Bakan Uraloğlu, "Karayolları Genel Müdürlüğü 74. Bölge Müdürleri Toplantısı"na katıldı

Fotoğraf: Dilara İrem Sancar - AA
Fotoğraf: Dilara İrem Sancar - AA
TT

Bakan Uraloğlu, "Karayolları Genel Müdürlüğü 74. Bölge Müdürleri Toplantısı"na katıldı

Fotoğraf: Dilara İrem Sancar - AA
Fotoğraf: Dilara İrem Sancar - AA

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye'nin yeni İpek Yolu olacak Kalkınma Yolu Projesi ve Zengezur Koridoru kapsamında planlanan kara ve demir yolları için çalışmaları başlattıklarını belirterek, "Kalkınma Yolu Projesi'nin 1923 kilometrelik kara yolu koridoru için 1592 kilometrelik yolumuz mevcut durumda. Şanlıurfa-Ovaköy arasındaki 331 kilometrelik yeni otoyol yatırımını da planladık." dedi.

Uraloğlu, "Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) 74. Bölge Müdürleri Toplantısı Açılış Töreni"nde yaptığı konuşmada, kurumun 85 milyon vatandaşa dokunan, 22 yıllık eser ve hizmet siyasetinin lokomotifi olduğunu söyledi.

Bölünmüş yol ağının 22 yıl önce 6 bin 101 kilometre olduğunu ve sadece 6 ili birbirine bağladığını anımsatan Uraloğlu, bugün bölünmüş yol ağının toplam 29 bin 405 kilometreye çıktığını ve 77 ili birbirine bağladığını dile getirdi.

Uraloğlu, bölünmüş yolların, toplam yol ağının yaklaşık yüzde 43'ünü oluşturduğunu, tüm yol ağında hareket eden trafiğin yüzde 83'üne hizmet verdiğini söyledi.

Kara yollarında seyreden araç sayısı artarken, bölünmüş yollardaki hızı iki kattan fazla yükselttiklerini, seyahat süresini de yarı yarıya azalttıklarını anlatan Uraloğlu, böylece iş gücü ve akaryakıt tasarruflarıyla ülke ekonomisine katkı sağladıklarını bildirdi.

Uraloğlu, son 22 yılda 3 bin 920 köprü inşa ederek, ülkedeki toplam köprü uzunluğunu 777 kilometreye ulaştırdıklarının altını çizerek, "Tünel uzunluğumuzu ise 14 kat artırarak, 753 kilometreye çıkardık." diye konuştu.

Otoyol ağının 2003 yılı öncesinde 1714 kilometre olduğunu dile getiren Uraloğlu, "Otoyol ağımızı 3 bin 726 kilometreye ulaştırdık. İleri teknoloji gerektiren büyük ölçekli projelerde ulaşım altyapısını çağın ilerisine taşıdık." ifadelerini kullandı. Uraloğlu, Kuzey Marmara Otoyolu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Malkara-Çanakkale Otoyolu ve 1915 Çanakkale Köprüsü gibi büyük projeleri de hayata geçirdiklerini hatırlattı.

- "Kalkınma Yolu Projesi için 1592 kilometrelik yolumuz mevcut"

Uraloğlu, uluslararası standartta yol ağıyla kuzeyi-güneye, doğuyu-batıya bağladıklarını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"Türkiye'nin yeni İpek Yolu olacak Kalkınma Yolu Projesi ve Zengezur Koridoru kapsamında planlanan kara ve demir yolları için çalışmalarımızı başlattık. Hindistan, Doğu Asya ve Basra Körfezi üzerinden Irak'a gelecek yükleri, demir yolu ve kara yolu bağlantısıyla Avrupa'ya ulaştıracak projelerin geniş bir coğrafyaya fayda sağlayacağını öngörüyoruz. Kalkınma Yolu Projesi'nin 1923 kilometrelik kara yolu koridoru için 1592 kilometrelik yolumuz mevcut durumda. Şanlıurfa-Ovaköy arasındaki 331 kilometrelik yeni otoyol yatırımını da planladık."

Türkiye ile Azerbaycan arasında doğrudan demir ve kara yolu ulaşımı sağlayacak Zengezur Koridoru'yla da Türkiye ile Orta Asya arasında yeni bir bağlantı kuracaklarına dikkati çeken Bakan Uraloğlu, "Görüldüğü üzere Türkiye'nin sadece kendi içinde değil, dünyaya entegre olduğu uluslararası ulaşımına öncelik veriyoruz. Her birini tamamlayan ve geliştiren yeni lojistik koridorlar oluşturarak eksik bölümlerimizi hızla tamamlıyoruz." dedi.

- Bölünmüş yol ağı 2053'e kadar 38 bin 60 kilometreye yükselecek

Uraloğu, "2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı"nı hazırladıklarını anımsatarak, 2053'e kadar bölünmüş yol ağını 38 bin 60 kilometreye yükseltmeyi hedeflediklerini bildirdi.

Hızla gelişen otonom araç, araç-araç, araç-altyapı haberleşme teknolojileri gibi yeni nesil teknolojilerin takibi amacıyla, ülke için bu alanda ilk örnek çalışma olacak "Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemleri Uygulama Koridoru"nun kurulması için çalışmalara başladıklarının altını çizen Uraloğlu, İstanbul'da Hasdal ve İstanbul Havalimanı arasında kurulacak koridorla kazaların ve trafik sıkışıklığının azaltılmasını, trafik güvenliğinin sağlanmasını, yakıt tüketimi ve çevresel olumsuz etkilerin düşürülmesini amaçladıklarını söyledi.

Karayolları Genel Müdürü Ahmet Gülşen de kamu kaynaklarının etkin kullanımını gözetmeye devam edeceklerini belirterek, Kurum olarak bu yıl 326 kilometre bölünmüş yol, 270 kilometre tek yol, 1063 kilometre bitümlü sıcak karışım kaplamalı yol, 5 bin 325 kilometre sathi kaplamalı yol, 17 tünel, 163 köprü ve 25 tarihi köprü yapımının planlandığını ifade etti.



Elektrikli otomobillerdeki şarj derdi tarihe mi karışıyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Elektrikli otomobillerdeki şarj derdi tarihe mi karışıyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Elektrikli araçların şarj edilmesi gerekiyor ve halka açık şarj cihazlarının sayısı, benzin pompalarıyla karşılaştırıldığında daha az, işlemi tamamlamak için de daha fazla zamana ihtiyaç duyuluyor.

Ancak The Automobile Association'ın yeni verileri, elektrikli araçların şarjının bitmesi ve arızalanma kaygılarının fazla büyütülmüş olabileceğini ortaya koyuyor.

Son istatistikler, 2024'te The Automobile Association'in aldığı yardım çağrılarından yalnızca yüzde 1,85'inin elektrikli araçların biten bataryalarıyla ilgili olduğunu gösteriyor. Bu oran, geçen sene yüzde 2,26'ydı.

Her 5 sürücüden 2'si aracın şarjının biterek arızalanmasından endişelenirken, veriler bu durumun çok az sayıda sürücüyü etkilediğine işaret ediyor.

The Automobile Association, günde yaklaşık 8 bin arızaya müdahale ettiğini aktardı. Batarya bittiği için çağırıldıklarında asıl sorun, genellikle aracın şarj edilememesi oluyor.

Kurum, arızaların çoğunun lastikler veya 12 voltluk batarya sorunları gibi hem benzinli hem de elektrikli araçlarda ortak olan problemlerden kaynaklandığını belirtti.

2015'ten bu yana boş batarya yüzünden yaşanan arızalar azalıyor. O yılda yardım çağrılarının yüzde 8'i, tükenmiş batarya hücreleri yüzünden yapılmıştı.

O zamandan beri, daha fazla şarj cihazı ve daha iyi menzile sahip araçlar, sürücülerin düşük şarj nedeniyle arıza yaşamasını önlemeye yardımcı oluyor.

The Automobile Association, çağrıların yüzde 1'inin benzin ve dizelle çalışan araçların yakıtının bitmesinden kaynaklandığını ve zamanla düşük şarj yüzünden yapılan çağrıların da bu seviyeye ineceğini söyledi.

The Automobile Association'in başkanı Edmund King şöyle dedi:

The Automobile Association'in son sayıları, elektrikli araç arızalarının yüzde 2'sinden azının 'şarjın bitmesi' nedeniyle olduğunu gösteriyor, bu da menzil kaygısının geçmişte kalacağına işaret ediyor. 'Şarjın bitmesi' arızalarının çoğu, şarjın sıfıra inmesinden değil, ya şarjın azalması ya da araçların şarj kapaklarının takılması gibi teknik sorunlardan kaynaklanıyor. Son 8 yılda şarjı biten elektrikli araçların oranı yaklaşık yüzde 80 azaldı, bunun nedeni şarj cihazlarının sayısının ve güvenilirliğinin artması, müşterilere şarj sonrası daha iyi destek verilmesi, yeni elektrikli araçların menzilindeki gelişme ve sürücü eğitimi ve bilgilendirme sürecinin iyileşmesi.

Birleşik Krallık'ta artık neredeyse 1 milyon elektrikli araba şarj cihazı var; bu sayı, sürücülerin ihtiyaçlarına yetişmeyi desteklese de otomobil endüstrisi, hâlâ piyasaya daha fazla ve daha hızlı modeller sürmekte istekli.

Ancak Zapmap'e göre, şarj cihazlarının çoğu evlere yerleştirilmiş halde ve sadece 65 bini halka açık.

Her halükarda bozuk şarj cihazları ve yüksek ücretlerin, elektrikli araç sürücüleri için sıkıntı yarattığı sıkça bildiriliyor.

Özel şarj şirketleri, istediği ücretlendirmeyi yapabiliyor ve ücrete KDV eklemek zorunda kalıyor, bu da kilovat saatlik ücretlerde büyük farklara yol açabiliyor.

Elektrikli araç satın alanların çoğu, filo işleten şirketler ya da sokak dışında park yerleri olan, araçlarını düşük maliyetle, kendileri şarj edebilen ev sahipleri.

Otomobil endüstrisi, araçların kitlesel olarak benimsenmesi için halka açık ucuz şarj imkanlarına ihtiyaç duyulduğu uyarısını yapıyor.

Independent Türkçe