La Casa de Papel'i aratmayan soygun LAPD ve FBI'ı şoke etti

Polis, soyguncuların organize hareket eden deneyimli hırsızlar olduğunu söyledi (AA_Arşiv)
Polis, soyguncuların organize hareket eden deneyimli hırsızlar olduğunu söyledi (AA_Arşiv)
TT

La Casa de Papel'i aratmayan soygun LAPD ve FBI'ı şoke etti

Polis, soyguncuların organize hareket eden deneyimli hırsızlar olduğunu söyledi (AA_Arşiv)
Polis, soyguncuların organize hareket eden deneyimli hırsızlar olduğunu söyledi (AA_Arşiv)

ABD'de hırsızlar, bir güvenlik firmasının binasından 30 milyon dolarlık nakit parayı çalıp iz bırakmadan kaçtı.

Kaliforniya eyaletindeki Los Angeles şehrinde pazar günü yaşanan olayda, GardaWorld adlı bir güvenlik firmasının para deposu olarak kullanılan binadaki kasada yer alan tüm para çalındı.

Los Angeles Polis Teşkilatı'ndan (LAPD) çarşamba günü yapılan açıklamada, kasanın yer aldığı bölgeye zorla girildiğine dair hiçbir kanıt bulunamadığı bildirildi. Ayrıca hırsızların binaya nasıl girdiğinin de henüz tespit edilemediği aktarıldı.

Polis yetkilileri, hırsızların binanın çatısından içeri girip kasanın yerleştirildiği bölgeye ulaşmış olabileceğini düşünüyor. 

Soyguncuların hiçbir güvenlik ve alarm sistemine yakalanmadığına da dikkat çekildi. 

Paraların çalındığı ancak pazartesi günü görevlilerin kasayı açmasıyla ortaya çıktı. Polise göre firmada çok az kişi kasanın yerine ve içinde tutulan para miktarına dair bilgi sahibi. 

LAPD yetkilileri, hırsızların yerinin ve kimliğinin henüz tespit edilemediğini, FBI'ın da arama çalışmalarına destek verdiğini aktardı. 

FBI'dan yapılan açıklamada da olayla ilgili inceleme başlatıldığı bildirildi.

Yetkililer, olayın Los Angeles tarihindeki en büyük nakit para hırsızlığından biri olduğunu söyledi.

Hırsızlık, akla ünlü Netflix yapımı La Casa de Papel'i de getirdi. Dizi, Alvaro Morte'nin canlandırdığı "Profesör" liderliğindeki bir ekibin, İspanya Kraliyet Darphanesi ve İspanya Merkez Bankası'nı ustaca bir planla soymasını konu ediniyor.

Independent Türkçe, New York Post, LA Times



Elektrikli otomobillerdeki şarj derdi tarihe mi karışıyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Elektrikli otomobillerdeki şarj derdi tarihe mi karışıyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Elektrikli araçların şarj edilmesi gerekiyor ve halka açık şarj cihazlarının sayısı, benzin pompalarıyla karşılaştırıldığında daha az, işlemi tamamlamak için de daha fazla zamana ihtiyaç duyuluyor.

Ancak The Automobile Association'ın yeni verileri, elektrikli araçların şarjının bitmesi ve arızalanma kaygılarının fazla büyütülmüş olabileceğini ortaya koyuyor.

Son istatistikler, 2024'te The Automobile Association'in aldığı yardım çağrılarından yalnızca yüzde 1,85'inin elektrikli araçların biten bataryalarıyla ilgili olduğunu gösteriyor. Bu oran, geçen sene yüzde 2,26'ydı.

Her 5 sürücüden 2'si aracın şarjının biterek arızalanmasından endişelenirken, veriler bu durumun çok az sayıda sürücüyü etkilediğine işaret ediyor.

The Automobile Association, günde yaklaşık 8 bin arızaya müdahale ettiğini aktardı. Batarya bittiği için çağırıldıklarında asıl sorun, genellikle aracın şarj edilememesi oluyor.

Kurum, arızaların çoğunun lastikler veya 12 voltluk batarya sorunları gibi hem benzinli hem de elektrikli araçlarda ortak olan problemlerden kaynaklandığını belirtti.

2015'ten bu yana boş batarya yüzünden yaşanan arızalar azalıyor. O yılda yardım çağrılarının yüzde 8'i, tükenmiş batarya hücreleri yüzünden yapılmıştı.

O zamandan beri, daha fazla şarj cihazı ve daha iyi menzile sahip araçlar, sürücülerin düşük şarj nedeniyle arıza yaşamasını önlemeye yardımcı oluyor.

The Automobile Association, çağrıların yüzde 1'inin benzin ve dizelle çalışan araçların yakıtının bitmesinden kaynaklandığını ve zamanla düşük şarj yüzünden yapılan çağrıların da bu seviyeye ineceğini söyledi.

The Automobile Association'in başkanı Edmund King şöyle dedi:

The Automobile Association'in son sayıları, elektrikli araç arızalarının yüzde 2'sinden azının 'şarjın bitmesi' nedeniyle olduğunu gösteriyor, bu da menzil kaygısının geçmişte kalacağına işaret ediyor. 'Şarjın bitmesi' arızalarının çoğu, şarjın sıfıra inmesinden değil, ya şarjın azalması ya da araçların şarj kapaklarının takılması gibi teknik sorunlardan kaynaklanıyor. Son 8 yılda şarjı biten elektrikli araçların oranı yaklaşık yüzde 80 azaldı, bunun nedeni şarj cihazlarının sayısının ve güvenilirliğinin artması, müşterilere şarj sonrası daha iyi destek verilmesi, yeni elektrikli araçların menzilindeki gelişme ve sürücü eğitimi ve bilgilendirme sürecinin iyileşmesi.

Birleşik Krallık'ta artık neredeyse 1 milyon elektrikli araba şarj cihazı var; bu sayı, sürücülerin ihtiyaçlarına yetişmeyi desteklese de otomobil endüstrisi, hâlâ piyasaya daha fazla ve daha hızlı modeller sürmekte istekli.

Ancak Zapmap'e göre, şarj cihazlarının çoğu evlere yerleştirilmiş halde ve sadece 65 bini halka açık.

Her halükarda bozuk şarj cihazları ve yüksek ücretlerin, elektrikli araç sürücüleri için sıkıntı yarattığı sıkça bildiriliyor.

Özel şarj şirketleri, istediği ücretlendirmeyi yapabiliyor ve ücrete KDV eklemek zorunda kalıyor, bu da kilovat saatlik ücretlerde büyük farklara yol açabiliyor.

Elektrikli araç satın alanların çoğu, filo işleten şirketler ya da sokak dışında park yerleri olan, araçlarını düşük maliyetle, kendileri şarj edebilen ev sahipleri.

Otomobil endüstrisi, araçların kitlesel olarak benimsenmesi için halka açık ucuz şarj imkanlarına ihtiyaç duyulduğu uyarısını yapıyor.

Independent Türkçe