Elektronik savaş riski, havacılık sektörünü endişelendiriyor

Sahte GPS olayları hızla artıyor.

Pilotlar, manuel navigasyon eğitimi alsa bile sahte GPS sinyalleri uçuş sırasında panik yaratabiliyor (Unsplash)
Pilotlar, manuel navigasyon eğitimi alsa bile sahte GPS sinyalleri uçuş sırasında panik yaratabiliyor (Unsplash)
TT

Elektronik savaş riski, havacılık sektörünü endişelendiriyor

Pilotlar, manuel navigasyon eğitimi alsa bile sahte GPS sinyalleri uçuş sırasında panik yaratabiliyor (Unsplash)
Pilotlar, manuel navigasyon eğitimi alsa bile sahte GPS sinyalleri uçuş sırasında panik yaratabiliyor (Unsplash)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), elektronik savaş riskinin havacılık sektörünü endişelendirdiğini yazıyor. 

Haberde, "GPS sahteciliğinin" dünya çapında her gün yapılan yüzlerce uçuşta, pilotlar ve yolcular için yeni riskler oluşturduğuna işaret ediliyor. 

Pilotlar ve havacılık sektörü yetkilileri, Rusya-Ukrayna cephe hattı ve Ortadoğu'daki aktif çatışma bölgelerinden yayılan sahte GPS sinyallerinin, kokpitlerdeki navigasyon ve güvenlik sistemlerinde bazen birkaç dakika bazen de tüm uçuş boyunca arızaya yol açtığını belirtiyor. 

Bu sinyaller, pilotların kokpitte kullandığı saatlerin sıfırlanmasına, navigasyon cihazlarının yanlış alarm vermesine ve uçuş yönlendirmelerinde hata yapılmasına neden olabiliyor.

Pilotlar ve havacılık uzmanları, saldırıların yaklaşık bir yıl önce başladığını belirtiyor. Zürih Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'nin SkAI Data Services'la ortak analizine göre, sahte GPS sinyalleri nedeniyle olumsuz etkilenen günlük uçuş sayısı şubatta birkaç düzineyken, ağustosta 1100'ün üstüne çıktı.

Teksas Austin Üniversitesi'nden Todd Humphreys de sahte GPS sinyallerinin sayısının son 6 ayda arttığını söylüyor. Akademisyen, özellikle bu saldırıların Rusya, Ukrayna ve İsrail'deki elektronik savaş vericilerinden geldiğine işaret ediyor. 

Federal Havacılık İdaresi (FAA), ABD'de herhangi bir sahte GPS olayı yaşanmadığını bildiriyor. Fakat uzmanlar, Ekim 2022'de Dallas Fort Worth Uluslararası Havalimanı'ndaki hava trafiğinin aksamasında sahte GPS verilerinin rol oynamış olabileceğini düşünüyor. 

Kimliğinin açıklanmamasını isteyen bir FAA yetkilisi, bazı uçakların rotadan çıktığını ve pilotların iki gün boyunca piste iniş için elektronik navigasyon cihazlarını kullanamadığını belirtiyor. FAA ise kasıtlı müdahale olduğuna dair bir kanıt bulunmadığını, olayın nedenini anlamak için incelemelerin sürdüğünü açıklamıştı. 

Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) Genel Müdürü Florian Guillermet, sahte GPS sinyallerinin Avrupa'daki bazı havacılık faaliyetlerini aksattığını fakat şimdiye dek ciddi bir tehlike yaşanmadığını söylüyor. Guillermet, risk yaratan durumların her geçen gün arttığına da dikkat çekiyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Inside GNSS



Afrika’da hidroelektrik santraline bağlı kripto madeni kuruldu

Bitcoin madenciliğinde kullanılan özel cihazlar, yüksek enerji gerektiriyor (Reuters)
Bitcoin madenciliğinde kullanılan özel cihazlar, yüksek enerji gerektiriyor (Reuters)
TT

Afrika’da hidroelektrik santraline bağlı kripto madeni kuruldu

Bitcoin madenciliğinde kullanılan özel cihazlar, yüksek enerji gerektiriyor (Reuters)
Bitcoin madenciliğinde kullanılan özel cihazlar, yüksek enerji gerektiriyor (Reuters)

Kenyalı bir şirket,  Zambiya'da hidroelektrik santraline bağlı bir kripto para madeni kurdu.

Phillip Walton’ın CEO’su olduğu Gridless firması, Zambiya’nın Demokratik Kongo Cumhuriyeti sınırındaki bir bölgede Bitcoin madenciliği faaliyeti yürütüyor.

Kripto para madenciliğinde kullanılan özel cihazlar, Zengamina hidroelektrik santraline bağlı çalışıyor.

Her makine günde yaklaşık 5 dolar değerinde Bitcoin elde ediyor. BBC’nin görüştüğü Phillip, elektrik şirketiyle yaptıkları ortaklık sayesinde ucuza enerji kullandıklarını, Bitcoin’in değeri düşse bile kârlarını koruyabildiğini söylüyor.

Zengamina, 2000’lerin başında hayır kurumları tarafından toplanan 3 milyon dolarla kurulmuştu. Ikelenge bölgesindeki Kalene vadisinde yer alan santral, yaklaşık 15 bin kişiye elektrik sağlıyor.

Hidroelektrik santralinin yöneticisi Daniel Rea, Gridless’la anlaşmanın kendileri için de kârlı olduğunu belirtiyor:

Her gün ürettiğimiz enerjinin yarısından fazlası boşa gidiyordu, bu da işletme giderlerimizi karşılamak için bundan kazanç elde edemediğimiz anlamına geliyordu. Bölgede büyük bir enerji kullanıcısına ihtiyacımız vardı ve Gridless’le çığır açıcı ortaklığımız da bu noktada devreye girdi.

Tesis, halihazırda gelirinin yüzde 30’unu Bitcoin madenciliği firmasıyla yaptığı anlaşmadan kazanıyor.

Kasaba sakinlerinden Lucy Machayi, 2007’de faaliyete geçen santral sayesinde kasabanın dönüştüğünü söylüyor:

Elektrik gelmeden önce sadece çalılıklar vardı. Buzdolabı, televizyon, akıllı telefon yoktu. Elektrik, buradaki insanların hayatını tamamen değiştirdi.

Haberde, kasaba sakinlerinin kripto parayla ya da Gridless’ın yürüttüğü Bitcoin madenciliğiyle pek ilgilenmediği belirtilirken, gelecekte bu sektöre merakın artabileceği aktarılıyor.

Twitter’ın yaratıcısı Jack Dorsey’nin finans hizmeti sağlayıcısı Block’la çalışan Kenyalı şirket, ileride kendi hidroelektrik santralini inşa etmeyi de planlıyor. Bu tesisin hem Bitcoin madenciliği hem de yerel bölgelere elektrik sağlamak için kullanılması hedefleniyor.

Independent Türkçe, BBC, CNBC