Musk'ın yeni planı, Tesla hisselerini uçurdu

Daha ucuz araçlar eski modellerin sadeleştirilmiş versiyonları olabilir.

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Musk'ın yeni planı, Tesla hisselerini uçurdu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Tesla'nın ilk çeyrekteki gelirinin yaklaşık yüzde 9 oranında düşmesinin ardından Elon Musk'ın "daha uygun fiyatlı" elektrikli araç modelleri sözü vermesiyle salı günü şirketin hisselerinde sıçrama yaşandı. 

Şirketin geliri, bir önceki yılın aynı dönemine göre 23,33 milyar dolardan 21,30 milyar dolara, 4. çeyreğe göre de 25,17 milyar dolardan düşüş göstermişti.

Salı günü borsa kapanışı sonrası hisselerin yaklaşık yüzde 11 oranında sıçramasından önce Tesla'nın hisseleri bu yıl zaten yüzde 40'ın üzerinde düşüş göstermişti, bu da şirketin çalkantılı bir dönemden geçtiğine işaret ediyordu.

Tesla'nın geliri yüzde 50'nin üzerinde düşüşle 1,1 milyar dolara gerilerken, elektrikli araç devinin brüt kârı da kısmen bu yılki fiyat indirimleri nedeniyle ilk çeyrekte yaklaşık yüzde 20 oranında sert bir düşüş yaşadı. 

Ancak yeni modellerin konuşulması salı günü şirketin hisselerini adeta uçurdu. Bu, şiddetli rekabet ve düşen satışların ortasında elektrikli araç devi için çok ihtiyaç duyulan bir destek oldu. 

Musk'a göre şirket "daha uygun fiyatlı modeller de dahil olmak üzere yeni araçların" sözünü verdi ve bunların üretimine "bu yılın sonlarında olmasa da 2025'in ilk aylarında" başlanması bekleniyor.

Musk, yeni araçların detaylarını ya da tam olarak ne zaman piyasaya sürüleceklerini hakkında bilgi vermekten kaçındı. 

Daha ucuz modellerin, son fiyat indirimlerinden sonra ABD'de yaklaşık 39 bin dolara satılan Model 3 gibi eski modellerin sadeleştirilmiş versiyonları olması ihtimali var. 

Reuters, yatırımcıların daha önce elektrikli araç devi Tesla'nın büyümesini hızlandırmasını beklediği Model 2 hakkındaki ilk planlarını hurdaya çıkardığını bildirmişti ancak Tesla devi, herhangi bir yanlış bilgiye işaret etmeden X'ten "Reuters yalan söylüyor" diyerek habere tepki gösterdi.

Musk, yeni araçların yeni nesil bir platformun "özelliklerini" mevcut üretim platformuyla harmanlayacağını söyledi.

Musk, basitleştirilmiş bir "unboxed" (kutusuz) üretim sürecinin maliyetleri daha da düşürebileceği sözünü verdi.

Multimilyarder, "Bu yeni bir fabrika ya da devasa yeni üretim hatları gerektirmiyor, mevcut üretim hatlarımızda çok daha verimli bir şekilde üretilecek" dedi.

Tesla'nın patronu, "Yeni ürünlerin yol haritası hakkında çok konuşuldu... Yeni modellerin piyasaya sürülmesini hızlandırmak için gelecekte çıkacak araçlarımızın sıralamasını güncelledik" dedi.

Bir yatırımcı, daha önce tanıtımı yapılan Model 2 gibi daha uygun fiyatlı elektrikli araçlar hakkında Elon Musk'ın "kişisel tercihlerini" doğrudan sorduğunda, Tesla devi belirsiz bir şekilde "Harika bir fiyata harika bir ürününüz varsa, satışlar mükemmel olur" yanıtını verdi.

Musk "İkinci çeyreğin çok daha iyi olacağını düşünüyoruz" diye ekledi.
Independent Türkçe



Trump kabul etmez ama Çin'le ticaret savaşında gözünü ilk kırpan o oldu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Trump kabul etmez ama Çin'le ticaret savaşında gözünü ilk kırpan o oldu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

ABD Masters Turnuvası'nda golf izleme, bu oyunu bizzat oynama, masaları gezme ve Mar-a-Lago'da yemek yiyenleri selamlama arasında Donald Trump'ın Bertrand Russell'ı incelemek için çok az zaman bulduğunu tahmin etmek makul olur.

Bu üzücü çünkü Britanyalı filozofun 1922'de yayımlanan Çin Sorunu kitabını özümsemek, sadece bu pasajla bile ona ve Amerika'ya fayda sağlayabilir:

Çin ulusu dünyadaki en sabırlı ulus, yüzyılları diğer ulusların on yılları gördüğü gibi görüyor. Temelde yok edilemez ve beklemeye gücü yeter.

Mandarin dilinde Donald Trump'ın bile dikkatini çekebilecek bir başka kısa ifade de var: Birebir çevrildiğinde "Acı yemek" anlamına gelen "chi ku", şikayet etmeden acı çekmek manasında kullanılıyor.

Russell'ın gözlemlediği gibi, Çin'in kültürünü ve yaklaşımını böyle özdeyişler tanımlar. Bugün Pekin'in, ABD'nin dünyanın en kalabalık ülkesiyle ekonomik rekabetini çarpıcı bir şekilde tırmandırmasına karşı kullandığı stratejinin ardında onlar yatıyor.

ABD Başkanı halihazırda göz kırptı ya da göz kırpıyormuş gibi göründü. Cuma günü Çin, ABD'den ithal edilen mallara uygulanan vergiyi yüzde 84'ten yüzde 125'e çıkararak Trump'ın tarifelerine karşılık verdi. Hafta sonu ABD'nin akıllı telefonları, bilgisayarları ve diğer tüketici elektroniği ürünlerini kendi vergi artışlarından muaf tuttuğu açıklandı. Bu bir geri adım gibi görünüyordu.

ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick ise "Hayır" dedi. Bu ürünler belirli ülkelere uygulananların haricindeki vergilerle yakında karşılaşacaktı. Daha sonra Trump, bir sosyal medya paylaşımında bu ürünlere muafiyet tanınmadığını iddia ederek kararlı bir tavır sergiledi. Büyük harfler ortaya çıktı:

Tarifelere yönelik yürüteceğimiz ulusal güvenlik soruşturmalarında Yarı İletkenlere ve TÜM ELEKTRONİK TEDARİK ZİNCİRİNE bakıyoruz.

Yine de mevcut muafiyet, bir geri adım gibi görünüyordu.

Başkan Şi her zamanki gibi hiçbir şey söylemedi. Gelecek günlerde ve haftalarda daha fazlasını bekleyebiliriz: Bir tarafta kas gösterme ve bağırma, karşı cephede sakin metanet.

Bu, Çin'in sarsılmayacağı anlamına gelmiyor. Trump ve çevresinin hesaplarına göre Çin'in ABD'ye ihtiyacı var. Trump'ın sürekli atıfta bulunduğu bu devasa ticaret dengesizliği olmadan, Çin'in ihracatı için buna denk bir pazar yok. Şi ve çalışma arkadaşlarının, ülkelerinin hızla artan refahı, nüfusunu beslemesi ve aynı zamanda şişen orta sınıfın servetindeki artışı körüklemesi için ABD'ye bel bağladığını düşünüyorlar.

Ticaret söz konusu olduğunda, ABD-Çin mücadelesi yeni bir mesele değil. Hatta Trump ilk döneminde ikisi arasındaki eşitsizliğin üstesinden gelmeye çalıştı. Çin, dış ticareti teşvik etmeyi sürdürürken iç tüketimi ve kendi kendine yetmeyi artırma anlamına gelen "ikili dolaşım" veya "yeni kalkınma modeliyle" yanıt verdi.

Trump ikinci kez şansını deniyor. Ancak daha az odaklanmış bir şekilde, üç hedefi tek bir saldırıya dönüştürüyor: Federal geliri artırmak, Kanada ve Meksika gibi ülkeleri uyuşturucu tedariki gibi finansal olmayan nedenlerle cezalandırmak ve daha eşit bir ticaret dengesi sağlamak. Bu, üç danışman grubunu içeriyordu ve bir karmaşa reçetesi oluşturdu.

Aynı zamanda ekonomiyi siyasetle harmanlamaya çalıştı ve tarifeler söz konusu olduğunda ikisi birbiriyle kaynaşmıyor. Ekonomistlere her zaman tarifelerin kötü bir fikir olduğu, dayatılmaması ve bunlara cevap verilmemesi gerektiği öğretilir. Ancak Trump, Amerika'nın siyasi onayını aldığına ve çoğu Amerikalının kendisini destekleyeceğine inanıyor.

Trump bu hamlenin yaklaştığının sinyalini defalarca verdi. Çinliler hazırlık yapabilmiştir. Trump ilk salvoyu yaptığına göre, Amerika'nın üç hedefi vurmak için bir füze ateşlemeye çalışmasını izleyebilirler.

Trump, Çin'in ticaret fazlasına odaklanırken, ABD yönetiminin kendilerine önemli miktarda borçlu olmasından kaynaklanan kilit bir karta sahip olduklarının bilincindeki Çin, öncesinde Trump'ı ikinci bir devlet ziyaretine davet ederek muhtemelen eldeki tek kartını oynayan Birleşik Krallık'ın aksine, metanetini koruyup güvende kalabilir.

Çin, Amerikan dolarlarını doğrudan elden çıkarmasa da sertliğini başka yollarla ifade edebilir: ABD yatırımlarını yavaşlatarak, daha az yatırım yaparak ve sermayeyi başka yerlere yönlendirerek. Çin'in elindeki bir diğer güvence de üretimdeki küresel hakimiyetinin Amerika'nın finansal hizmetler ve yapay zekadaki hegemonyasıyla eşleşmesi. Dağınık ABD yaklaşımının artırdığı bölünmeden de faydalanabilirler. Avrupa, Pekin'e yaklaşmaya hazırlanma işaretlerini halihazırda gösteriyor.

Her iki süpergücün de canı yanacaktır, bunu yapmayacak kadar birbirlerine bağımlılar. Ancak ABD'nin yüksekten atmasını da bir zafer olasılığı gibi yorumlamak da bir hata olabilir. Bir uzlaşma sağlamak zorundalar. Bunun her iki lidere de itibar kaybettirmeden başarılması kritik önemde.

Trump ne söylerse söylesin ve Şi de ne söylemezse söylemesin, rekabetlerinin nereye varacağı neredeyse kesin.

Independent Türkçe