Dünyanın en büyük çip üreticisinin 100 milyar dolarlık yatırımı tartışma yarattıhttps://turkish.aawsat.com/ekonomi%CC%87/5122047-d%C3%BCnyan%C4%B1n-en-b%C3%BCy%C3%BCk-%C3%A7ip-%C3%BCreticisinin-100-milyar-dolarl%C4%B1k-yat%C4%B1r%C4%B1m%C4%B1-tart%C4%B1%C5%9Fma-yaratt%C4%B1
Dünyanın en büyük çip üreticisinin 100 milyar dolarlık yatırımı tartışma yarattı
TSMC'nin hisselerinin bir kısmı Tayvan devletine ait (Reuters)
Dünyanın en büyük yarı iletken çip üreticisi Taiwan Semiconductor Manufacturing Company’nin (TSMC) ABD'ye 100 milyar dolarlık yatırım kararı Tayvan’da eleştiri topladı.
ABD Başkanı Donald Trump, TSMC Üst Yöneticisi C.C. Wei’yle 3 Mart’ta Beyaz Saray’da bir araya gelmişti. Cumhuriyetçi lider, "Dünyanın en güçlü yapay zeka çipleri tam burada, Amerika'da üretilecek" diyerek TSMC’nin büyük yatırım planını duyurmuştu.
1987’de Tayvan’da kurulan şirket, sözkonusu yatırımla Arizona eyaletinde 5 adet son teknoloji üretim tesisi inşa edecek. Trump, yatırımla ilgili “Bu, yüzlerce milyar dolar değerinde ekonomik faaliyet yaratacak ve Amerika'nın yapay zeka sektöründeki hakimiyetini artıracak" ifadelerini kullanmıştı.
Ancak dev şirketin yatırımı Tayvan’da eleştiri topladı. 2008-2016’da görev yapan eski Tayvan Devlet Başkanı Ma Ying-jeou, iktidardaki Demokratik İlerici Parti’yi (DPP) “TSMC’yi koruma bedeli karşılığı ABD’ye satmakla” suçladı.
Ana muhalefetteki Çin Milliyetçi Partisi’nden (Kuomintang -KMT) Ma, 4 Mart’ta Facebook’tan yaptığı açıklamada “Bu büyük bir ulusal güvenlik krizidir” ifadelerini kullandı.
DPP’li Tayvan lideri Lai Ching-te ise TSMC’nin ABD’ye yatırım planına desteğini açıkladı.
Akıllı telefonlardan yapay zeka ve silahlara kadar birçok alanda kullanılan gelişmiş mikroçiplerin yüzde 90’ını TSMC üretiyor. Bu nedenle Tayvan'da pek çok kişi için sözkonusu sektör, potansiyel Çin istilasına karşı “silikon kalkan” işlevi görüyor.
Pekin, “tek Çin” politikası kapsamında Tayvan’ı kendi toprağı olarak görüyor. Taipei yönetimiyse bağımsızlık mücadelesi veriyor.
Tayvan, Çin tehdidine karşı ABD’nin askeri ve siyasi desteğine güveniyor. ABD’de 1979’da yürürlüğe konan Tayvan İlişkileri Yasası kapsamında Washington, olası bir Çin saldırısına karşı Tayvan’a kendini koruyacak askeri teçhizatı sağlamak zorunda.
Ancak Trump, son dönemde bunun böyle devam etmeyeceğinin sinyalini vermişti. Cumhuriyetçi lider, Apple, Intel ve Nvidia gibi devlerle çalışan TSMC’nin çip işini “ABD’den çaldığını” öne sürmüştü. Ayrıca geçen yıl seçim kampanyasında Tayvan’ın koruma için ABD’ye ödeme yapması gerektiğini savunmuştu.
Eric Trump, Şarku’l Avsat'a konuştu: Körfez ülkeleri büyümeye inanıyor ve iddialı projeleri benimsiyor
Eric Trump
Trump Organization’ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Eric Trump, Körfez ülkelerini ‘büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyete’ sahip olarak tanımladı. Trump, bölgenin hızlı hükümet desteği, güvenilir ortakları ve büyük fikirleri barındıran dinamik ekonomisi sayesinde geleneksel normların ötesine geçen istisnai projeler oluşturmak için ideal bir ortam olduğunu vurguladı.
Trump'ın yorumları, Suudi Arabistanlı Dar Al Arkan'ın bir iştiraki olan DarGlobal ile ortaklaşa geliştirilen, Şeyh Zayed Yolu üzerinde 80 katlı, 350 metre yüksekliğinde ve dünyanın en yüksek yüzme havuzuna sahip bir konut kulesi olan Dubai'deki Trump International Hotel & Tower projesinin duyurulmasının ardından Şarku’l Avsat'a verdiği özel röportaj sırasında geldi.
Eric Trump, projenin Riyad, Cidde ve Umman'da duyurulan projelerin ardından Trump Organization’ın bölgedeki bir dizi yatırımının sonuncusu olduğunu vurgulayarak, Dubai seçiminin sadece ticari bir karar olmadığını, buranın öncü kültürüne ve farklı fikirleri kucaklamasına olan inançtan kaynaklandığını belirtti.
Kulenin felsefesi
Bu yeni kulenin şehirdeki diğer projelerden farklı olduğunu vurgulayan Trump, “Biz diğer markalar gibi niceliksel genişleme peşinde değiliz. Bizim felsefemiz, her şehirde o yerin karakterini ifade eden ve siluete katkıda bulunan ikonik bir proje inşa etmektir. Birbirinin kopyası değil, farklı deneyimler istiyoruz. Dubai'deki yeni bina şehrin her köşesinden görülebilecek, lüksü, yeniliği ve olağanüstü konumu bir araya getiren bir simge olacak” ifadelerini kullandı.
Dubai'de yapılması planlanan Trump International Hotel & Tower (Şarku’l Avsat)
Trump sözlerini şöyle sürdürdü: “Çoğu marka, şehirleri otellerinin o kadar çok versiyonuyla dolduruyor ki aradaki fark artık tanınmaz hale geliyor. Biz bu modeli reddediyoruz. İnsanların kulemizi uzaktan görmelerini ve Trump'ın imzası olduğunu hemen anlamalarını istiyoruz.”
Uygulama hızı
Trump, Körfez'deki hükümet prosedürlerinin hızını överek, Dubai'deki kule için ruhsatların sadece altı haftada alındığını ve bunun ‘dünyada eşi benzeri görülmemiş’ bir hız olduğunu söyledi. Trump, “Benzer bir projeyi Avrupa'da yapmayı deneyin, altı ay sonra bile bir yanıt alamazsınız. Orada her şeye hayır diyen bir kültür var. Burada ise yenilikçi büyük projeler görmek için gerçek bir istek var” dedi.
Körfez'deki niteliksel değişim
Bölgedeki büyük değişimleri yorumlayan Trump şunları söyledi: “Körfez bugün emlak, turizm ve eğlence gelişiminde bir paradigma değişimine öncülük ediyor. Suudi Arabistan'ın Diriye'de yaptıkları ya da Dubai'nin yirmi yılda başardıkları dünyada rakipsiz. Dubai'yi 2005 yılından bu yana ziyaret ediyorum ve yaşanan dönüşümü kendi gözlerimle gördüm. Şehir artık sadece bir iş merkezi değil, yaşam, eğlence, turizm, eğitim ve inovasyon için küresel bir destinasyon haline geldi.”
Trump, “Körfez'de geleceğe yönelik bir tutku var. İnsanlar geriye değil ileriye bakıyor. En iyisini istiyorlar ve bunu başarabileceklerine inanıyorlar. Trump Organization gibi istisnai fırsatlar arayan markaların ihtiyacı olan şey de tam olarak bu” şeklinde konuştu.
Trump, bölgedeki iş ortamıyla ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı: “Körfez, özellikle de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) muhteşem. Avrupa'da bürokrasi nedeniyle proje yapmak zorken, Körfez'de büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyet var. Bu proje için izinleri altı haftadan kısa bir sürede aldık ki bu dünyada nadir görülen bir durum.”
Suudi Arabistan ilham verici bir model
Eric Trump Suudi Arabistan'daki gelişmeleri överek, ülkenin küresel bir destinasyon olma yolunda ilerlediğini söyledi. Trump sözlerine şöyle devam etti: “Suudi Arabistan inanılmaz işler yapıyor. Diriye, Qiddiya ve NEOM gibi projeler vizyoner liderliğin ekonomiyi ve küresel konumu nasıl yeniden tanımlayabileceğini gösteriyor. Batı'da artık Körfez'deki güvenlik ya da yaşam kalitesi konusunda herhangi bir şüphe yok. Buradaki insanlar güvenli şehirlerde yaşıyor ve rakipsiz bir misafirperverlik ve lüks düzeyinin tadını çıkarıyor. Küresel bilinç değişti. Körfez kendini güçlü bir şekilde kanıtladı ve dünya bunu hayranlıkla izliyor.”
Çift haneli büyüme
Trump sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Dubai lüks markalara layık bir şehir. Ekonomisi çift haneli oranlarda büyüyor, sakinleri ve ziyaretçileri lüks ve ayrıcalığa değer veriyor. Dolayısıyla, bunu Trump Organization felsefesiyle birleştirdiğimizde mükemmel bir kombinasyon yaratıyoruz. Biz sadece bina satmıyoruz, ikonlar inşa ediyoruz.”
Eric Trump, ABD Başkanı Donald Trump'ın üçüncü oğludur ve Trump'ın dünya çapındaki gayrimenkul ve otel projelerini yöneten aile şirketi Trump Organization'ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.
Babasının iki dönem başkanlık yapmasının ardından aile şirketini kardeşi Donald Jr. ile birlikte yönetmektedir.