KİK ülkeleri, 2023’te 83 milyar dolarlık birleşme ve satın alma anlaşması yaptı

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad (Reuters)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad (Reuters)
TT

KİK ülkeleri, 2023’te 83 milyar dolarlık birleşme ve satın alma anlaşması yaptı

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad (Reuters)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad (Reuters)

Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesindeki birleşme ve satın alma işlemleri, 2023 yılında yüzde 4 artarak 86 milyar dolara ulaştı.

Ernst & Young tarafından bugün yayınlanan rapora göre, tamamlanan ve değeri 83,2 milyar dolar olan 565 anlaşmanın çoğunluğunu Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) bölgesi oluşturdu.

Raporda, “Anlaşma yapıcılar jeopolitik gerilimlerin baskısını, yüksek sermaye maliyetini ve Batı pazarlarına hakim olan genel ekonomik belirsizliği göz ardı etti. Böylece bölgedeki birleşme ve satın alma anlaşmaları geçen yıl iyi bir şekilde devam etti” denildi.

Söz konusu rapora göre, Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu, Abu Dabi Yatırım Otoritesi, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli Mubadala Yatırım Şirketi ve Katar Yatırım Otoritesi gibi devlet varlık fonları, bu ülkelerin ekonomik stratejilerini desteklemek amacıyla bölgedeki birleşme ve satın alma faaliyetlerine öncülük etmeye devam etti.

Yerel anlaşmalar, toplam anlaşma sayısının yüzde 49’unu oluşturdu.

Anlaşmaların yüzde 52’si ise sınır ötesi birleşme ve satın almaları kapsadı.

Şirketlerin küresel ölçekte stratejik avantajlar elde etme çabası, sınır ötesi anlaşmaların değerini yıllık bazda yüzde 14 artırdı.

Rapora göre, BAE, bu yıl bölgedeki en büyük birleşme ve satın alma anlaşmasını kaydetti.

ABD varlık yönetimi şirketi Apollo Global Management ve Abu Dabi Yatırım Otoritesi, bir süre önce BAE merkezli Univar Solutions’ın 8,2 milyar dolara Apollo Global Management tarafından satın alınacağı duyurmuştu.

Sektörler bazında bakıldığında, teknoloji 141 işlemle en fazla işlem gerçekleştiren sektör olurken, kimya sektörü toplam 17 milyar dolar ile anlaşmaların değeri açısından ilk sırada yer aldı.

Ernst & Young MENA Strateji ve İşlemler Başkanı Brad Watson, rapora ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

“Birleşme ve satın alma faaliyetleri 2023’te güçlü kalmayı sürdürdü. Ulusal kalkınma projelerine ve geleceğin sektörlerine yatırımlara odaklanma zemininde, MENA bölgesindeki bu faaliyete devlet varlık fonları öncülük etti.”

Watson, enerji geçişi ve her şeyin dijital dönüşümüyle ilgili trendler nedeniyle, bölgedeki birleşme ve satın alma faaliyetlerinin 2024 yılında gücünü korumasını beklediğini de ifade etti.

Raporda, Suudi Arabistan ve BAE’nin MENA bölgesindeki en büyük teklif verenler arasında yer aldığı, birleşme ve satın alma anlaşmalarına aktif katıldıkları belirtildi.

Ayrıca Suudi Arabistan’ın, BAE ile birlikte 2023 yılında açıklanan toplam anlaşmalardan 24,8 milyar dolar değerindeki 305 anlaşmayı imzalayarak, bölgenin tercih edilen yatırım destinasyonlarından biri haline geldiği ifade edildi.



Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters