Unilever'in Endonezya'daki satışları boykotlar nedeniyle düştü

Birleşik Krallık merkezli tüketim malları şirketi Unilever'in Endonezya'daki satışları, "Orta Doğu'daki jeopolitik duruma tepki olarak" çok uluslu şirketlerin markalarının boykot edilmesi nedeniyle dördüncü çeyrekte düştü

(AA)
(AA)
TT

Unilever'in Endonezya'daki satışları boykotlar nedeniyle düştü

(AA)
(AA)

Domestos, Dove, Knorr, Magnum, Oto, Rexona gibi markaların sahibi Unilever, geçen yılın son çeyreği ile 2023 yılı geneline dair bilançosunu yayımladı.

Şirketin açıklamasında, Unilever'in satışlarındaki büyümenin geçen yılın dördüncü çeyreğinde yüzde 4,7, 2023 genelinde de yüzde 7 olarak hesaplandığı aktarıldı.

Açıklamada, Güneydoğu Asya'daki satış büyümesinin, dördüncü çeyrekte Endonezya'da yaşanan satış düşüşünden etkilendiği bildirildi.

"Tüketicilerin Orta Doğu'daki jeopolitik duruma tepki olarak çok uluslu şirketlerin markalarından kaçındığı" belirtilen açıklamada, Endonezya'da satışların dördüncü çeyrekte çift haneli düşüş gösterdiği kaydedildi.

Protesto ve boykotlar şirketlerin bilançolarına yansıyor

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik başlattığı saldırılara destek niteliğinde açıklamalar yapan ve yardımlar gönderen uluslararası firmalar, dünya çapında boykot edilmeye ve protestolara uğramaya başlamıştı.

ABD'li restoran zincirlerinden McDonald's, Pizza Hut, KFC ve Domino's ile kahve zinciri Starbucks, protesto ve boykot kampanyalarıyla karşı karşıya kalan Batılı markalar arasında yer almıştı.

Orta Doğu'daki çatışmalar, bu şirketlerin bilançolarına yansımaya başlarken, Starbucks ve McDonald's'ın da finansal sonuçları piyasa beklentilerini karşılayamamıştı.

ABD'li hızlı servis restoran zinciri McDonald's'ın geliri, geçen yılın son çeyreğinde Orta Doğu'daki çatışmaların şirketin satışlarını etkilemesiyle beklentilerin altında kalmıştı. McDonald's'tan yapılan açıklamada, Orta Doğu'daki satışların bölgedeki savaştan etkilendiği belirtilmişti.

Starbucks da geçen hafta açıkladığı bilançosunda, kısmen Orta Doğu'daki satışların olumsuz etkilenmesi nedeniyle yıllık satış tahminini düşürmüştü.

Starbucks'ın CEO'su Laxman Narasimhan, şirketin bilançosunun açıklanmasının ardından düzenlediği yatırımcı telekonferansında, şirketin, boykotlar ve Çin'deki rakiplerin artan indirimleri de dahil olmak üzere "karşı rüzgarlarla" karşı karşıya olduğunu belirtmişti. Narasimhan, Orta Doğu'daki çatışma nedeniyle şirketin bölgedeki mağazalarındaki trafik ve satışlarında önemli bir etki gördüklerini aktarmıştı.

ABD'li pizza zinciri Domino's da İsrailli askerlere ücretsiz yemek dağıttığına ilişkin görüntülerin, sosyal medyada yayılmasının ardından boykot edilen şirketler arasına girmişti.

Malezya'daki tüketicilerin tepkisi şirketin satışlarındaki düşüşte etkili olurken, Domino's Pizza Enterprises Genel Müdürü Donald Jeffrey Meij, 6 Şubat'ta düzenlenen analist telekonferansında, "Asya'daki Amerikan markalarının ve daha çok Malezya'da, şu anda Orta Doğu'da yaşananlardan etkilendiği herkesçe biliniyor." ifadesini kullanmıştı.



Ukrayna, parasını euroya endekslemeye hazırlanıyor

AB üyelik müzakereleri, Ukrayna'nın para birimi hamlesinde önemli rol oynuyor (Reuters)
AB üyelik müzakereleri, Ukrayna'nın para birimi hamlesinde önemli rol oynuyor (Reuters)
TT

Ukrayna, parasını euroya endekslemeye hazırlanıyor

AB üyelik müzakereleri, Ukrayna'nın para birimi hamlesinde önemli rol oynuyor (Reuters)
AB üyelik müzakereleri, Ukrayna'nın para birimi hamlesinde önemli rol oynuyor (Reuters)

Ukrayna, para birimi grivnayı ABD doları yerine euroya endekslemeyi planlıyor.

Ukrayna Merkez Bankası Başkanı Andriy Pışnıy, Reuters’a yaptığı açıklamada, Ukrayna Grivnası için Amerikan doları yerine euronun referans alınmasına yönelik çalışma başlattıklarını belirtti.

Pışnıy, bu adımın potansiyel Avrupa Birliği (AB) üyeliği, küresel ticarette yaşanan sorunlar ve piyasalardaki dalgalanmalarla ilişkili olduğunu belirtti.

Geçişin “karmaşık ve kapsamlı bir hazırlık gerektirdiğini” söyleyen Merkez Bankası başkanı, AB’nin Ukrayna’nın savunma kapasitesine desteğinin de değerlendirme sürecinde önemli rol oynadığını ifade etti.

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir’le maden anlaşmasıyla ilgili sorun yaşadıktan sonra Kiev’e askeri desteği bir süreliğine askıya almıştı. Daha sonra uzun müzakerelerin ardından 1 Mayıs’ta taraflar arasında nadir toprak elementlerinin kullanımını da kapsayan "ekonomik ortaklık" anlaşmasının imzalandığı duyurulmuştu.

Anlaşma uyarınca ABD, bugüne kadarki askeri ve finansal desteği karşılığında Ukrayna'nın doğal kaynaklarına erişebilecek.

AB de Rusya işgaline karşı Ukrayna’nın güvenliğine desteği artırma taahhüdü vermişti.

Avrupa finans devi Societe Generale'den Phoenix Kalen, Ukrayna'nın değişen dünya düzeninde jeopolitik, güvenlik ve ticaret bağlarını yeniden oluşturmaya çalıştığı yorumunu yapıyor:

Ukrayna'nın kaderi kesinlikle Avrupa'ya ve Avrupa savunmasına bağlı. Bu açıdan bakıldığında, tüm ekonomik ve siyasi hedefler halen büyük ölçüde euroya bağlı olacak. Böyle bir değişimi düşünmeleri birçok açıdan mantıklı.

Avrupa Birliği (AB), Ukrayna ve Moldova’yla tam üyelik müzakerelerine Haziran 2024’te başlamıştı. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bu yıl şubatta yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın siyasi ve yargı sistemindeki reformları mevcut hızda sürdürmesi halinde 2030’a kadar AB'ye katılabileceğini söylemişti.

Moldova da AB’ye katılım müzakerelerinin parçası olarak, 2 Ocak'ta Moldova Leyi için referans para birimini dolardan euroya çevirmişti.

Independent Türkçe, Reuters, Politico