Çin'deki emlak krizi ağırlaşıyor: Dev şirket zorda

Aldığı krediyi ödeyemeyen Country Garden tasfiye dilekçesiyle karşı karşıya

Country Garden hisseleri yüzde 10'dan fazla değer kaybetti (Reuters)
Country Garden hisseleri yüzde 10'dan fazla değer kaybetti (Reuters)
TT

Çin'deki emlak krizi ağırlaşıyor: Dev şirket zorda

Country Garden hisseleri yüzde 10'dan fazla değer kaybetti (Reuters)
Country Garden hisseleri yüzde 10'dan fazla değer kaybetti (Reuters)

Çin'in en büyük emlak ve gayrimenkul şirketi Country Garden hakkında tasfiye dilekçesi verildi.

Hong Kong merkezli Ever Credit'in şirkete verdiği 204,5 milyon dolarlık krediyi geri alamadığı belirtildi.

Ekimde yurtdışı borçları için temerrüde düşen şirket, dilekçeye kararlı bir şekilde karşı çıktıklarını açıkladı. Açıklamada dilekçeyle ilgili ilk duruşmanın 17 Mayıs'ta görüleceği ifade edildi. 

Finans şirketi iFast'ten Jason Sze, BBC'ye yaptığı açıklamada, "Country Garden'a karşı tasfiye dilekçesi verilmesi bizim için sürpriz olmadı" diyerek şirketin kötüleşen durumuna dikkat çekti.

Geçen ay Hong Kong'da bir mahkeme Country Garden'ın rakibi emlak devi Evergrande'nin tasfiye edilmesine karar vermişti.

Çin'de yaşanan emlak krizinin sembolü haline gelen Evergrande'nin 300 milyon dolardan fazla borcu olduğu açıklanmıştı.

Görülen dava sonucu Evergrande'nin yeniden yapılandırma stratejisini belirlemek için şirket yönetimine tasfiye memurları atanmıştı. 

Tasfiye süreci şirketin varlıklarına el konulması veya satılmasıyla sonuçlanabiliyor.

Ancak Çin hükümetinin, krizdeki şirketlerin tasfiye edilerek gayrimenkul projelerinin durdurulmasına sıcak bakmayacağı düşünülüyor. Zira ülkedeki binlerce çalışan, ödemelerini çoktan yaptıkları evlerin teslim edilmesini bekilyor.

Çin'de emlak sektörü, 2021'de şirketlerin borçlanma miktarını azaltacak tedbirlerin ardından büyük bir finansal sıkıntı içine girmişti. O günden bu yana birkaç büyük emlak şirketi borçlarını ödeyemeyerek temerrüde düşmüştü.

 

Independent Türkçe, BBC, Guardian



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC