IEA: Dünyada elektrikli araç satışları bu yıl 17 milyona ulaşarak güçlü artış gösterecek

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

IEA: Dünyada elektrikli araç satışları bu yıl 17 milyona ulaşarak güçlü artış gösterecek

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Dünyada bu yıl elektrikli araç satışlarının 17 milyona ulaşarak güçlü bir büyüme göstermesi bekleniyor.

Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) yıllık yayımladığı Küresel Elektrikli Araç Görünümü raporuna göre, bu yılın ilk çeyreğindeki elektrikli araç satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25 arttı. Bu dönemde satılan elektrikli araçların sayısı 2020'nin tamamında satılan elektrikli araç sayısına eşit oldu.

Dünyada bu yıl sonu itibarıyla elektrikli araç satışlarının 17 milyona ulaşması bekleniyor. Böylece, bu yıl dünyada satılan her 5 araçtan birinin elektrikli olacağı tahmin edilirken, elektrikli araç satışlarındaki hızlı büyümenin küresel otomotiv endüstrisini yeniden şekillendireceği ve ulaşımda kullanılan petrol talebini de önemli ölçüde azaltacağı öngörülüyor.

Bu satışın 10 milyonunun Çin'de gerçekleşmesi, bu yıl ABD'de satılan her 9 araçtan birinin ve Avrupa'da her 4 araçtan birinin elektrikli olacağı tahmin ediliyor.

- Satışlardaki artış 2023'teki rekor büyümenin üzerine inşa ediliyor

Rapora göre, elektrikli araç satışlarında bu yıl beklenen güçlü artış geçen yılki rekor büyümenin üzerine inşa ediliyor.

Geçen yıl, dünyada elektrikli araç satışları önceki yıla göre yüzde 35 artışla 14 milyon oldu. Talep ağırlıklı olarak Çin, Avrupa ve ABD'de görülürken, elektrikli araç satışları Vietnam ve Tayland gibi gelişmekte olan ülkelerde de büyüme gösterdi.

Çin'de geçen yıl satılan elektrikli araçların yüzde 60'ından fazlasının, eşdeğer konvansiyonel otomobillerden daha ucuz olduğu görüldü. Ancak, Avrupa ve ABD'de, içten yanmalı motorlu araçların fiyatları elektrikli araç fiyatlarına göre daha düşük seyretti.

Fiyatların artan pazar rekabeti ve gelişen batarya teknolojilerine bağlı olarak gelecek yıllarda düşüş göstermesi bekleniyor.

- "Bu değişimin otomobil ve enerji sektörü için önemli sonuçları olacak"

IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin değerlendirmesinde, elektrikli araç satışlarındaki ivmenin devam ettiğinin IEA verilerinde görüldüğünü belirterek, "Küresel elektrikli araç devrimi hız kesmek yerine yeni bir büyüme evresine hazırlanıyor gibi görünüyor." ifadesini kullandı.

Batarya üretimine yapılan yatırım dalgasının, elektrikli araç tedarik zincirinin otomobil üreticilerinin iddialı genişleme planlarını karşılayacak şekilde ilerlediğini gösterdiğini dile getiren Birol, şunları kaydetti:

"Sonuç olarak, elektrikli araçların yollardaki payının hızla artmaya devam etmesi bekleniyor. Sadece bugünün politikalarına dayanarak, 2030 yılına kadar Çin'de yollardaki neredeyse her 3 otomobilden biri elektrikli olacak ve hem ABD hem de Avrupa Birliği'nde neredeyse her 5 otomobilden biri elektrikli olacak. Bu değişimin hem otomobil endüstrisi hem de enerji sektörü için önemli sonuçları olacaktır."



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC