Elektrikli araç devrimini gerçekleştiren ilk ülkelerden biri Nepal oldu.
Hindistan'la Çin arasındaki Asya ülkesindeki tüm taşıt satışlarının yüzde 76'sını elektrikli araçlar oluşturdu.
5 yıl önce bu oranın sıfıra yaklaştığı düşünülürse ciddi bir ilerleme kaydedilmiş durumda.
Nepal bu oranla yalnızca Norveç, Singapur ve Etiyopya gibi birkaç ülkenin gerisinde.
Konuyu haberleştiren New York Times devlet teşvikleri, su gücüyle elde edilen elektrik enerjisinin fazlalığı ve Çin'in ucuza elektrikli araç satmasının bu değişimde etkili olduğunu vurguladı.
2015'te yaşanan sınır anlaşmazlığı üzerine Hindistan'ın petrol ürünleri satışını kısıtlamasıyla Nepal'in hidroelektrik santrallerine yönelik yatırımlarını artırdığı belirtildi.
Elektrikli araçlara maksimum yüzde 40, petrolle çalışan otomobillere yüzde 180 vergi uygulanması da önemli bir avantaj yarattı.
Hem ülkedeki hava kirliliğini azaltmak isteyen devlet hem de özel sektör 1200'den fazla şarj istasyonu kurdu.
BYD başta olmak üzere Çinli elektrik otomobil üreticileri de ucuz fiyatlarına göre kaliteli ürünler sunarak Nepal piyasasını domine etti.
Amerikan gazetesi, Nepal'in başarısının diğer gelişmekte olan ülkelere örnek olabileceğini bildirdi.
Ancak toplu taşımanın elektrik gücüne geçmesinin zor görüldüğü de aktarıldı.
Elektrikli araç sahiplerinin uzun vadeli maliyetlerden çekindiği belirtilirken batarya değişiminin pahalıya mal olduğu hatırlatıldı.
Çin menşeli elektrikli araçlar dünya pazarını domine ediyor.
Çinli BYD firması, Ocak 2024'te Elon Musk'ın Tesla'sını geçerek dünyanın en büyük elektrikli otomobil üreticisi konumuna yükselmişti.
Musk da aynı ay yaptığı açıklamada, "Önlem alınmazsa Çinli şirketler rakiplerini yerle bir edecek" ifadelerini kullanmıştı.
Dönemin ABD Başkanı Joe Biden, Çinli firmaların ürettiği elektrikli araçların ulusal güvenliği tehdit edebileceğini ileri sürmüş, araçlardaki teknolojik sistemlerin veri toplayıp toplamadığının tespit edilmesi için inceleme başlatıldığını duyurmuştu.
Independent Türkçe, New York Times, BBC