ASELSAN'ın geçen yıl net karı 7,4 milyar lira oldu

ASELSAN, 2023'te 7,4 milyar lira net kar elde etti.

AA
AA
TT

ASELSAN'ın geçen yıl net karı 7,4 milyar lira oldu

AA
AA

ASELSAN'dan yapılan açıklamada, şirketin enflasyon muhasebesi uygulanmış 2023 yılı finansal sonuçları paylaşıldı.

Buna göre, şirketin yıllık cirosu geçen yıl 2022'ye kıyasla yüzde 10 büyüyerek 73,6 milyar liraya ulaştı. ASELSAN'ın brüt karı, aynı dönemde yüzde 13 artarken Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Karı (FAVÖK) yüzde 14 artış göstererek 16 milyar liraya yükseldi.

FAVÖK marjı yüzde 22 olarak gerçekleşen ASELSAN’ın geçen yıl net karı 7,4 milyar lira oldu.

Şirketin öz kaynaklarının aktife oranı da yüzde 59 olarak açıklandı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, Türkiye Yüzyılı'nın simgesi olan 2023’e damga vurduklarını belirtti.

Akyol, şunları kaydetti:

"ASELSAN olarak, 2023 yılını en başarılı şekilde tamamlayan kurumlardan biri olduk. Türkiye'ye ve ordumuza birçok yeni ve kritik teknolojiyi kazandırdık. CENK, AKREP ve ALPER radarları, YENER Mayın Tespit Sistemi, ASELFLIR-400 Kamerası, Gözde Güdüm Kiti, Gökdeniz Hava Savunma Sistemi, ODAKAN kamera ailesi 2023’te ilk defa envantere giren ürünlerimizin sadece bir kısmıdır. Oyun değiştirici bir rol oynayacağını düşündüğümüz birçok üründe de son aşamaya geldik. Dünyanın en iyi kamerası ASELFLIR-500, ülkemizin ilk uzun menzilli hava savunma sistemi SİPER, ilk ufuk ötesi sonarımız DÜFAS, ilk AESA uçak burun radarımız, güdümlü mühimmatımız TOLUN, otonom sualtı aracımız DERİNGÖZ gibi ürünlerimizde de 2023, çok önemli mesafeler katettiğimiz, başarılar elde ettiğimiz bir yıl oldu.

Bu ürünlerin birçoğunda test aşamalarını başarıyla tamamladık, bazılarında seri üretim aşamasına geçtik. ASELSAN olarak ülkemiz için var gücümüzle çalışmaya, teknoloji üretmeye ve hep daha ileriye gitmek için gayret göstermeye devam ediyoruz. 2023 yılında aldığımız 5 milyar dolarlık sipariş ile şirketimizin 2023 sonunda bakiye siparişleri, tarihi rekor seviye olan 11 milyar dolara ulaştı. 4 ülkeye ilk defa ihracat yaptık. 20’den fazla ürünü ilk defa ihraç ettik. Özellikle dünyanın diğer ucunda, Şili’de kazandığımız tank modernizasyon ihalesi ile ASELSAN’ın bu alandaki yetkinliğini kanıtlamış olduk."

"2023 yılında, 601 milyon dolarlık yeni ihracat sözleşmesi imzaladık"

Geçen yıl, 601 milyon dolarlık yeni ihracat sözleşmesi imzalayarak tarihi bir başarıya ulaştıklarını aktaran Akyol, Türkiye’nin gurur kaynağı olan ve yurt dışına da ihraç edilen birçok platformu ASELSAN teknolojileriyle donattıklarını ifade etti.

Akyol, "Bu teknolojilerle, ATAK, HÜRKUŞ, Bayraktar TB2, Anka, MİLGEM, Ejder Yalçın, Kirpi gibi marka platformlarımızın gücüne güç katıyoruz. 2023 yılında, dünyanın en büyük savunma sanayi şirketleri arasında 47. sıraya yükseldik." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin en çok AR-GE harcaması yapan şirketleri arasında başı çektiklerini dile getiren Akyol, 2023 yılında çalışan sayısının, büyük çoğunluğu mühendis olmak üzere, 10 bin 500’ü geçmesinin de ASELSAN’ın geldiği seviyeyi gösteren bir başka gelişme olduğunu kaydetti.

ASELSAN'ın, yüksek teknolojiyi geliştirmek ve üretmek için yatırımlarını da sürekli artırdığını belirten Akyol, sözlerini şöyle tamamladı:

"Geçtiğimiz yıl, İleri Malzeme Tesisi, Güdüm Kiti Entegrasyon ve Üretim Tesisi ile Elektronik Harp Üretim ve Entegrasyon Tesisi faaliyete geçti.

FLIR kamera sistemleri, hava savunma sistemleri, mikroelektronik ve AESA radar alanları için de 4 önemli ve büyük yatırımı daha başlatmış durumdayız. Başarılarımız, bizi Türkiye Yüzyılı'nda daha fazlasını yapma yönünde motive ediyor. Güven veren teknolojilerle yaklaşık yarım asırdır ülkemize hizmet etmeyi başardık. Geliştireceğimiz teknolojilerle, Türkiye Yüzyılı'nın en önemli aktörlerinden, Milli Teknoloji Hamlemizin de en değerli paydaşlarından biri olmayı sürdüreceğiz. 2024 yılında da alanında en iyi ürünleri yapacak, dünyaya ilkleri sunacak ve ihracat odaklı büyüme stratejisini sürdüreceğiz."



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC