Trump'ın gümrük vergileri borsada nasıl kaosa dönüştü?

New York Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gününün sonunda Dow Jones Endüstri Ortalaması Endeksi’ni gösteren bir ekran (EPA)
New York Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gününün sonunda Dow Jones Endüstri Ortalaması Endeksi’ni gösteren bir ekran (EPA)
TT

Trump'ın gümrük vergileri borsada nasıl kaosa dönüştü?

New York Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gününün sonunda Dow Jones Endüstri Ortalaması Endeksi’ni gösteren bir ekran (EPA)
New York Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gününün sonunda Dow Jones Endüstri Ortalaması Endeksi’ni gösteren bir ekran (EPA)

Son yaşananlar, ABD'nin ticaret ortaklarına, ABD ihracatına uygulanan gümrük vergilerine eşdeğer ‘karşılıklı’ gümrük vergileri uygulaması şeklindeki en kötü senaryodan daha kötüydü.

Şarku’l Avsat’ın CNBC'den aktardığına göre ideal bir dünyada bu durum, Trump'ın küresel ticaretin seyrini değiştirme, Amerikan istihdamını ülkeye geri getirme ve ABD'yi ucuz yabancı ithalata ve savurgan hükümet harcamalarına bağımlı bir ekonomiden üretim odaklı bir ekonomiye dönüştürme çabalarının bir parçası olarak tüm tarafları memnun edecek anlaşmalara yol açacak bir müzakere turunu tetikleyebilirdi.

Bu senaryoya ilişkin endişeler, bir enflasyon kıvılcımı ve belki de büyümede hafif bir yavaşlama üzerinde yoğunlaşıyordu.

Aslında ortaya çıkan şey ekonomik, piyasa ve jeopolitik kaostu.

Her şey Trump'ın çarşamba günü piyasalar kapandıktan sonra Beyaz Saray'da yaptığı basın toplantısında, ‘dış pazarları açma ve dış ticaret engellerini yıkma’ niyetini açıklamasıyla başladı.

Plana göre cumartesi gününden itibaren ABD'nin tüm ticaret ortaklarına en az yüzde 10 gümrük vergisi uygulanacak ve bir hafta içinde 60 ülkeye daha ayrı ayrı gümrük vergileri uygulanacaktı. Bir gecede ABD'nin efektif gümrük vergisi oranı yüzde 2,5'ten yüzde 20'nin üzerine çıkacaktı.

defrgty6
Yatırımcıların cuma günü New York Borsası'ndaki tepkisi (AP)

Açık olmak gerekirse, bu muhtemelen 1910'dan bu yana görülen en yüksek seviye. Birçok ekonomistin Büyük Buhran'a katkıda bulunduğuna inandığı 1930'daki yıkıcı Smoot-Hawley tarifelerinden bile daha yüksek olan bu oran, Trump'ın Wall Street'in en kötü korkularını aşan aşırı korumacı ve küreselleşme karşıtı politikası üzerinde soru işareti yaratıyor.

Hızlı tepki

Çin tüm mallara yüzde 34 gümrük vergisi koyarak misilleme yaptı. Avrupa Birliği (AB) liderleri de karşı önlemleri değerlendiriyor. Kanada ve Meksika ile ilişkilerdeki ani gerginliğin önümüzdeki aylarda ABD-Meksika-Kanada anlaşma görüşmeleri sırasında yatıştırılması gerekecek.

Piyasalar bu gelişmeler üzerine düşüşe geçerek hisse senetlerini iki günlük bir satış dalgasına sürükledi ve Trump'ın ikinci döneminin ilk günlerinde kur yaptığı Silikon Vadisi devlerine ev sahipliği yapan Nasdaq Bileşik Endeksi’ni ayı piyasasına soktu.

Bu arada ekonomistler gümrük vergilerinin hesaplanmasında kullanılan kaba hesaplamalardan duydukları memnuniyetsizliği dile getirdiler. Washington Post'un açıklamadan üç saat önce hazırlandığını bildirdiği planın özünde, yönetimin her bir ülkeyle olan ticaret açığını ABD ihracatının toplam değerine bölerek, beklentilerini karşılamıyor gibi görünen ‘karşılıklı’ tarifeler oluşturması yatıyor.

Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'ne (CSIS) göre bu formül ‘ABD'nin çok ithalat yapıp az alım yaptığı yüksek açık veren ticaret ortaklarını cezalandırıyor.’

Merkezin yayınladığı bir analizde, “Kısacası bu formül, en iyi ihtimalle kaba bir adalet, en kötü ihtimalle de caydırıcı bir güç sunuyor” denildi.

Piyasa çöküşü

Yatırımcılar bu duruma tahviller dışında her şeyi satarak karşılık verdi. Sonuçta, gelecekteki kazançları belirlemek artık neredeyse imkansızken, gelecekteki kazançlar için doğru fiyatı kim nasıl bilebilir?

Trump'ın en iyi senaryosuna göre, diğer ülkeler müzakere masasına oturacak ve gümrük vergilerini düşürerek ABD malları için pazar açacak ve ABD'nin kendi pazarlarına erişmesine izin verecek. Ancak o zaman bile, 2024 yılında yüzde 68'i tüketici harcamalarına bağımlı olan ve 903 milyar dolar ticaret açığı veren bir ekonominin tamamen yeniden yapılandırılması gerekecek.

Elbette bazı erken müzakereler gerçekleşmiş durumda.

Geçtiğimiz cuma günü Trump, Truth Social'da Vietnam Komünist Partisi lideri To Lam ile ‘çok verimli bir görüşme’ yaptığını ve ABD ile bir anlaşmaya varılması halinde gümrük vergilerini sıfıra indirmeyi kabul ettiğini söyleyerek övündü. Buna ek olarak Trump, iki taraf arasında artan gerilimin yatıştırılmasında kilit bir rol oynayabilecek TikTok konusunda Çin ile bir anlaşma yapmak istediğini açıkladı.

Trump, cuma günü öğleden sonra Truth Social'da yaptığı açıklamada, “Sadece zayıflar başarısız olur!” dedi.

Borsa hafta boyunca çökmese de yaklaşık 6 trilyon dolar değer kaybetti. Dow Jones Endüstri Ortalaması Endeksi iki günde 3 bin 900 puandan fazla düştü ki bu daha önce hiç yaşanmamış bir şeydi.

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) müdahale etmesini bekleyen yatırımcılar, cuma günü Başkan Jerome Powell'ın beklenenden daha sıkı gümrük tarifelerinin büyümeyi olumsuz etkileyeceğini ve daha da önemlisi yüksek enflasyona yol açacağını belirtmesiyle hayal kırıklığına uğradı.

Powell, Fed’in faiz oranlarını dondurmaya devam edeceğini vurgulayarak, Fed'in piyasadaki erimeyi durdurmak için bir satış seçeneğine başvuracağına dair umutları şimdilik suya düşürdü.

Wharton School'da profesör olan Jeremy Siegel cuma günü CNBC'de yaptığı açıklamada, “Bence bu, son 95 yılın en büyük politika hatası. Bu kendi kendine açılan bir yara. Bu kasıtsız bir hata, böyle olması gerekmiyordu” ifadelerini kullandı.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal