Araştırmacılara göre geleceğin elektrikli araçları taşlardan yapılmış "süper bataryalarla" çalışabilir.
Bu yeni teknoloji, sadece günümüz bataryalarından daha verimli değil, aynı zamanda daha çevre dostu ve güvenli olan katı hal bataryalarının üretilmesine imkan sağlayacak.
Bu yeni teknolojiyi, sıradan taşlarda bulunabilen potasyum silikat mineralini baz alan malzemeyi kullanarak icat eden, Danimarka Teknik Üniversitesi'ndeki bilim insanları ortaya attı.
Günümüzün elektrikli araçları, telefonlarımız ve diğer pek çok şarj edilebilir cihaz gibi, lityum-iyon pillerle çalışıyor. Enerji depolamanın nispeten güvenilir bir yolu oldukları için yaygın kullanılıyorlar.
Ancak sınırlı kapasiteye sahipler ve güvenli değiller. Pilleri üretmek için gereken lityum da pahalı ve çevreye zararlı olduğundan bu bataryalar sürdürülebilir ulaşım biçimlerine erişmenin önünde bir engel.
Büyük umutlardan biri, daha verimli ve çevre için daha iyi olacak katı hal pilleri üretmek. Ancak bunun için yepyeni batarya türlerinin tasarlanmasının yanı sıra günümüz pillerinin ana parçaları olan anot, katot ve elektrolitin değiştirilmesi gerekecek.
Mühendisler katı hal bataryaları için bu malzemeleri değiştirmenin güvenilir yollarını bulduğunu iddia ettiğinde genellikle hayal kırıklığına yol açıyor. Örneğin otomobil üreticileri defalarca bu teknolojinin yakında geleceğini öne sürse de bu teknolojiye dayanan otomobil projelerini iptal etti.
Yeni teknolojinin arkasındaki araştırmacılar bu buluşun, bir gün mevcut pillerdeki lityum yerine potasyum ve sodyum silikatları kullanan "süper bataryalara" imkan tanıyabileceğini söylüyor. Bu kaya silikatları bahçe taşlarında bulunabiliyor.
Bu da hem nispeten ucuza hem de silikatlar yeryüzünün yüzde 90'ını kapladığı için çevreye çok fazla zarar vermeyecek şekilde bulunmasını sağlayacaktır. Araştırmacılar bu maddenin havaya ya da neme karşı hassas olmadığını söylüyor.
Bu bataryalar ayrıca çok ince yapılabilir, böylece daha az yer kaplarlar. Teknolojinin arkasındaki araştırmacılar, bunun 10 dakikalık bir şarjla 1000 km gidebilen otomobillere olanak sağlayabileceğini söylüyor.
Ancak daha önceki pek çok buluşta olduğu gibi, yeni malzemenin arkasındaki Danimarka Teknik Üniversitesi araştırmacıları, bunun henüz hazır olmadığını ve laboratuvardan çıkıp arabalara girmesi için çok daha fazla araştırma yapılması gerekeceğini belirtiyor. Araştırmacılar, bunun 10 yıldan önce gerçekleşemeyeceği ve ve bazı riskleri de beraberinde getireceği uyarısında bulunuyor.
Independent Türkçe