Dünyanın en zengin 10 kadını: Servetlerinin toplamı dünyanın en zenginlerinin sahip olduğu 505 milyar doları oluşturuyor

ABD’li Alice Walton 112 milyar dolar ile listenin başında

Amerikalı milyarder Alice Walton (75) yaklaşık 112 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin kadınları listesinde bir numarada yer alıyor (AFP)
Amerikalı milyarder Alice Walton (75) yaklaşık 112 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin kadınları listesinde bir numarada yer alıyor (AFP)
TT

Dünyanın en zengin 10 kadını: Servetlerinin toplamı dünyanın en zenginlerinin sahip olduğu 505 milyar doları oluşturuyor

Amerikalı milyarder Alice Walton (75) yaklaşık 112 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin kadınları listesinde bir numarada yer alıyor (AFP)
Amerikalı milyarder Alice Walton (75) yaklaşık 112 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin kadınları listesinde bir numarada yer alıyor (AFP)

Halid el-Munşavi

Bir yandan ABD, diğer yandan Çin başta olmak üzere tüm dünya ülkeleri arasında artan gümrük tarifeleri ve ticaret savaşı nedeniyle küresel piyasaların uğradığı kayıplara rağmen, kadınlar içinde bulunduğumuz yıl boyunca dünyanın en zenginlerinin parasında büyük bir pay sahibi olmayı sürdürdü.

Forbes dergisi daha önce yayınladığı bir haberde dünyanın en zengin 10 kadınının yaklaşık 505 milyar dolara sahip olduğunu belirtmişti. Servetlerini perakendecilik, kozmetik, finans ve gemicilik gibi çeşitli sektörlerden elde eden bu kadınlar, küresel ekonominin ve hayırseverliğin şekillenmesine katkıda bulunan büyük bir ekonomik gücü temsil ediyor.

Listeye göre kadınlar dünyadaki toplam milyarder servetinin yüzde 13,3'ünü kontrol ediyor ve bu kadınlar yalnızca geleneksel liderlik modellerini yeniden tanımlamakla kalmıyor, aynı zamanda iş dünyasında erkek egemenliğine ilişkin yerleşik normlara da meydan okuyor.

Büyük servetlerin varislerinden milyarlarca dolarlık imparatorluklar kuran girişimcilere kadar uzanan bu liste, kadınların küresel ekonomiyi şekillendirmede nasıl hesaba katılması gereken bir güç haline geldiğini gösteriyor.

Alice Walton 112 milyar dolar ile listenin başında

İlk sırada yaklaşık 112 milyar dolarlık servetiyle 75 yaşındaki Amerikalı milyarder Alice Walton yer alıyor.

Dünyanın en zengin kadını olan Alice Walton’ın servetinin ana kaynağı babası Sam Walton tarafından kurulan perakende devi Walmart.

Küresel süpermarket zinciri Walmart'ın kurucusunun tek kızı olan Walton, Forbes dergisinin dünyanın en zengin kadınları arasında yaptığı son sıralamaya göre dünyanın en zengin kadını seçildi. Walton, 81,5 milyar dolar değerinde servete sahip olan kozmetik devi L'Oréal'in Fransız varisi Françoise Bettencourt-Meyers'in önünde, dünya milyarderleri arasında 15’inci sırada yer aldı.

Walton'ın serveti, babasının ikonik markasının yüzde 40 oranında yükselmesinin ardından geçtiğimiz yıl 28,7 milyar dolar arttı.

İkinci sırada ise 74,4 milyar dolarlık servetiyle Fransız Françoise Bettencourt-Meyers (71) ve ailesi geliyor. Bu ailenin ana servet kaynağı ‘L'Oréal’ adlı kozmetik markası.

L'Oréal imparatorluğunun varisi olan Bettencourt-Meyers, şirketin küresel genişlemesinin yönetiminde kilit bir rol oynuyor. Bettencourt-Meyers, 2024 yılının mart ayından bu yana net değeri 28,9 milyar dolar düşerek dünyanın en zengin kadını unvanını kaybederek üçüncü sıraya geriledi.

Üçüncü sırada ise yaklaşık 74,2 milyar dolarlık servetiyle Amerikalı Julia Koch (62) ve ailesi yer aldı. Koch’un servetinin kaynağı imalat, enerji ve emtia alanlarında faaliyet gösteren Koch Industries. Koch ve üç oğlu, 2019 yılında kocası David Cook'un ölümünden sonra Koch Industries şirketinin yüzde 42 hissesini devraldı. Şirketin net değeri 2024 martından bu yana 9,9 milyar dolardan fazla arttı.

sdfgthyu

Dördüncü sırayı, yaklaşık 42,3 milyar dolarlık servetinin kaynağı Mars'tan kalan miras olan 85 yaşındaki Amerikalı milyarder Jacqueline Mars aldı. Babası Forrest Mars Sr.'ın 1999'da ölümünden sonra onun hisselerini devralan Jacqueline Mars, yaklaşık 20 yıl boyunca şirkette çalıştı. 2016 yılına kadar yönetim kurulunda görev alan Jacqueline Mars, 2024 yılının mart ayından bu yana net servetine 3,2 milyar dolar ekledi.

Çelik ve enerji alanında Hindistan'ın en zengin kadını

İsviçreli milyarder Rafaela Aponte-Diamant (79) yaklaşık 39 milyar dolarlık servetiyle beşinci sırada yer alıyor. Servetinin kaynağı ise dünyanın en büyük denizcilik şirketlerinden biri olan Mediterranean Shipping Company (MSC).

Altıncı sırada yaklaşık 36 milyar dolarlık servetiyle Amerikalı zengin Abigail Johnson (63) yer alıyor. Johnson, dünyanın en büyük yatırım şirketlerinden biri olan Fidelity Investments'ın başkanı ve CEO'su.

Hint milyarder Savitri Jindal (74 yaşında) ve ailesi yaklaşık 32,3 milyar dolarlık servetiyle yedinci sırada yer aldı. Çelik ve enerji sektöründe faaliyet gösteren Jindal Grup'u yöneten Jindal, Hindistan'ın en zengin kadını.

Sekizinci sırada, 32,3 milyar dolarlık net servetiyle dünyanın en zengin insanlarından biri olan Jeff Bezos'un eski eşi MacKenzie Scott (54) yer alıyor. Hayır kurumlarına milyarlarca dolar bağışladıktan sonra dünyanın en büyük hayırseverlerinden biri haline geldi.

Dokuzuncu sırada yaklaşık 31,5 milyar dolarlık servetiyle Amerikalı milyarder Miriam Adelson (79) ve ailesi yer aldı. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre kumarhane imparatorluğu olan Las Vegas Sands'in yarısından fazlasının sahibi olan Adelson, tıbbi araştırmalara ve siyasi amaçlara yatırım yapan önde gelen bir hayırsever olarak biliniyor.

Son olarak onuncu sırada yer alan Amerikalı zengin Marilyn Simons (74) ve ailesi yaklaşık 31 milyar dolarlık bir servete sahip. Renaissance Technologies'in kurucusu Jim Simons'ın dul eşi olan Marilyn Simons, servetini hedge fonlarına borçlu.



Suudi Arabistan gıda güvenliğini güçlendiriyor… Tarımın GSYİH'ye katkısı 30 milyar dolar

Suudi Arabistan'daki bir tarla (SPA)
Suudi Arabistan'daki bir tarla (SPA)
TT

Suudi Arabistan gıda güvenliğini güçlendiriyor… Tarımın GSYİH'ye katkısı 30 milyar dolar

Suudi Arabistan'daki bir tarla (SPA)
Suudi Arabistan'daki bir tarla (SPA)

Suudi Arabistan, çöl coğrafyasının zorlukları ve su kaynaklarının kıtlığı nedeniyle ülkenin kuruluşundan bu yana benimsediği stratejik bir hedef olan gıda güvenliğini sağlama yönündeki adımlarını sürdürüyor. Sürdürülebilir kalkınmanın ivme kazanmasıyla birlikte Vizyon 2030, yerel üretimi teşvik etmeyi ve uzun vadeli tarımsal sürdürülebilirliği desteklemeyi amaçlayan kapsamlı bir ulusal strateji aracılığıyla gıda güvenliğini önceliklerinin en üstüne yerleştirerek bu eğilimi pekiştirdi.

Vizyon 2030’un 2024 yılı raporuna göre, Suudi Arabistan’ın tarım sektörü son yıllarda belirgin bir canlanma yaşadı. Tarımın gayri safi yurt içi hasılaya (GSYİH) katkısı 2023'teki 109 milyar riyale (29 milyar dolar) kıyasla 2024'te yaklaşık 114 milyar riyale (30,4 milyar dolar) yükseldi.

Bu büyüme, devletin özellikle Tarımsal Kalkınma Fonu tarafından verilen ve 2018'den 2024'e kadar yüzde 54'lük bir büyüme oranıyla 5 milyar riyale (1,33 milyar dolar) ulaşan banka kredileri başta olmak üzere sektöre yönelik devam eden desteğini yansıtıyor.

dfgrthy
Suudi Arabistan'daki balık çiftlikleri (Vizyon 2030’un 2024 yılı raporu)

Kendi kendine yeterlilik

Söz konusu eğilim, bir dizi temel tarım ve hayvancılık ürününde kendi kendine yeterliliğin artırılmasına katkıda bulundu. Öyle ki yerel üretim şu seviyelere yükseldi:

* Meyveler: 2,95 milyon ton

* Sebzeler: 3,38 milyon ton

* Tahıllar: 1,83 milyon ton

* Yumurta: 399 bin ton

* Süt: 2,7 milyon ton

* Kırmızı et: 274 bin ton

* Kümes hayvanları: 1,15 milyon ton

* Balık: 217 bin ton

* Bal: 8,5 bin ton

Balık üretiminde artış

Su ürünleri yetiştiriciliği sektöründe Suudi Arabistan, sürdürülebilir teknolojilere ve açık deniz projelerine yapılan yatırımların artmasıyla 2016 yılında 40 bin ton olan üretimi 2024 yılında 246 bin tonun üzerine çıkararak kayda değer bir büyüme yakaladı. Bu da Suudi Arabistan'ın sektör için gelişmekte olan bir bölgesel merkez olma konumunu güçlendirdi.

Yükselen ivme

Bu ilerleme, Suudi Arabistan’ın tedarik zincirlerini desteklemeyi, özel sektörü teşvik etmeyi ve modern tarım tekniklerinde araştırma ve yeniliği desteklemeyi içeren uzun vadeli stratejilerle sürdürülebilir ulusal gıda güvenliğine ulaşma taahhüdünün bir parçası olarak ortaya çıkmaktadır. Şu ana kadar elde edilenler, Suudi Arabistan'ın daha dirençli ve sürdürülebilir bir ortamda kendi kendine yeterliliğe ulaşma ve gıda güvenliğini artırma yönündeki bu yükseliş trendini devam ettirebileceğinin güçlü bir göstergesidir.