Küba'da kriz: En önemli sektörlerden biri "neredeyse yok oldu"

Şeker sektörünü de vuran yakıt kıtlığı nedeniyle Küba'da uzun kuyruklar oluşuyor (Reuters)
Şeker sektörünü de vuran yakıt kıtlığı nedeniyle Küba'da uzun kuyruklar oluşuyor (Reuters)
TT

Küba'da kriz: En önemli sektörlerden biri "neredeyse yok oldu"

Şeker sektörünü de vuran yakıt kıtlığı nedeniyle Küba'da uzun kuyruklar oluşuyor (Reuters)
Şeker sektörünü de vuran yakıt kıtlığı nedeniyle Küba'da uzun kuyruklar oluşuyor (Reuters)

Küba'daki ekonomik kriz, ülke ticaretinde önemli yere sahip şeker sektörünü çökmenin eşiğine getirdi.

Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı BBC'nin haberinde, yüksek enflasyon, temel ürünlerde kıtlık ve onlarca yıldır süren ABD ambargosu nedeniyle "özellikle şeker ticaretinde durumun iç karartıcı hale geldiği" belirtildi. 

Resmi rakamlara göre geçen yıl Küba'nın ham şeker üretimi 350 bin ton oldu. Bu, ülke tarihindeki en düşük seviye. 2019'daysa söz konusu rakam 1,3 milyon tondu. 

Başkent Havana'daki düşünce kuruluşu Küba Ekonomisi Çalışmaları Merkezi'nden Juan Triana, "Bu bir felaket. Artık Küba'da şeker endüstrisi diye bir şey neredeyse kalmadı" dedi. 

"Küba'nın 19. yüzyılın ortalarında ürettiği miktarda şeker üretiyoruz" diyen Triana, söz konusu gerilemenin ülke ekonomisini ayakta tutan rom ihracatını da vurduğuna dikkat çekti. Bu içki büyük oranda şeker kamışının damıtılmasıyla elde ediliyor.

BBC'nin analizinde, şeker sektöründeki sorunlarda eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Havana hükümetine yaptırımları ağırlaştırarak izlediği "maksimum baskı" politikasının önemli rol oynadığı belirtildi. ABD Başkanı Joe Biden'ın da seçim vaatlerine rağmen bu politikada ciddi bir değişikliğe gitmediği aktarıldı. 

Diğer yandan Havana hükümetinin şeker endüstrisine gerekli önemi göstermediğine de işaret edildi. Yönetimin ağırlıklı olarak turizmi desteklediği, bu nedenle devlet yardımlarının sadece yüzde 3'ünün şeker sektörüne yapıldığı belirtildi. 

Şeker kamışı işçilerinden Miguel Guzman, "Yeterli sayıda kamyon yok ve yakıt sıkıntısı nedeniyle bazen günlerce iş yapamıyoruz" dedi.

Devlete ait şeker şirketi Azcuba'nın iletişim direktörü Dionis Pérez de ülkedeki fabrikaların çoğunun kapandığını söyledi.

Havana yönetimi, 1 Mart itibarıyla benzin fiyatına 5 kat zam yapmıştı. Son dönemde gıda, ilaç ve yakıt kıtlığının yanı sıra elektrik kesintileriyle boğuşan ülkede martta hükümet karşıtı protestolar düzenlenmişti. 

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. 

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun (BMGK) 2 Kasım 2023'teki oturumunda, ambargonun kaldırılmasını talep eden karar tasarısı, 1 çekimser ve 2 "hayır" oyuna karşı 187 oyla kabul edilmişti. ABD ve İsrail "hayır" oyu verirken Ukrayna çekimser oy kullanmıştı.

Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl BMGK'da kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, BBC, Reuters



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC