ECB: Tüketiciler enflasyonun biraz daha yüksek olmasını bekliyor

Avro Bölgesi'ndeki tüketicilerin 12 ay için enflasyon beklentisi yüzde 2,5'te sabit kaldı

(AA)
(AA)
TT

ECB: Tüketiciler enflasyonun biraz daha yüksek olmasını bekliyor

(AA)
(AA)

Avrupa Merkez Bankasının (ECB) Tüketici Beklentileri Anketi'ne göre, Avro Bölgesi'ndeki tüketiciler, kısa vadede geçen yıla göre daha yüksek enflasyon bekliyor.

ECB, Ocak 2024'e ilişkin Tüketici Beklentileri Anketi sonuçlarını açıkladı.

Buna göre, Avro Bölgesi'ndeki tüketicilerin 12 ay için ortalama enflasyon beklentisi yüzde 3,2'den 3,3'e yükseldi.

Tüketicilerin gelecek 3 yıl için enflasyon beklentisi ise Aralık 2023'te olduğu gibi yüzde 2,5 olarak gerçekleşti. Her iki beklentinin ECB'nin yüzde 2'lik enflasyon hedefinin üzerinde olması dikkati çekti.

Bölgedeki tüketicilerin ekonomik büyümeye ilişkin beklentileri bir önceki aya göre iyileşirken, Aralık 2023'te eksi yüzde 1,3 olan tüketicilerin gelecek 12 aya ilişkin ekonomik büyüme beklentisi ocakta eksi yüzde 1,1'e indi.

Tüketiciler, gelecek 12 ayda işsizliğin ortalama yüzde 10,9 olmasını bekliyor. Aralık 2023'te beklenti yüzde 11,2 olması yönündeydi.

ECB'nin Tüketici Beklentileri Anketi, aylık olarak yayınlanıyor. Anket, Avro Bölgesi GSYH'sinin yaklaşık yüzde 85'ini temsil eden Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Hollanda ve Belçika'dan yaklaşık 14 bin kişiyle görüşülerek yapılıyor.

Enflasyon beklentileri, merkez bankasının para politikasında önemli bir rol oynuyor. ECB'nin faiz artırımları konusunda ne kadar ileri ve hangi hızda gideceği enflasyon görünümünü belirleyecek.

ECB, enflasyona karşı bu yılın başında faiz oranlarını rekor seviyeye yükseltmişti. Banka son zamanlarda gelecek birkaç ay için faiz oranlarının sabit kalacağı sinyalini verirken, piyasalar, bankanın bir sonraki hamlesinin faiz oranlarında indirim olmasını bekliyor.

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre, Avro Bölgesi'nde aralıkta yüzde 2,9 olan yıllık enflasyon ocakta yüzde 2,8'e indi.

Bu arada, ECB, Temmuz 2022'den bu yana art arda 10 toplantıda faiz oranlarını toplamda 450 baz puan artırmıştı.

Geçen yıl faiz artışlarına devam eden ECB, Eylül 2023'teki toplantısında refinansman faizini yüzde 4,50'ye yükseltmesinin ardından ekim, aralık ve Ocak 2024 toplantılarında değişikliğe gitmemişti.

ECB yetkilileri, enflasyonu zamanında yüzde 2 hedefine geri getirmek için gerekli olduğu sürece faiz oranlarını yeterince kısıtlayıcı seviyelerde tutacağını açıklamıştı.​



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC