Enerji depolamada "tavuk yağı" dönemi başladı

Tavuklardan elde edilen yağ, elektrotlara dönüştürüldü (Unsplash)
Tavuklardan elde edilen yağ, elektrotlara dönüştürüldü (Unsplash)
TT

Enerji depolamada "tavuk yağı" dönemi başladı

Tavuklardan elde edilen yağ, elektrotlara dönüştürüldü (Unsplash)
Tavuklardan elde edilen yağ, elektrotlara dönüştürüldü (Unsplash)

Bilim insanları tavuk yağından enerji depolama yöntemi geliştirdi. 

Yenilenebilir enerji kullanımına yönelik çalışma ve talepler artarken, üretilen fazladan enerjiyi depolayacak cihazlara da gittikçe daha fazla ihtiyaç duyuluyor. 

Grafen gibi iletkenliği yüksek ve bolca bulunan karbon bazlı malzemeler son yıllarda bu çabalarda önemli bir yer ediniyor. Fakat bu malzemeyi üretmenin pahalılığı ve yol açtığı sera gazları nedeniyle bilim dünyası farklı yollar arıyor.

Daha hesaplı ve basit bir yöntemle karbon bazlı bir depolama aracı üretmeye çalışan araştırmacılar tavuk yağından faydalandı. ACS Applied Materials & Interfaces adlı hakemli dergide yayımlanan makalede bildirildiği üzere bu yağı, büyük miktarlarda enerji depolayan süperkapasitörlerde kullanılacak elektrotlara dönüştüren bir yöntem geliştirildi. 

Ekip, tavuktan çıkardıkları yağı pürmüz kullanarak eritti. Daha sonra bu yağ, gaz lambalarına benzer şekilde bir fitil yakma yöntemiyle yakıldı. Ardından bilim insanları, alevin üzerine asılı duran şişenin dibindeki isi topladı. 

Karbon bazlı nanoparçacıklar içerdiği tespit edilen bu is, yeni yöntemdeki elektrotların temelini oluşturuyor. 

Parçacıklar, asimetrik bir süperkapasitörde test edildiğinde yüksek kapasite ve dayanıklılığa sahip olduklarını gösterdi. Karbon bazlı parçacıkları tiyoüre çözeltisine batıran araştırmacılar, bekledikleri gibi elektrotların daha iyi performans sergilediğini kaydetti. 

Araştırmacılar yöntemin kolay olmasının, ticari amaçlı depolama araçları açısından bir avantaj sunacağını düşünüyor. Tavuk yağı gibi gıda atıklarından yararlanılarak daha temiz enerji depolama yöntemlerinin önü açılabilir. 

Independent Türkçe, TechXplore, Tech Explorist, ACS Applied Materials & Interfaces



Elektrikli otomobillerdeki şarj derdi tarihe mi karışıyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Elektrikli otomobillerdeki şarj derdi tarihe mi karışıyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Elektrikli araçların şarj edilmesi gerekiyor ve halka açık şarj cihazlarının sayısı, benzin pompalarıyla karşılaştırıldığında daha az, işlemi tamamlamak için de daha fazla zamana ihtiyaç duyuluyor.

Ancak The Automobile Association'ın yeni verileri, elektrikli araçların şarjının bitmesi ve arızalanma kaygılarının fazla büyütülmüş olabileceğini ortaya koyuyor.

Son istatistikler, 2024'te The Automobile Association'in aldığı yardım çağrılarından yalnızca yüzde 1,85'inin elektrikli araçların biten bataryalarıyla ilgili olduğunu gösteriyor. Bu oran, geçen sene yüzde 2,26'ydı.

Her 5 sürücüden 2'si aracın şarjının biterek arızalanmasından endişelenirken, veriler bu durumun çok az sayıda sürücüyü etkilediğine işaret ediyor.

The Automobile Association, günde yaklaşık 8 bin arızaya müdahale ettiğini aktardı. Batarya bittiği için çağırıldıklarında asıl sorun, genellikle aracın şarj edilememesi oluyor.

Kurum, arızaların çoğunun lastikler veya 12 voltluk batarya sorunları gibi hem benzinli hem de elektrikli araçlarda ortak olan problemlerden kaynaklandığını belirtti.

2015'ten bu yana boş batarya yüzünden yaşanan arızalar azalıyor. O yılda yardım çağrılarının yüzde 8'i, tükenmiş batarya hücreleri yüzünden yapılmıştı.

O zamandan beri, daha fazla şarj cihazı ve daha iyi menzile sahip araçlar, sürücülerin düşük şarj nedeniyle arıza yaşamasını önlemeye yardımcı oluyor.

The Automobile Association, çağrıların yüzde 1'inin benzin ve dizelle çalışan araçların yakıtının bitmesinden kaynaklandığını ve zamanla düşük şarj yüzünden yapılan çağrıların da bu seviyeye ineceğini söyledi.

The Automobile Association'in başkanı Edmund King şöyle dedi:

The Automobile Association'in son sayıları, elektrikli araç arızalarının yüzde 2'sinden azının 'şarjın bitmesi' nedeniyle olduğunu gösteriyor, bu da menzil kaygısının geçmişte kalacağına işaret ediyor. 'Şarjın bitmesi' arızalarının çoğu, şarjın sıfıra inmesinden değil, ya şarjın azalması ya da araçların şarj kapaklarının takılması gibi teknik sorunlardan kaynaklanıyor. Son 8 yılda şarjı biten elektrikli araçların oranı yaklaşık yüzde 80 azaldı, bunun nedeni şarj cihazlarının sayısının ve güvenilirliğinin artması, müşterilere şarj sonrası daha iyi destek verilmesi, yeni elektrikli araçların menzilindeki gelişme ve sürücü eğitimi ve bilgilendirme sürecinin iyileşmesi.

Birleşik Krallık'ta artık neredeyse 1 milyon elektrikli araba şarj cihazı var; bu sayı, sürücülerin ihtiyaçlarına yetişmeyi desteklese de otomobil endüstrisi, hâlâ piyasaya daha fazla ve daha hızlı modeller sürmekte istekli.

Ancak Zapmap'e göre, şarj cihazlarının çoğu evlere yerleştirilmiş halde ve sadece 65 bini halka açık.

Her halükarda bozuk şarj cihazları ve yüksek ücretlerin, elektrikli araç sürücüleri için sıkıntı yarattığı sıkça bildiriliyor.

Özel şarj şirketleri, istediği ücretlendirmeyi yapabiliyor ve ücrete KDV eklemek zorunda kalıyor, bu da kilovat saatlik ücretlerde büyük farklara yol açabiliyor.

Elektrikli araç satın alanların çoğu, filo işleten şirketler ya da sokak dışında park yerleri olan, araçlarını düşük maliyetle, kendileri şarj edebilen ev sahipleri.

Otomobil endüstrisi, araçların kitlesel olarak benimsenmesi için halka açık ucuz şarj imkanlarına ihtiyaç duyulduğu uyarısını yapıyor.

Independent Türkçe