Ürdün, Irak'a elektrik enerjisi satacak

Ürdün'ün, Irak'a 40 megavatlık elektrik enerjisi satışını öngören anlaşmanın taraflar arasında imzalandığı belirtildi

(AA)
(AA)
TT

Ürdün, Irak'a elektrik enerjisi satacak

(AA)
(AA)

Ürdün haber ajansı PETRA'ya göre, anlaşma Ürdün'ün başkenti Amman'da, Ürdün Ulusal Elektrik Şirketi Genel Müdürü Emced er-Ravaşde ile Irak Genel Elektrik İletim Şirketi Merkez Bölge Genel Müdürü Riyad Uraybi tarafından imzalandı.

Ravaşde, imza töreninde yaptığı konuşmada, Ürdün ile Irak'ın, enerji alışverişini güçlendirecek ortak elektrik bağlantısının kurulması amacıyla böyle bir anlaşmayı imzaladığını ifade etti.

Ravaşde, 40 megavat kapasiteli ilk fazın tüm teknik işlemlerinin tamamlandığını, 2024 yılının üçüncü çeyreğinde gerçekleşmesi beklenen ikinci fazın hazırlık çalışmalarının da sürdüğünü dile getirdi.

Ürdün Ulusal Elektrik Şirketi Genel Müdürü, ikinci fazın tamamlanmasının ardından Irak'a toplamda 150-200 megavatlık elektrik sağlanacağını, elektrik bağlantı aşamalarının gelişmesiyle birlikte bu rakamın 500 megavata ulaşabileceğini kaydetti.

Irak ile Ürdün, Aralık 2018'de elektrik alanında işbirliği yapmak ve iki ülke arasında elektrik enterkonneksiyon ağı kurmak amacıyla mutabakat zaptı imzalamıştı.

Ürdün Başbakanı Bişr el-Hasavne ve Iraklı mevkidaşı Mustafa el-Kazımi, 6 Ekim 2022'de, Ürdün'ün, doğu komşusuna elektrik sağlamasını öngören projenin temelini atmıştı.



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC