Bitcoin'in fiyatı Kasım 2021'den bu yana ilk kez 60 bin doları geçti

Kripto para birimi Bitcoin'in fiyatı, spot Bitcoin borsa yatırım fonlarına (ETF) ilginin devam etmesiyle 60 bin doların üzerine çıkarak Kasım 2021'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.

AA
AA
TT

Bitcoin'in fiyatı Kasım 2021'den bu yana ilk kez 60 bin doları geçti

AA
AA

Analiz şirketi Coinmarketcap'in verilerine göre, Bitcoin dahil küresel kripto para piyasasının değeri 24 saatte yüzde 3,3 artarak 2 trilyon 230 milyar doları aştı.

En büyük kripto para birimi Bitcoin, spot Bitcoin ETF'lerine yatırım artışının sürdürmesiyle son 24 saatte yüzde 6'dan fazla değer kazandı.

Büyük merkez bankalarının bu yıl faiz oranlarını düşürmeye başlayarak daha destekleyici bir para politikasına yöneleceğine ilişkin beklentiler de Bitcoin'deki artışı destekliyor.

Bugün TSİ 16.25 itibarıyla 60 bin 500 dolardan işlem gören Bitcoin, Kasım 2021'den bu yana en yüksek değerine ulaştı. Bitcoin'in haftalık değer kazancı da yüzde 18'i aştı.

Bitcoin geçen yıl yaklaşık yüzde 157 değer kazanmıştı.

Analistler, nisanda gerçekleşecek ve yeni Bitcoin arzını azaltacak yarılanma (halving) süreci nedeniyle kripto paranın fiyatındaki yukarı yönlü ivmenin sürebileceğine işaret ediyor.

Bitcoin'in fiyatı, Mayıs 2020'deki son yarılanma sürecinin ardından Kasım 2021'de rekor seviyeye ulaşmıştı.

Piyasa değeri bakımından 2. sırada yer alan Ethereum da son 24 saatte yüzde 2,6 değer kazanarak 3 bin 339 dolar seviyesine ulaştı. Ethereum da 2021'de 4 bin doların üzerine çıkarak rekor kırmıştı.

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), 11 farklı spot Bitcoin ETF başvurusunu 11 Ocak'ta onaylamıştı.



İsrail ekonomisi kan kaybediyor: Dibe vurdu

Yardım kuruluşlarından gıda desteği almak isteyen İsrailliler, uzun kuyruklar oluşturuyor (AFP)
Yardım kuruluşlarından gıda desteği almak isteyen İsrailliler, uzun kuyruklar oluşturuyor (AFP)
TT

İsrail ekonomisi kan kaybediyor: Dibe vurdu

Yardım kuruluşlarından gıda desteği almak isteyen İsrailliler, uzun kuyruklar oluşturuyor (AFP)
Yardım kuruluşlarından gıda desteği almak isteyen İsrailliler, uzun kuyruklar oluşturuyor (AFP)

Fransız haber ajansı AFP, yaklaşık bir yıldır süren Gazze savaşının İsrail ekonomisine büyük yük bindirdiğini yazıyor. 

Analizde, İsrail'de "yoksulluğun Hamas'la çatışmaların yaşandığı bölgelerden uzaktakileri de tehdit ettiği" belirtiliyor. 

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun tartışmalı yargı reformlarına karşı düzenlenen geniş çaplı protestolarla ekonominin zayıfladığı, ardından Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan Gazze savaşıyla durumun daha da kötüleştiği ifade ediliyor. 

Kudüs İbrani Üniversitesi'nden ekonomist Jacques Bendelac, çatışmaların devam etmesi halinde resesyon riskine dikkat çekerek, İsrail ekonomisinin durumuna ilişkin şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

İsrail ekonomisi sağlam olabilir fakat çok uzun süren bu savaşa dayanmakta artık zorlanıyor.

Resmi verilere göre, 2023'ün 4. çeyreğinde yüzde 21 oranında küçülen İsrail'in gayri safi yurtiçi hasılası (GSYİH), bu yılın ilk üç ayında yüzde 14 oranında toparlandı. Ancak büyüme ikinci çeyrekte yüzde 0,7'yle durgunlaştı. 

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Gazze'de devam eden savaş nedeniyle İsrail'in kredi notunu ağustosta "A+"dan "A"ya indirmişti. 

Kuruluşun açıklamasında, savaşın 2025'e kadar sürebileceği ve diğer cephelere yayılma riski taşıdığı değerlendirmesi yapılmıştı. 

Ekonomist Bendelac, yüksek yaşam maliyetleri ve ekonomik yavaşlamanın "kaçınılmaz olarak yoksulluğun artmasıyla sonuçlandığını" belirtiyor. 

AFP'nin analizinde, özellikle turizm, inşaat ve tarım sektörlerinin "peşi sıra kan kaybettiğine" dikkat çekiliyor. 

Tel Aviv'de gökdelen projelerinin ve ulaşım altyapı çalışmalarının yarım kaldığı belirtilirken, turizmin "dibe vurduğu" yorumu paylaşılıyor.

İsrail Turizm Bakanlığı'nın verilerine göre ocak-temmuzda ülke 500 bin turisti ağırladı. Ancak bu rakam, bir önceki yılın aynı dönemindeki turist sayısının sadece dörtte birine denk geliyor. 

Gazze savaşı nedeniyle Tel Aviv yönetimi, Filistinlilere verdiği çalışma izinlerini de askıya almıştı. 

İsrailli işçi hakları örgütü Kav LaOved, savaştan önce yaklaşık 100 bin Filistinliye çalışma izni verildiğine, bu kişilerin inşaat, tarım ve sanayi sektörlerinde önemli bir istihdam oluşturduğuna işaret ediyor. 

Örgüt, savaşla birlikte sadece 8 bin Filistinli işçinin gerekli görülen fabrikalarda çalışmak üzere bu yasaktan muaf tutulduğunu bildiriyor. 

İsrail'deki bazı bölgelerde yardım örgütleri, halka gıda desteği de sağlıyor. Pitchon-Lev adlı sivil toplum kuruluşunun kurucusu Eli Cohen, savaşın başından bu yana faaliyetlerini iki katına çıkardıklarını söylüyor. 

Cohen, ülke çapında yaklaşık 200 bin aileye destek sağladıklarını belirtirken, son dönemde Hizbullah'la İsrail ordusu arasındaki çatışmaların artmasıyla, Lübnan sınırındaki İsraillilerin de gıda yardımı için başvuru yaptığını ifade ediyor.

Independent Türkçe, AFP, Reuters