Türkiye ekonomisi 2023'te yüzde 4,5 büyüdü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Türkiye ekonomisi 2023'te yüzde 4,5 büyüdü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Türkiye, 2023'ün son çeyreğinde, yıllık bazda, ekonomik büyüme verisi açıklanan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütüne (OECD) üye ülkeler arasında ikinci, G20 ülkeleri arasında üçüncü ülke oldu.

AA muhabirinin yaptığı derlemeye göre Türkiye, 2023'te yıllık bazda yüzde 4,5, Ekim-Aralık 2023 döneminde, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 4 büyüdü.

Türkiye, geçen yılın son çeyreğinde, yıllık bazda, ekonomik büyüme verisi açıklanan OECD'ye üye ülkeler arasında en hızlı büyüyen ikinci ekonomi olarak kayıtlara geçti. Sıralamada yüzde 4,3 ile ilk sırada Hırvatistan yer alırken, Türkiye'yi yüzde 2,2 ile Slovenya takip etti.

G20 ülkeleri arasında yüzde 5,2 ile en hızlı büyüyen ülke Çin oldu. Bu ülkeyi yüzde 5 ile Endonezya izlerken, Türkiye ise listede üçüncü sırada yer aldı.

Avrupa Birliği (AB) ülkelerine ilişkin çeyreklik büyüme tahminlerinin gerçekleşmesi durumunda Türkiye, bu ülkeler arasında ekonomisi en hızlı büyüyen ülke konumuna gelecek.

Verisi açıklanan bazı ülkelerin 2023 yılı dördüncü çeyrek büyüme oranlarının yıllık bazda değişimleri şöyle:

Ülkeler    Değişim (yüzde)
Türkiye    4
Çin    5,2
Endonezya    5
Hırvatistan    4,3
ABD    3,2
Meksika    2,5
Slovenya    2,2
Slovenya    2,2
Belçika    1,5
Belçika    1,5
Fransa    0,7
Norveç    0,5
Kolombiya    0,3
İsveç    -0,2
Almanya    -0,2
Avusturya    -1,7
 



Ebeveynler yetişkin çocuklarının mali açıdan bağımsız olmalarına nasıl yardımcı olabilirler?

Z ve Y kuşaklarının yarısından fazlası mali açıdan hala ebeveynlerine bağımlı (Reuters)
Z ve Y kuşaklarının yarısından fazlası mali açıdan hala ebeveynlerine bağımlı (Reuters)
TT

Ebeveynler yetişkin çocuklarının mali açıdan bağımsız olmalarına nasıl yardımcı olabilirler?

Z ve Y kuşaklarının yarısından fazlası mali açıdan hala ebeveynlerine bağımlı (Reuters)
Z ve Y kuşaklarının yarısından fazlası mali açıdan hala ebeveynlerine bağımlı (Reuters)

Bugünlerde pek çok genç yetişkin finansal bağımsızlık mücadelesi veriyor. Küresel enflasyon ise yeni nesiller için bunu kesinlikle daha da zorlaştırdı.

Ancak artan gıda ve konut maliyetlerine ilave olarak bugünün genç yetişkinleri, ebeveynlerinin gençliklerinde karşılaşmadıkları finansal zorluklarla karşı karşıya. Şarku’l Avsat’ın aktardığı CNBC raporuna göre, daha büyük öğrenci kredisi bakiyeleri taşımanın yanı sıra, ebeveynlerinin 20'li ve 30'lu yaşlarında kazandıklarından daha az kazanıyorlar.

Experian tarafından yakın zamanda yapılan bir ankete göre Z ve Y kuşaklarının yarısından fazlası mali açıdan hala ebeveynlerine bağımlı ve üçte ikisi bu durumdan memnun olmadığını söylüyor.

Knoxville, Tennessee'deki Miser Wealth Partners'ın mali danışmanı ve başkanı Derek Mazer'e göre ebeveynlerin kendilerini korumak ve gelecekte çocuklarına yardımcı olmak için şimdi atabilecekleri adımlar var.

İşte kendinizin ve çocuklarınızın finansal bağımsızlığa ulaşmasına yardımcı olmak için en iyi ipuçları:

Kendinize odaklanın

Mazer, başlangıç olarak herhangi bir mali destek sunulmadan önce, borçlarına karşı temel bir taahhütte bulunmaları gerektiğini açıklıyor. Ayrıca, emeklilik hesaplarına katkıda bulunarak gelecek için de tasarruf etmelidirler.

“Vermekten” kaçının

Mazer tavsiye ediyor: “Çocuklarınıza finansal olarak yardım etmenizde bir sakınca yok, ancak geri ödeme beklentisi olmadan sadece para vermeyin.” Bunun yerine borç para vermeyi düşünmeli ve parametreleri belirlemek için yazılı bir geri ödeme planına sahip olmalısınız.

“Sağlıklı kredi” oluşturmak

Mazer, kredi kartları veya krediler için ortak imza atmanın, çocuklarınızın gelecekte size güvenmek zorunda kalmamalarını sağlamak için gençken “sağlıklı kredi oluşturmalarına” yardımcı olabileceğini söylüyor. Ancak, çocuklarınızın geri ödeyememesi durumunda bu borçtan sorumlu olabileceğinizi unutmayın.

Finans uzmanlarının kültürü

Mazer, “finans veya vergi danışmanınızı ziyaret ettiğinizde, çocuklarınızı da götürmeyi düşünün ve sohbete katılmaları için onları teşvik edin” diyor. Mazer bunun gerekçesini şöyle açıklıyor: “Bu, paranın nasıl yönetildiğini ve gelecekte onları nelerin beklediğini anlamalarına yardımcı olabilir.”