Lojistik giderleri Kalkınma Yolu Projesi ile azalacak

Fotoğraf: Haidar Mohammed Ali/AA
Fotoğraf: Haidar Mohammed Ali/AA
TT

Lojistik giderleri Kalkınma Yolu Projesi ile azalacak

Fotoğraf: Haidar Mohammed Ali/AA
Fotoğraf: Haidar Mohammed Ali/AA

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği Başkanı Bilgehan Engin, Kalkınma Yolu Projesi ile Türkiye ve Irak arasında ticari ilişkilerin gelişeceğini, komşu ülkelerle de ticaret hacminin artacağını söyledi.

Engin, projeye ilişkin gelişmeleri AA muhabirine değerlendirdi.

Türkiye ile Irak arasında yürütülecek proje kapsamında çalışmaların hızla devam ettiğini dile getiren Engin, "Basra Körfezi'ni Türkiye üzerinden Avrupa'ya bağlayacak olan Kalkınma Yolu Projesi'nde önemli gelişmeler yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 13 yıl aradan sonra Irak'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret, Kalkınma Yolu için önemli bir adımdır. Bu ziyaret kapsamında Türkiye, Irak, Katar ve BAE arasında Kalkınma Yolu Projesi Hakkında Ortak İşbirliği Mutabakat Zaptı imzalandı." dedi.

Engin, söz konusu ziyaretin, Kalkınma Yolu'nun yol haritasının çizilmesi açısından da büyük önem taşıdığına işaret etti.

Avrupa'dan Körfez ülkelerine kadar geniş bir bölgeyi etkileyip ortak fayda üreten projenin tarih, kültür ve ortak kazanımların yanı sıra ekonomik hinterlandın buluşması adına önemli bir fırsat olduğunu belirten Engin, Türkiye'yi Basra Körfezi'ndeki Büyük Faw Limanı'na bağlayacak Kalkınma Yolu Projesi'nin "yeni İpek Yolu" olarak tanımlandığını söyledi.

- "Transit taşımacılık gelirleri artacak"

Dünyada son dönemde yaşanan olayların lojistik sektörünün durumunu doğrudan etkilediğini dile getiren Engin, şunları kaydetti:

"Pandeminin ardından Rusya-Ukrayna Savaşı, İsrail'in Gazze'ye saldırıları, Süveyş Kanalı'nın kapanmış olması ve Orta Doğu'daki sıcak gelişmeler sektördekileri yeni arayışlar bulmaya ve çözümler üretmeye sevk ediyor. Kalkınma Yolu Projesi de dünyada yaşanan krizler dikkate alındığında, lojistik sektöründe can simidi olarak ifade edilebilir. Projeyle alternatif bir rotanın oluşturulması, sektörde yaşanan ekonomik sorunların çözümüne aracılık edecektir. Kalkınma Yolu Projesi ile Türkiye ile Irak arasında ticari ilişkilerin geliştirilmesinin yanı sıra komşu ülkelerle de ticaret hacmi artacaktır. Proje hayata geçtiğinde aynı zamanda transit taşımacılık gelirleri de artış gösterecektir. Doğu ile Batı arasındaki ticaret önemli ölçüde gelişecek, aynı zamanda transit süresi de kısalacaktır. Bu sayede proje, lojistik masrafların azalmasına katkı sağlayacaktır."

Engin, Kalkınma Yolu Projesi'nin bölgesel kalkınmanın sağlanması, ticari, sosyal ve kültürel bağların güçlendirilmesi adına önemli bir adımın başlangıcı olacağını, sürecin yeni işbirliklerini beraberinde getirmesinin öngörüldüğünü de sözlerine ekledi.



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC