Fitch: Türkiye'de seçim sonrasında enflasyonun düşürülmesiyle tutarlı sıkılaşmanın sürmesini bekliyoruz

Fitch Ratings'in Kıdemli Direktörü ve Türkiye Analisti Erich Arispe Morales, "Türkiye'deki otoritelerin ilk hedefi enflasyonu düşürmek." dedi.

AA
AA
TT

Fitch: Türkiye'de seçim sonrasında enflasyonun düşürülmesiyle tutarlı sıkılaşmanın sürmesini bekliyoruz

AA
AA

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in Kıdemli Direktörü ve Türkiye Analisti Erich Arispe Morales, Türkiye'deki otoritelerin ilk hedefinin enflasyonu düşürmek olduğunu belirterek, seçim sonrasında enflasyonun düşürülmesiyle tutarlı politika sıkılaştırmasının sürmesini beklediklerini ifade etti.

Morales, Fitch Ratings'in geçen hafta Türkiye'nin kredi notunu 'B'den 'B+'ya ve not görünümünü "durağan"dan "pozitif"e çıkarmasının ardından düzenlenen çevrim içi toplantıda, not artışı kararının nedenlerini açıkladı ve soruları yanıtladı.

Politika değişikliğinin geçen yıl eylülde Türkiye'nin kredi notunu 'B' olarak teyit ettikleri ve not görünümünü "negatif"ten "durağan"a çıkardıkları dönemde beklediklerinden daha fazla parasal sıkılaşma sağladığını dile getiren Morales, "Bu dönemde, seçimlerin yakınlığı nedeniyle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) manevra alanının kısıtlanacağını düşünerek faizin yüzde 35 seviyesinde kalacağını düşünmüştük. Ancak açıkça yanıldığımız kanıtlandı ve TCMB yılın başında yüzde 45 faiz oranına ulaşan bir sıkılaşmayla daha iddialı oldu ve ekonomideki genel kredi koşulları sıkılaştı." diye konuştu.

Morales, parasal sıkılaşmanın beklediklerinden daha ileri bir seviyeye gittiğinin altını çizdi ancak enflasyon baskılarının güçlü kalmaya devam ettiğini ifade etti.

Türkiye'de enflasyonun kısa vadede önemli bir politika zorluğu olmaya devam edeceğini düşündüklerini kaydeden Morales, "Enflasyonun düşürülmesiyle tutarlı politika sıkılaştırması bekliyoruz. Türkiye'deki otoritelerin ilk hedefi enflasyonu düşürmek." dedi.

Morales, politika değişimiyle Türkiye'nin uluslararası rezerv seviyesinde iyileşme görüldüğünü ve döviz korumalı mevduatların büyüklüğünün önemli ölçüde azaldığını anımsatarak, "Politikanın enflasyonda sürdürülebilir düşüş sağlanmasıyla tutarlı olmaya devam etmesi, cari açıkta daralma ve bazı portföy girişleriyle, uluslararası rezervlerde iyileşmenin sürmesini bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Yurt dışı portföy girişinin Türk lirasında değerlenme ve rezerv biriktirme hedefine katkı sağlayabileceğini ifade eden Morales, cari açığın ise ocaktaki 37,5 milyar dolar seviyesinden bu yıl 31 milyar dolara ve 2025'te 28 milyar dolara gerilemesini beklediklerini belirtti.

Morales, ekonomi politikalarındaki değişimin Türkiye'nin uluslararası sermayeye erişimini de artırdığına işaret ederek, şunları kaydetti:

"İleriye dönük baktığımızda, yüksek seviyedeki dış finansman ihtiyacı da göz önüne alındığında, dış finansmana erişim, derecelendirme açısından kilit bir unsur olmaya devam edecek. Türkiye'nin yeniden yatırım yapılabilir notu alması zaman gerektiren bir süreç. Bunun için bazı kırılganlıkların giderilmesi ve politikanın başarısına bakmamız gerekiyor ki burada da temel konu yine enflasyon."



ABD-Rusya çekişmesi Çin'e yaradı: "Uranyum ithalatı üç katına çıktı"

Kremlin'den ağustosta yapılan açıklamada, Çin'le ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine öncelik verildiği bildirilmişti (Reuters)
Kremlin'den ağustosta yapılan açıklamada, Çin'le ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine öncelik verildiği bildirilmişti (Reuters)
TT

ABD-Rusya çekişmesi Çin'e yaradı: "Uranyum ithalatı üç katına çıktı"

Kremlin'den ağustosta yapılan açıklamada, Çin'le ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine öncelik verildiği bildirilmişti (Reuters)
Kremlin'den ağustosta yapılan açıklamada, Çin'le ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine öncelik verildiği bildirilmişti (Reuters)

Washington ve Moskova arasındaki karşılıklı yaptırımların ardından Çin, Rusya'dan uranyum ithalatını üç katına çıkardı.

Rus devletine ait haber ajansı RIA Novosti'nin incelediği gümrük verilerine göre Çin, son 10 ayda Rusya'dan 849 milyon dolar değerinde zenginleştirilmiş uranyum satın aldı. Bu da geçen yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık üç katlık bir artışa denk geliyor. 

Çin'in sadece ekimde Rusya'dan aldığı zenginleştirilmiş uranyumun değeri, 216 milyon doları buldu. Bir önceki aya göre neredeyse iki kat artış kaydedildi. 

Güney Kore de yılın ilk 10 ayında Rusya'dan 650 milyon dolar değerinde uranyum satın aldı. Böylelikle Güney Kore, Rus uranyumunun ikinci büyük ithalatçısı konumuna geldi. ABD ise üçüncü sıraya geriledi.

ABD Enerji Enformasyon İdaresi'ne göre 2022'de Rusya, ABD'nin ticari nükleer reaktörlerine yakıt sağlayan zenginleştirilmiş uranyumun neredeyse 4'te birini ihraç ediyordu. Ancak aynı yıl başlayan Ukrayna savaşıyla ikili ilişkiler kötüleşti. 

Kongre, Rusya'dan zenginleştirilmiş uranyum ithalatını yasaklayan yasa tasarısını Aralık 2023'te onaylamıştı. Başkan Joe Biden da tasarıyı mayısta imzalamıştı. 

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, bu adımla sivil nükleer enerji konusunda Rusya'ya bağımlılığı azaltmayı, enerji ve ekonomi güvenliğini güçlendirmeyi amaçladıklarını bildirmişti. 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de bu yıl eylülde bu adıma karşılık belirli kısıtlamalar getirileceğini açıklamıştı. Rusya, kasımda ABD'ye zenginleştirilmiş uranyum ihracatının kısıtlandığını duyurmuştu.  

Diğer yandan Çin'in, Rusya'dan ithal ettiği zenginleştirilmiş uranyumu ABD'ye ihraç ederek Washington'ın Moskova'ya uyguladığı yaptırımı deldiği öne sürülmüştü. Washington, bu yıl eylülde konuyla ilgili inceleme başlatıldığını bildirmişti. 

ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu verilerine göre, Kongre'nin Rusya'dan ithalat yasağını onayladığı Aralık 2023'te Çin'den ABD'ye 242 bin 990 kilogram zenginleştirilmiş uranyum sevkiyatı gerçekleştirilmişti. Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters, Washington'ın başlattığı incelemeyle ilgili analizinde, 2020-2022'de Çin'in ABD'ye hiç zenginleştirilmiş uranyum göndermediğine dikkat çekmişti.

Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, iddialar doğrudan reddedilmezken, "Çin ve Rusya arasındaki işbirliğinin iki egemen ülkenin kendi kararları doğrultusunda yürütüldüğü ve üçüncü bir ülkenin hedef alınmadığı" belirtilmişti.

Independent Türkçe, RT, Reuters