Merkez Bankası politika faizini yüzde 50'ye yükseltti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Merkez Bankası politika faizini yüzde 50'ye yükseltti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 500 baz puan artırarak yüzde 50'ye yükseltti.

TCMB'den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, Yaşar Fatih Karahan başkanlığında toplanan Kurul'un, politika faizinin yüzde 45'ten yüzde 50 düzeyine yükseltilmesine karar verdiği belirtildi.

Kurulun ayrıca operasyonel çerçevede değişikliğe giderek, Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 300 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verdiği belirtilen duyuruda, şubat ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin hizmet enflasyonu öncülüğünde öngörülenden yüksek gerçekleştiği ifade edildi.

Duyuruda, "Tüketim malı ve altın ithalatı yavaşlayarak cari dengedeki iyileşmeye katkı verirken, yakın döneme ilişkin diğer göstergeler yurt içi talepte dirençli seyrin sürdüğüne işaret etmektedir. Hizmet enflasyonundaki katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyon baskılarını canlı tutmaktadır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu ve ücret artışlarının enflasyon üzerindeki etkilerini yakından takip etmektedir." bilgisi verildi.

Kurulun enflasyon görünümündeki bozulmayı dikkate alarak politika faizinin artırılmasına karar verdiği, aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği ifade edildi.

- Enflasyonda belirgin ve kalıcı bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacak

Duyuruda, "Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş, yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon 2024 yılının ikinci yarısında tesis edilecektir." ifadesi kullanıldı.

Kurulun makroihtiyati politikaları piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdürdüğü, bu çerçevede ay içinde yapılan düzenlemelerle finansal koşulların sıkılaştırıldığı ve para politikası aktarımının desteklendiği vurgulandı.

Duyuruda, şunlar kaydedildi:

Kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması desteklenmeye devam edilecektir. Likidite gelişmeleri yakından takip edilerek, gerektiğinde sterilizasyon araçlarının etkin şekilde kullanılması sürdürülecektir. Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.

Para Politikası Kurulu toplantı özeti 5 iş günü içinde yayınlanacak.



İş dünyasının yeni CEO trendi belli oldu

Haberde, şirketlerin kapsayıcılığa ve eşitliğe verdiği önemin azaldığına dikkat çekiliyor (Unsplash)
Haberde, şirketlerin kapsayıcılığa ve eşitliğe verdiği önemin azaldığına dikkat çekiliyor (Unsplash)
TT

İş dünyasının yeni CEO trendi belli oldu

Haberde, şirketlerin kapsayıcılığa ve eşitliğe verdiği önemin azaldığına dikkat çekiliyor (Unsplash)
Haberde, şirketlerin kapsayıcılığa ve eşitliğe verdiği önemin azaldığına dikkat çekiliyor (Unsplash)

Amerikan iş dünyası, yönetici kadrolarında çeşitlilik ve kapsayıcılıktan uzaklaşıyor. 

ABD'nin tanınmış medya kuruluşlarından CNN, birçok büyük şirkette orta yaşlı beyaz erkeklerin yeniden CEO olduğuna dikkat çekiyor. 

Şikago merkezli yönetici koçluğu firması Challenger, Gray & Christmas'ın verilerine göre, bu yıl şimdiye dek toplamda 1450 CEO işten ayrıldı. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 15 artışa denk geliyor. 

Ağustosta, yeni CEO'lar arasında kadın oranı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,7 azalarak yüzde 27,2'ye geriledi.

Araştırmada, kadın ve beyaz olmayan yöneticilerin sayısının her zaman düşük kaldığına dikkat çekilirken, şirketlerin boşalan üst düzey yönetici kadrolarını beyaz erkeklerle doldurmaya daha fazla yöneldiğine işaret ediliyor. 

Amerikan iş dergisi Fortune'un, ülkedeki en yüksek net ciroya sahip 500 firmayı sıraladığı Fortune 500 listesindeki şirketlerden sadece 52'sinin yöneticisi kadın. 

Hint kökenli Amerikan iş insanı Laxman Narasimhan, iki yıl Starbucks CEO'su olarak çalıştıktan sonra yazın işine son verilmişti. Onun yerine fast food zinciri Chipotle'ın eski yöneticisi Brian Niccol getirilmişti.

Disney de şirketin yöneticisi Bob Iger yerine 2026'da yatırım bankası Morgan Stanley'nin CEO'su James Gorman'ın getirileceğini duyurmuştu.

Firmaların 2020'de vaat ettiği kapsayıcılık, eşitlik ve katılımcılık politikalarından vazgeçmeye başladığına işaret edilen haberde, şu ifadelere yer veriliyor: 

Beyaz olmayan bir kişinin veya bir kadının yerine beyaz bir erkeğin yönetici yapılması, 2020-2022'te halkla ilişkiler fiyaskosuna yol açabilirdi. Açıkçası büyük şirketler artık bu durumu pek önemsemiyor gibi görünüyor.

Haberde, bu gelişmelerin Yüksek Mahkeme'nin geçen yıl üniversitelerde pozitif ayrımcılığı sona erdirme kararıyla aynı zamana denk geldiğine de dikkat çekiliyor.

Yüksek Mahkeme'nin Haziran 2023'te açıkladığı kararda, üniversite başvuru kabul sürecinde pozitif ayrımcılığa son verileceği bildirilmişti. Hukuki süreçte, Yüksek Mahkeme'deki iki siyah yargıcın zıt görüşleri savunması kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. 

Liberal siyah yargıç Ketanji Brown Jackson, siyah, Hispanik ve diğer azınlıklardan gelen öğrencilere pozitif ayrımcılık yapılmasını desteklerken, muhafazakar yargıç Clarence Thomas ise tersi yönde karar vermişti.

Independent Türkçe, CNN, NPR