Bilim insanları kripto para sahiplerinin narsisist, psikopat veya sadist olabileceğini söylüyor

Araştırma dijital para yatırımcıların tartışmacı erkekler olma eğilimini gösteriyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Bilim insanları kripto para sahiplerinin narsisist, psikopat veya sadist olabileceğini söylüyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırma, kripto para sahiplerinin "karanlık dörtlü" kişilik özellikleri barındırmasının muhtemel olduğunu söylüyor.

Dijital para yatırımcılarının erkek olma, uç sosyal medya kaynaklarına inanma ve kendilerini kurban gibi hissetme ihtimalleri de daha yüksek.

Bunu öne süren araştırma, 2001 yetişkin Amerikalıya halihazırda veya daha önce kripto para birimine sahip olup olmadıklarını sordu. Yaklaşık yüzde 30'u sahip olduğunu söyledi.

Sonrasında katılımcıların siyasi, psikolojik ve sosyal özelliklerini açığa çıkarmaya yönelik soruların yanında önemli demografik bilgileri sordu.

Ardından araştırmacılar, verileri derleyip hangi özelliklerin, birinin kripto para satın alıp almadığının en iyi göstergeleri olduğunu anlamaya çalıştı.

Satın alanların, diğer önemli niteliklerle birlikte, "karanlık dörtlüyle" örtüşen kişilik özellikleri bildirme ihtimallerinin daha yüksek olduğunu tespit ettiler. Karanlık dörtlü narsisizm, Makyavelizm, psikopati ve sadizmi içeriyor.

Karanlık dörtlü, daha bilindik karanlık üçlünün üzerine kurulan ve sadizmi ekleyen bir psikoloji kuramı. Üçlü ilk kez yüzyılın başında öne sürülmüş ve araştırmacılar bu özellikteki kişilerin işleri aksatan çalışanlar olmaya, suç işlemeye veya başka sorunlar çıkarmaya yatkın olduğunu söylemişti.

Ama araştırmacılar, birinin kripto parası olup olmadığının en güçlü göstergesinin, haberler için uç sosyal medya kaynaklarına güvenip güvenmedikleri olduğunu belirtti.  

Başka önemli özellikler de dile getirdiler: erkeklik, tartışmacılık, yüksek gelir ve kurban gibi hissetmek.

Araştırmacılar, katılımcı sayısının görece kısıtlı ve araştırmaya katılanların kendi özelliklerini dile getirmelerine bağlı olduğunu kabul etti. Ama bazı özellikler arasında güçlü bir korelasyon gözlemlediler ve bunun, neden insanların kripto paralara yöneldiğinin daha fazla araştırılmasının önünü açabileceğini ileri sürdüler.

"Kripto para sahipliğinde siyasi, psikolojik ve sosyal korelasyonlar" (The political, psychological, and social correlates of cryptocurrency ownership) isimli yeni çalışma PLOS ONE dergisinde yayımlandı.

Independent Türkçe



Mega liman atılımı: Çin'in Peru çıkarması ticareti nasıl şekillendirecek?

Çin, Peru'da finanse ettiği mega limanla Güney Amerika'daki nüfuzunu artırmayı hedefliyor (AFP)
Çin, Peru'da finanse ettiği mega limanla Güney Amerika'daki nüfuzunu artırmayı hedefliyor (AFP)
TT

Mega liman atılımı: Çin'in Peru çıkarması ticareti nasıl şekillendirecek?

Çin, Peru'da finanse ettiği mega limanla Güney Amerika'daki nüfuzunu artırmayı hedefliyor (AFP)
Çin, Peru'da finanse ettiği mega limanla Güney Amerika'daki nüfuzunu artırmayı hedefliyor (AFP)

Donald Trump'ın başkanlık seçimlerini kazanmasıyla ABD-Çin ilişkilerinin nasıl şekilleneceği belirsizliğini korurken Pekin, Washington'ın "arka bahçesi" Güney Amerika'daki yatırımlarına devam ediyor. Çin'in finansmanıyla Peru'da inşa edilen mega liman da Washington'ın radarında. 

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Peru Devlet Başkanı Dina Boluarte, Chancay Limanı'nın açılışını 14 Kasım'da gerçekleştirdi. 

Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı BBC'nin analizinde, Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında inşa edilen mega limanın "Kuzey Amerika'yı devre dışı bırakacak yeni ticaret rotaları oluşturabileceği" ifade ediliyor. 

Şi'nin açılışa katılmasının, Pekin'in bu limana ne kadar değer verdiğinin göstergesi olduğu yorumu da yapılıyor. Boluarte ve Şi, Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Zirvesi kapsamında bir araya gelmişti. Chancay Limanı'nın açılışı da zirveye damga vurdu. 

Şi, Çin ve Latin Amerika ülkeleri arasındaki ekonomik bağları güçlendirmeyi hedeflediklerini belirtirken, Boluarte de limanın açılışını "Peruluların gurur duyduğu tarihi bir an" diye niteledi.

BBC'nin analizinde, ABD'nin Güney Amerika'daki "komşularına ve onların ihtiyaçlarına kayıtsız kalmasının bedelini ödediği" değerlendirmesi paylaşılıyor. Washington merkezli düşünce kuruluşu Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü'nden Monica de Bolle, Pekin'in hamlesine ilişkin şu yorumu yapıyor: 

ABD, Latin Amerika'da uzun süredir etkin değil, Çin de çok hızlı adımlar attı, son 10 yılda bölgedeki durumu gerçekten yeniden şekillendirdi. Amerika'nın arka bahçesinde doğrudan Çin'le ilişki kuruluyor. Bu sorun yaratacak bir durum.

Çin devletine ait Cosco Shipping'in yürüttüğü 3,5 milyar dolarlık proje, Peru'nun Pasifik kıyısındaki balıkçı kasabası Chancay'ı devasa bir lojistik merkezine dönüştürdü. Peru'nun başkenti Lima'nın yaklaşık 70 kilometre kuzeyindeki mega liman, iki ülke arasındaki tek yönlü nakliye süresini 35 günden 23 güne indirdiği gibi, lojistik maliyetlerinde de yüzde 20'den fazla tasarruf sağlayacak. 

Ayrıca Peru'da her yıl 8 binden fazla kişinin doğrudan istihdama katılmasına ek olarak yıllık 4,5 milyar dolar gelir yaratması öngörülüyor. 

"Şanghay'dan Chancay'a" sloganıyla inşa edilen mega liman, 15 güvertesiyle Latin Amerika'nın en büyük derin deniz limanı olacak. Tüm aşamaları tamamlandığında bu mega liman sadece Peru'nun değil Şili, Ekvador, Kolombiya ve Brezilya'nın ürünlerinin de Asya'ya ulaşmasını sağlayacak.

ABD'li yetkililer, bu limanın askeri amaçlarla kullanılabileceğini de öne sürüyor. Britanya gazetesi Financial Times'ın (FT) görüştüğü ABD Güney Komutanlığı'ndan emekli General Laura Richardson, Çin donanmasının buraya gemi konuşlandırarak limanı "çift fonksiyonlu" şekilde kullanabileceğini savunuyor. 

Amerikan gazetesi Wall Street Journal, Çin'in Arjantin'den lityum, Venezuela'dan ham petrol ve Brezilya'dan demir cevheriyle soya satın aldığını hatırlatarak, Pekin'in Güney Amerika'daki projelerinin toplam değerinin 286 milyar doları bulduğuna işaret ediyor. 

ABD'nin Güney Amerika ülkelerini "ikinci plana atması" sebebiyle Pekin yönetiminden birçok diplomat ve bürokratın bölgede yoğun faaliyet gösterdiğine dikkat çekiliyor. WSJ'ye konuşan Washington'ın eski Panama Büyükelçisi John Feeley, ABD'nin bölgeye yönelik politikasını değiştirmesi gerektiğini belirterek şunları söylüyor: 

ABD, Latin Amerika'ya bir fırsat gözüyle değil bir sorun olarak bakıyor.

Independent Türkçe, BBC, Wall Street Journal, Financial Times, RT