Dünya Bankası'ndan Çin'e çağrı: "Sessiz krizin çözümüne ortak olun"

Bankanın başekonomist yardımcısı Ayhan Köse, "Çin büyük bir oyuncu" dedi

Çin'in küresel piyasalardaki önemine işaret eden Dünya Bankası yetkilisi, borç krizine çözüm bulunamamasının kalkınmayı yavaşlattığını belirtti (Reuters)
Çin'in küresel piyasalardaki önemine işaret eden Dünya Bankası yetkilisi, borç krizine çözüm bulunamamasının kalkınmayı yavaşlattığını belirtti (Reuters)
TT

Dünya Bankası'ndan Çin'e çağrı: "Sessiz krizin çözümüne ortak olun"

Çin'in küresel piyasalardaki önemine işaret eden Dünya Bankası yetkilisi, borç krizine çözüm bulunamamasının kalkınmayı yavaşlattığını belirtti (Reuters)
Çin'in küresel piyasalardaki önemine işaret eden Dünya Bankası yetkilisi, borç krizine çözüm bulunamamasının kalkınmayı yavaşlattığını belirtti (Reuters)

Dünya Bankası, yoksul ülkelerdeki borç krizinin çözümü için Çin'in devreye girmesi gerektiğini bildirdi.

Dünya Bankası Başekonomist Yardımcısı Ayhan Köse, Birleşik Krallık'ın önde gelen gazetelerinden Guardian'a verdiği söyleşide, Pekin yönetiminin "daha aktif davranmasını beklediklerini" belirtti. 

Köse, son 15 yılda Çin'in sağladığı krediler açısından önemli bir ülke konumuna geldiğine işaret ederek, pandemi sonrası borç hafifletme girişimlerinde sorumluluk alması gerektiğini ifade etti. 

Dünya Bankası Kalkınma Beklentileri Grubu Direktörü Köse, "Borçların hafifletilmesinde Çin büyük bir oyuncu ve kritik öneme sahip" dedi. 

Bankanın aralıkta yayımladığı Uluslararası Borç Raporu'nda, küresel faiz oranlarındaki yükselişle yoksul ülkelerin 2022'de 88,9 milyar dolarlık rekor kamu borcu ödediği bildirilmişti. 

Raporda, düşük gelirli ülkelerin yaklaşık yüzde 60'ının yüksek borç sıkıntısı riskiyle karşı karşıya veya halihazırda bu riskin içinde olduğu ifade edilmişti.

Bu ülkelerin yaşadığı sıkıntıların gerektiği kadar gündeme getirilmediğine işaret eden Köse, söz konusu durumu "sessiz kriz" diye niteledi. 

Köse, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 16'sını oluşturan yoksul ülkelerin küresel finans piyasalarında borçlanamadığına veya mevcut borçlarını erteleyemediğine dikkat çekerek şunları söyledi: 

Peki bu durumda ne yapacaklar? Eğitim ve sağlık harcamalarını kesmek zorunda kalacak ve gerileyecekler. Bunlar aslında atmalarını istediğimiz adımların tam tersi. İşleri daha da kötüleştiriyor ve krizi kalıcı hale getiriyor.

Independent Türkçe



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC