi ancak beklenti şirketin gelirinin 6,45 milyar dolar olacağı yönündeydi.

Şirketin bilançoya ilişkin açıklamasında, McDonald's'ın Orta Doğu'daki işletmelerinin çoğunun dahil olduğu "Uluslararası Kalkınma Lisanslı Piyasalar" bölümünde satışların geçen yılın son çeyreğinde sadece yüzde 0,7 arttığı kaydedildi. Şirketin Orta Doğu, Hindistan ve Çin'i kapsayan bu bölümündeki satışların ocak-aralık arasında yüzde 5,5 artırılması hedefleniyordu. Orta Doğu, McDonalds'ın küresel satışlarının yüzde 2'sini oluşturuyor.

McDonald's'ın dünya çapındaki satışları ise son çeyrekte yüzde 3,4 büyüdü, bu oran üçüncü çeyrekte yüzde 8,8 olmuştu.

McDonalds'ın Üst Yöneticisi (CEO) Chris Kempczinski, analist toplantısında, şirketin Orta Doğu, Malezya ve Endonezya gibi çoğunluğu Müslüman olan ülkelerde satışlarının zayıfladığını ve Avrupa'da en fazla Müslüman nüfusun yaşadığı Fransa'da da benzer etkinin görüldüğünü ifade etti.

Şirket, Gazze'deki savaş sona erene kadar Orta Doğu'daki satışlarında toparlanma beklemiyor.

İsrail'e destek açıklamasının yanı sıra McDonald's İsrail şirketinin, İsrail askerlerine bedava yemek dağıtacağını açıklaması büyük tepki toplamıştı. Dünyanın farklı ülkelerindeki McDonald's şirketleri de İsrail askerlerine dağıtılan bedava yemeğin, McDonald's İsrail'in tasarrufunda olduğu yönünde açıklamalar yapmıştı.

McDonald's Türkiye ise "başta kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olmak üzere savaş mağduru olan Gazze halkına 1 milyon dolarlık insani yardım desteğini sunacağını" duyurmuştu.

Starbucks

ABD'li kahve zinciri Starbucks'ın CEO'su Laxman Narasimhan, geçen hafta bilançonun açıklanmasının ardından düzenlediği yatırımcı telekonferansında, Gazze'deki savaş nedeniyle Orta Doğu'daki mağazalarında büyük bir etki gördüklerini ifade etti.

Şirketin ABD'deki satışları ve kafelerindeki trafik de boykot nedeniyle zayıfladı.

Starbucks'ın geçen hafta açıkladığı bilançosunda, 31 Aralık 2023'te sona eren çeyrekte gelirinin bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8 artarak 9,4 milyar dolara çıktığı bildirildi. Söz konusu dönemde kaydedilen artışa rağmen Starbucks'ın geliri 9,59 milyar dolar olan piyasa beklentisinin altında kaldı.

Starbucks, boykotlar sonrası yıllık satış büyüme hedeflerini aşağı yönlü revize ederek yüzde 4-6'ya çekti.

Domino's Pizza

ABD'li pizza zinciri Domino’s da İsrailli askerlere ücretsiz yemek dağıttığına ilişkin görüntülerin sosyal medyada yayılmasının ardından boykot edilen şirketler arasına girdi.

Boykotun etkisi özellikle şirketin Asya'da satışlarında görülürken bölgedeki mağaza satışları geçen yılın ikinci yarısında yüzde 8,9 geriledi ve Malezya halkının tepkisi bu düşüşte etkili oldu.

Domino’s Pizza Enterprises Genel Müdürü Donald Jeffrey Meij, 6 Şubat'ta düzenlenen analist telekonferansında, "Asya'daki Amerikan markalarının, ve daha çok Malezya'da, şu anda Orta Doğu'da yaşananlardan etkilendiği herkesçe biliniyor. " ifadesini kullandı.

KFC, Pizza Hut ve Taco Bell

KFC, Pizza Hut ve Taco Bell restoranlarının sahibi Yum! Brands'in geliri, geçen yılın son çeyreğinde Orta Doğu'daki çatışmaların da etkisiyle piyasa beklentilerinin altında kaldı, KFC ve Pizza Hut'ın Orta Doğu'daki satışlarında düşüş görüldü.

ABD'li restoran işletmeciliği şirketi Yum! Brands'in 2023'ün son çeyrek bilançosuna ilişkin açıklamasına göre, şirketin geliri söz konusu dönemde yıllık bazda yüzde 1 artarak 2,04 milyar dolar oldu ancak 2,1 milyar dolar olan piyasa beklentisinin altında kaldı.

Şirket bünyesindeki restoran zincirlerinden "KFC" olarak bilinen Kentucky Fried Chicken ve Pizza Hut'ın Orta Doğu'daki satışlarında ise geçen yılın son çeyreğinde düşüş kaydedildi.

KFC'nin bu dönemde Orta Doğu, Türkiye ve Kuzey Afrika'daki satışları yüzde 5 geriledi, Pizza Hut'ın da Orta Doğu ve Afrika'daki satışları yüzde 3 düştü.

Yum! Brands Üst Yöneticisi (CEO) David Gibbs, şirketin bilançosunun açıklanmasının ardından düzenlenen telekonferansta, söz konusu çeyrekteki satışların Orta Doğu'daki çatışmalardan etkilendiğini belirtti.

Boykot edilen birçok uluslararası firma bulunurken, bu şirketlerin bilançoları açıklanmaya devam ediyor.



Trump bir sonraki FED başkanını erken açıklayacak mı?

FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
TT

Trump bir sonraki FED başkanını erken açıklayacak mı?

FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump, 11 ay sonra görev süresi dolacak olan Jerome Powell'ın yerine FED'in yeni başkanı olarak seçeceği ismi alışılmadık bir şekilde erken açıklamayı düşünüyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) yakın tarihli bir haberinde yer alan bu karar, Trump'ın yönetim kurulunun faiz oranlarını düşürme konusundaki yavaş yaklaşımından duyduğu hayal kırıklığının bir sonucu olarak ortaya çıktı. Powell'ın halefi, üç ila dört aylık geçiş döneminin çok öncesinde, bu yaz ya da eylül veya ekim aylarında açıklanabilir.

ghyj
FED Başkanı Jerome Powell, FED Yönetim Kurulu toplantısında (EPA)

Trump'ın mevcut para politikasına karşı sabırsızlığının artması, onu seçim sürecini hızlandırmayı düşünmeye sevk etti. Şarku’l Avsat’ın WSJ’den aktardığına göre erken bir duyuru, başkan adayının mayıs ayında resmi olarak göreve başlamadan önce bile piyasa beklentilerini etkilemesine ve para politikasını yönlendirmesine olanak sağlayabilir.

Favori adaylar

FED başkanlığı için aralarında şu isimlerin de bulunduğu çok sayıda kişi yarışıyor:

  • Kevin Warsh: Eski bir FED yöneticisi ve Başkan George W. Bush'un danışmanı olan Warsh favoriler arasında. Trump, Warsh ile sekiz yıl önce bu pozisyon için ve geçen sonbaharda da Hazine Bakanlığı için görüşmüştü. Geçmişte bir ‘şahin’ (istihdamdan çok enflasyonla ilgilenen) olarak tanınmasına rağmen Warsh geçtiğimiz günlerde Trump'ın erken bir aday göstermesi halinde şaşırmayacağını belirtti. Ancak Trump'a yakın bazı isimler Warsh'ın fazla bağımsız olacağından endişe ediyor.
  •  Kevin Hassett: Ulusal Ekonomi Konseyi'nin şu anki direktörü olan Hassett'in bu göreve ilgisiz olduğu bildirildi.
  • Scott Bessent: ABD Hazine Bakanı'nın ismi çeşitli adayların müttefikleri tarafından dillendiriliyor. Uzun süredir yatırımcı olan Bessent, kamuoyu önünde mevcut görevine bağlı olmasına rağmen FED Başkanı olma fikrine sıcak baktığını ifade etti. Temsilcilere “Başkan Trump ne isterse onu yapmaktan mutluluk duyacağını” söyledi.
  • David Malpass: Trump'ın ilk döneminde atadığı Dünya Bankası eski başkanı, düşük faiz oranlarını desteklemesi ve FED'in ‘eski’ modellerini eleştirmesi nedeniyle Başkan'ın gözüne girmeyi başardı.
  • Christopher Waller: FED Yönetim Kurulu Üyesi Waller, Trump tarafından 5 yıl önce FED Yönetim Kurulu’na atanmış olsa da zayıf bir aday olarak görülüyor. Waller, yönetimin büyüme odaklı bir para politikası arzusu doğrultusunda, temmuz sonundaki bir sonraki FED toplantısında mümkün olan en kısa sürede faiz indirimi çağrısında bulunan ilk isim olarak Beyaz Saray'ın dikkatini çekti.

Beyaz Saray'ın tutumu ve FED'in bağımsızlığı

Beyaz Saray Sözcüsü Kush Desai, yönetimin ‘ekonomik büyümeyi, istihdamı ve yatırımı hızlandırmak için zemin hazırladığını ve para politikasının bu gündemi tamamlama ve ABD'nin ekonomik toparlanmasını destekleme zamanının geldiğini’ belirtti.

dfgrthy
FED Başkanı Jerome Powell, FED Yönetim Kurulu'nun bir toplantısına başkanlık ederken (AFP)

Siyasi baskılara rağmen FED Başkanı Jerome Powell, siyasetin Merkez Bankası’nın görüşlerini etkilemediğini sürekli olarak savundu. Powell bir Senato komitesine verdiği demeçte, faiz oranlarını düşürme konusundaki temkinli yaklaşımını şu sözlerle savundu: “Eğer burada bir hata yaparsak, bedelini insanlar öder... ödeyecektir.”

Erken açıklamanın riskleri ve dinamikleri

Erken bir açıklama, hem Trump hem de gelecek başkan için potansiyel dezavantajlar barındırıyor. Bu adım yeni başkanı zor bir duruma sokabilir, potansiyel olarak gelecekteki meslektaşlarının kamuoyu önünde eleştirilmesine yol açabilir veya çok uyumlu olarak algılanabilir, bu da Senato onayını tehlikeye atabilir. Ekonomist Douglas Rediker'in belirttiği gibi, ‘Trump seçimini ne kadar erken yaparsa, o kişinin karşılaşacağı zorluklar o kadar artar ve Powell'ın gerçek halefi olma ihtimali o kadar azalır.’

Dahası, Powell'ın FED'deki görev süresi 2028 yılına kadar devam ediyor, yani başkan olarak görev süresi sona erdikten sonra 18 ay daha Yönetim Kurulu’nda kalmayı seçebilir, ki o bu konuda yorum yapmayı reddetti.

Trump'ın sadık bir başkan arzusu, daha kolay bir faiz politikası isteğiyle uyumlu olsa da, mevcut Yönetim Kurulu üyeleri görevden erken ayrılmadığı sürece üyelerin çoğunluğunu atayamayacağı için, 12 üyeli faiz belirleme komitesini etkilemekte büyük bir zorlukla karşı karşıya. FED, Başkan Richard Nixon'ın faiz oranlarını düşük tutması için FED Başkanı’na gizlice baskı yaptığı 1970'lerden bu yana bağımsızlığını şiddetle koruyor.