Mısır'daki Türk yatırımlarının yıllık cirosu 1,5 milyar dolara ulaşıyor

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Mısır İş Konseyi Başkanı Mustafa Denizer, Mısır'da 3 milyar dolara yakın Türk yatırımı bulunduğunu belirtti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir araya geldi (AA)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir araya geldi (AA)
TT

Mısır'daki Türk yatırımlarının yıllık cirosu 1,5 milyar dolara ulaşıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir araya geldi (AA)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir araya geldi (AA)

DEİK Türkiye-Mısır İş Konseyi Başkanı Mustafa Denizer, iki ülke arasındaki ticaret hacminin, 2007 yılında Mısır ile yapılan Serbest Ticaret Anlaşması ile artmaya başladığını ve şu anda 10 milyar dolarlara ulaştığını ifade etti.

Türkiye ile Mısır arasındaki ticari ilişkilerde enerjinin önemli bir potansiyele sahip olduğuna işaret eden Denizer, iki ülke arasındaki ticaret hacminin gelecek 5 yıl içinde 15-20 milyar dolarlara ulaşmasının mümkün olduğunu dile getirdi.

Denizer, Türk ürünlerinin hem kalite hem marka anlamında Mısır'da önemli bir imajının olduğunu vurgulayarak, "Mısırın şu anki problemi döviz rezervlerindeki sıkışıklık ve darboğaz. Bu olduğu için Türkiye'den fazla ithalat yapamıyorlar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Mısır ziyareti ile siyasi olarak her şey normale dönerse Türkiye'ye karşı bir pozitif ayrımcılık başlayacak." dedi.

Mısır'ın enerjiden elde ettiği cari fazlanın bir şekilde Türk ürünlerine yönlendirilmesi gerektiğine dikkati çeken Denizer, "Mısır sanayisinin çok ara mala ihtiyacı var. Bunları daha önce Türkiye'den temin ediyordu, hala edebilir. İç piyasaya mamul olarak girebilecek her türlü mala ihtiyacı var. İki ülke arasındaki ticaret hacminin 2 katına çıkma potansiyeli var." değerlendirmesinde bulundu.

Denizer, Türkiye'nin Afrika'daki en büyük ticaret hacminin Mısır ile olduğunu kaydederek, "Bu fark gitgide de açılacak. Sonuçta Mısır 115 milyon nüfuslu çok büyük bir pazar." diye konuştu.

"Mısırlı sanayiciler know-how açısından Türk sanayicileriyle ortaklık yapmak istiyor"

Mısır'da 3 milyar dolara yakın bir Türk yatırımının olduğunu aktaran Mustafa Denizer, "Bu, doğrudan 70 bin civarında bir istihdam sağlıyor, dolaylı olarak da 100 bin civarında istihdam sağlıyor. Bu yatırımlardan yıllık 1,5 milyar dolar ciro elde ediyoruz. Bunun önemli bir kısmı da Mısır'dan üçüncü ülkelere ihracat. Yani Mısır'da başarılı Türk yatırımları mevcut." dedi.

Denizer, tekstil ve konfeksiyonda Mısır'ın toplam ihracatının üçte birini Türk iş adamlarının yönettiğini dile getirerek, "Gitgide de bu oran da artıyor. Yatırımlar, tekstil ve konfeksiyona ağırlıklı ama bunun yanında diğer sektörlere de yatırım var. Turizm, lojistik, mağazacılık sektörlerine yatırımlar var. Bir sürüde yeni yatırımcı şu an devrede yatırım potansiyeline bakıyor, arsa arıyor, ortaklık bakıyor." ifadelerini kullandı.

Mısırların turist olarak Türkiye'ye gelmeyi çok sevdiklerini belirten Denizer, şunları kaydetti:

Mısırlılar, burada para harcayıp alışveriş yapmayı çok seviyorlar. Mısırlı sanayiciler know-how açısından Türk sanayicileriyle ortaklık yapmak istiyor, işbirliği yapmak istiyorlar. Türk Hava Yolları bugünden sefer artırmaya başladı. Başka hava yollarımız Mısır'a uçmaya başladı. Ne kadar çok sefer varsa aslında o kadar çok insan karşılıklı birbirine gidiyor, geliyor ya turizm ya ticaret için. Dolayısıyla bu da bir gösterge, her şey daha iyi olacağını göreceğiz.



Suudi Arabistan gıda güvenliğini güçlendiriyor… Tarımın GSYİH'ye katkısı 30 milyar dolar

Suudi Arabistan'daki bir tarla (SPA)
Suudi Arabistan'daki bir tarla (SPA)
TT

Suudi Arabistan gıda güvenliğini güçlendiriyor… Tarımın GSYİH'ye katkısı 30 milyar dolar

Suudi Arabistan'daki bir tarla (SPA)
Suudi Arabistan'daki bir tarla (SPA)

Suudi Arabistan, çöl coğrafyasının zorlukları ve su kaynaklarının kıtlığı nedeniyle ülkenin kuruluşundan bu yana benimsediği stratejik bir hedef olan gıda güvenliğini sağlama yönündeki adımlarını sürdürüyor. Sürdürülebilir kalkınmanın ivme kazanmasıyla birlikte Vizyon 2030, yerel üretimi teşvik etmeyi ve uzun vadeli tarımsal sürdürülebilirliği desteklemeyi amaçlayan kapsamlı bir ulusal strateji aracılığıyla gıda güvenliğini önceliklerinin en üstüne yerleştirerek bu eğilimi pekiştirdi.

Vizyon 2030’un 2024 yılı raporuna göre, Suudi Arabistan’ın tarım sektörü son yıllarda belirgin bir canlanma yaşadı. Tarımın gayri safi yurt içi hasılaya (GSYİH) katkısı 2023'teki 109 milyar riyale (29 milyar dolar) kıyasla 2024'te yaklaşık 114 milyar riyale (30,4 milyar dolar) yükseldi.

Bu büyüme, devletin özellikle Tarımsal Kalkınma Fonu tarafından verilen ve 2018'den 2024'e kadar yüzde 54'lük bir büyüme oranıyla 5 milyar riyale (1,33 milyar dolar) ulaşan banka kredileri başta olmak üzere sektöre yönelik devam eden desteğini yansıtıyor.

dfgrthy
Suudi Arabistan'daki balık çiftlikleri (Vizyon 2030’un 2024 yılı raporu)

Kendi kendine yeterlilik

Söz konusu eğilim, bir dizi temel tarım ve hayvancılık ürününde kendi kendine yeterliliğin artırılmasına katkıda bulundu. Öyle ki yerel üretim şu seviyelere yükseldi:

* Meyveler: 2,95 milyon ton

* Sebzeler: 3,38 milyon ton

* Tahıllar: 1,83 milyon ton

* Yumurta: 399 bin ton

* Süt: 2,7 milyon ton

* Kırmızı et: 274 bin ton

* Kümes hayvanları: 1,15 milyon ton

* Balık: 217 bin ton

* Bal: 8,5 bin ton

Balık üretiminde artış

Su ürünleri yetiştiriciliği sektöründe Suudi Arabistan, sürdürülebilir teknolojilere ve açık deniz projelerine yapılan yatırımların artmasıyla 2016 yılında 40 bin ton olan üretimi 2024 yılında 246 bin tonun üzerine çıkararak kayda değer bir büyüme yakaladı. Bu da Suudi Arabistan'ın sektör için gelişmekte olan bir bölgesel merkez olma konumunu güçlendirdi.

Yükselen ivme

Bu ilerleme, Suudi Arabistan’ın tedarik zincirlerini desteklemeyi, özel sektörü teşvik etmeyi ve modern tarım tekniklerinde araştırma ve yeniliği desteklemeyi içeren uzun vadeli stratejilerle sürdürülebilir ulusal gıda güvenliğine ulaşma taahhüdünün bir parçası olarak ortaya çıkmaktadır. Şu ana kadar elde edilenler, Suudi Arabistan'ın daha dirençli ve sürdürülebilir bir ortamda kendi kendine yeterliliğe ulaşma ve gıda güvenliğini artırma yönündeki bu yükseliş trendini devam ettirebileceğinin güçlü bir göstergesidir.