Fitch, bu yıla ilişkin küresel ekonomik büyüme tahminini yükseltti

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, küresel ekonomiye ilişkin büyüme beklentisini bu yıl için 0,3 puan artırarak yüzde 2,4'e yükseltti.

AA
AA
TT

Fitch, bu yıla ilişkin küresel ekonomik büyüme tahminini yükseltti

AA
AA

Fitch, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu'nun mart sayısını "Büyüme Görünümü İyileşiyor Ancak Enflasyon Devam Ediyor" başlığıyla yayımladı.

Raporda, kısa vadeli büyüme beklentilerinin iyileşmesi nedeniyle bu yıla ilişkin büyüme tahmininin 0,3 puan artırılarak yüzde 2,4'e yükseltildiği kaydedildi.

Söz konusu yukarı yönlü revizyonun ABD ekonomisine ilişkin büyüme tahmininin yüzde 1,2'den yüzde 2,1'e keskin bir şekilde revize edilmesini yansıttığı belirtilen raporda, ABD ekonomisine yönelik revizyonun Çin'in bu yıla ilişkin büyüme tahmininin yüzde 4,6'dan yüzde 4,5'e düşürülmesinden ve Avro Bölgesine dair beklentinin yüzde 0,7'den yüzde 0,6'ya çekilmesinden "daha ağır bastığı" aktarıldı.

Raporda, Çin hariç gelişmekte olan piyasalar için büyüme tahmininin ise 0,1 puan artırılarak yüzde 3,2'ye çıkarıldığı ve Hindistan, Rusya ve Brezilya için büyüme tahminlerinin yükseltildiği bildirildi.

Fitch'in raporunda, Avro bölgesinin reel ücretler ve tüketimdeki artışla toparlanmasıyla ancak ABD'nin büyümesinin yavaşlamasıyla dünya ekonomisinin 2025 yılında yüzde 2,5 büyüyeceğine yönelik beklentinin ise korunduğu kaydedildi.

Fed ve ECB'den yıl sonuna kadar 3 faiz indirimi beklentisi

ABD'de geçen yıl mali açıktaki benzeri görülmemiş konjonktürel genişlemenin iç talebi artırdığı ve ekonomik büyümenin şaşırtıcı esnekliğinin açıklanmasına yardımcı olduğu belirtilen raporda, ancak 2024'te mali ivmenin azalmasının ve hanehalkı gelirindeki artışın yavaşlamasının beklendiği aktarıldı.

Raporda, ülkede geçen yılki parasal sıkılaşmanın gecikmeli etkilerinin reel faiz oranları yükseldikçe ortaya çıkmaya devam etmesiyle birlikte çeyrekten çeyreğe büyümenin bu yılın ilerleyen dönemlerinde trendin önemli ölçüde altında bir orana yavaşlamasını beklediklerini belirtildi.

Almanya'daki resesyonun Fransa ve bloğun geri kalanı üzerinde yarattığı baskıyla birlikte Avro Bölgesi'nin durgunlaşmaya devam ettiğine değinilen raporda, Alman ekonomisinin yapısal büyüme kısıtlamalarıyla karşı karşıya olduğu ancak aynı zamanda tekrarlanması muhtemel olmayan bir dizi büyük şoktan da etkilendiği kaydedildi. Raporda, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) faiz indirimine gitmesi, dünya ticaretinin toparlanması ve enerji şokunun etkisinin azalmasıyla orta vadede büyümenin hızlanmasının beklendiği belirtildi.

Çin'deki emlak piyasasındaki çöküşün de hız kesmeden devam ettiği aktarılan raporda, deflasyonist baskılara dair kanıtların arttığı, ancak mali gevşemenin önemli ölçüde artırıldığı ve bunun da GSYH tahmini üzerindeki etkiyi hafiflettiği dile getirildi.

Raporda, ABD Merkez Bankası (Fed) ve ECB'nin yıl sonuna kadar üç kez, toplamda 75 baz puanlık faiz indirimine gitmesinin beklendiği belirtilerek, ancak her iki bankanın da politika gevşeme sürecine başlamadan önce enflasyondaki son düşüş sürecinin kalıcı olduğuna dair daha fazla kanıt görmek istediği aktarıldı.

Fitch'in Fed'in ilk faiz indiriminin tarihine ilişkin beklentisinin haziran ayından temmuz ayına ertelendiği belirtilen raporda, ECB'nin ilk faiz indirimi tarihine dair öngörülülerinin de nisan ayından haziran ayına ertelendiği kaydedildi.

Türkiye'nin bu yıla ilişkin büyüme beklentisi yüzde 2,8'e çıkarıldı

Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelere de yer verilen raporda, ülke ekonomisinin geçen yılın son çeyreğinde çeyreklik bazda yüzde 1 ile tahminlerin üzerinde büyüdüğü, özel tüketimdeki artışın bunda etkili olduğu aktarıldı.

Raporda, PMI endeksi, tüketici güveni ve diğer yüksek frekanslı göstergelerdeki son gelişmeler dikkate alındığında ekonomik ivmenin bu yılın ilk çeyreğinde de devam etmesinin beklendiği kaydedildi.

Fitch'in raporunda, kısa vadeli ekonomik kazanımların bu yıl büyümenin daha yüksek olacağına işaret ettiği, Türkiye ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahmininin yüzde 2,5'ten yüzde 2,8'e çıkarıldığı belirtildi.

Raporda, Türkiye ekonomisinin 2025'te ise yüzde 3,1 büyümesinin tahmin edildiği kaydedildi.



Suudi tahvilleri... Gelişmekte olan piyasaların kalbinde güvenli bir liman

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad (SPA)
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad (SPA)
TT

Suudi tahvilleri... Gelişmekte olan piyasaların kalbinde güvenli bir liman

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad (SPA)
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad (SPA)

Gelişmekte olan ekonomilerdeki borç piyasalarına yönelik temkinli küresel görünümün ortasında Suudi Arabistan, finansal istikrar ve iddialı ekonomik büyüme planlarının bir araya gelmesiyle cazip bir yatırım merkezi olarak ortaya çıkıyor.

Dünyanın en büyük varlık yöneticilerinden biri olan ve 4,6 trilyon dolardan fazla varlığı yöneten State Street Global Advisors'ın Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Yatırım Stratejisi ve Araştırma Başkanı Karine Kheirallah'a göre bu görüşler doğru.

Kheirallah Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, Suudi Arabistan’ın sağlam finansal temellere ve iddialı bir büyüme stratejisine dayanan ‘cazip bir makroekonomik anlatı’ sunduğunu söyledi. Kheirallah, “Dünyadaki pek çok ekonomi yüksek borç yükü ve artan hizmet maliyetleriyle karşı karşıyayken, Suudi Arabistan geçtiğimiz aralık ayı itibariyle yüzde 29,9 gibi nispeten düşük bir borç/gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) oranına sahip” dedi.

Bu mali disiplin, Suudi Arabistan'ın yükselen piyasa devlet tahvili piyasasında istikrarlı ve güvenilir bir ihraççı olarak konumunu güçlendiriyor. Kheirallah, Suudi ekonomisinin önümüzdeki yıllarda yapısal reformlar ve özellikle petrol dışı sektörlerdeki stratejik yatırımlar sayesinde sürdürülebilir bir büyüme yakalamasını bekliyor. Bu büyümenin hızı diğer bazı gelişmekte olan piyasalarla karşılaştırıldığında en hızlısı olmasa da, gelişmiş ekonomileri geride bırakacağı ve Suudi tahvillerini istikrar ve uzun vadeli değer arayan yatırımcılar için tercih edilen bir seçenek haline getireceği açık.

Suudi ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde petrol dışı faaliyetlerdeki yüzde 4,9'luk büyümenin etkisiyle yıllık bazda yüzde 3,4 oranında büyüdü. Bu büyüme yıllık reel GSYİH büyümesine 2,8 puanlık bir katkı sağladı.

Vizyon 2030 bono piyasasını canlandırıyor

Kheirallah, Vizyon 2030'un Suudi Arabistan’ın sabit gelir piyasasını çeşitlendirerek, derinliğini artırarak ve küresel finansal standartlarla uyumlu hale getirerek güçlendirmede önemli bir rol oynadığını söyledi.

Güçlü kredi kalitesi ve gelişmiş küresel derecelendirmeler

Suudi ihraçlarının kredi kalitesine ilişkin olarak Kheirallah, Suudi Arabistan’ın güçlü mali tabanı ve Vizyon 2030'un başarılı bir şekilde uygulanması sayesinde gelişmekte olan piyasalar arasında en istikrarlı ve cazip ülke ihraççılarından biri haline geldiğini vurguladı.

Bu gelişme, Moody's'in Kasım 2024'te Suudi Arabistan'ın notunu A1'e yükseltmesi ve Standard & Poor's'un mart ayında notunu A+'ya yükselterek Krallığı en yüksek yatırım yapılabilir notlar arasına yerleştirmesiyle küresel kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarına açıkça yansıdı.

Küresel endekslere dahil olma

Kheirallah, Suudi tahvillerinin başlıca küresel endekslere dahil edilmesinin küresel kurumsal yatırımcılardan gelen talebi önemli ölçüde artırmasını bekliyor. Suudi bonoları JP Morgan gibi endekslere dahil edildiğinde, bu endeksleri takip eden fonlar portföylerinin bir kısmını Suudi Arabistan'a ayırmak zorunda kalıyor ve ‘bu sadece düzenli yatırım akışını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda yatırımcı tabanını emeklilik fonları ve devlet varlık fonları gibi büyük küresel kurumları da kapsayacak şekilde genişletiyor.’

fgthyj

Kheirallah, endekslere dahil edilmenin ‘piyasanın olgunluğunun ve şeffaflığının bir kanıtı’ olduğunu ve Suudi Arabistan'ın Vizyon 2030'un bir parçası olarak finansal piyasalarını geliştirme taahhüdünü yansıttığını belirterek, “Bu da nihayetinde gelecekte likiditenin artmasına ve borçlanma maliyetlerinin düşmesine yol açacaktır” dedi.

İhtiyaç ve sürdürülebilirlik arasında

Kheirallah, borcun GSYİH'ye oranındaki (%29,9) artışla ilgili olarak, bu artışın ekonomiyi çeşitlendirmek ve petrole bağımlılığı azaltmak için projeleri finanse etmeye yönelik stratejik planın bir parçası olduğunu açıkladı.

“Düşük faiz oranları sayesinde borç servis maliyetleri kontrol altında olsa da, faiz oranlarının önemli ölçüde yükselmesi veya yeterli ekonomik büyüme olmadan borç birikiminin devam etmesi durumunda riskler ortaya çıkacaktır” diyen Kheirallah, mali sürdürülebilirliği korumak ve borçlanmaya bağımlılığı en aza indirmek için çeşitlendirme çabalarının devam etmesinin ve petrol dışı gelirlerin artırılmasının önemini vurguladı.

Kheirallah sözlerini Suudi Arabistan'ın yüksek kredi notlarının yatırımcıların Krallığın ekonomik gidişatına olan güvenini yansıttığını, ancak bu notların korunmasının mali disiplinin sürdürülmesini ve hedeflenen yapısal reformların başarısını gerektirdiğini vurgulayarak tamamladı.