Irak’ta bakanlıklar konusundaki gerilim sürüyor

Irak’ta bakanlıklar konusundaki gerilim sürüyor
TT

Irak’ta bakanlıklar konusundaki gerilim sürüyor

Irak’ta bakanlıklar konusundaki gerilim sürüyor

Sadr Hareketi Lideri Mukteda es-Sadr, Falih el-Feyyaz’ın (Haşdi Şabi lideri ve eski Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı) içişleri bakanı olarak atanmasına karşı çıktı. Kendisini bu görüşünden caydırmaya yönelik çabalar ise sonuç vermedi. Hadi el-Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu ile el-Bena Koalisyonu bu koltuk için Feyyaz dışında bir alternatif düşünmüyor.

Irak yerel medya organları tarafından verilen bilgilere göre dün, Lübnan’daki Hizbullah dosyasından sorumlu yetkili Muhammed el-Kevserani, Şii liderlere seslenerek Falih el-Feyyaz’a içişleri bakanlığı görevi için destek vermeleri gerektiğini söyledi. Rus ve İranlı üst düzey liderler ile Beşşar Esad da Feyyaz’ı destekliyor.

El-Kevserani, açıklamasının devamında el-Bena Koalisyonu’nun Başbakan Adil Abdülmehdi’nin içişlerine bakanlığına Falih el-Feyyaz ve milli eğitim bakanlığına Kusay es-Süheyl’i ataması kararının arkasında durduğunu; Sadr’ın söz konusu atamalar engellemesine izin vermeyeceklerini söyledi. El-Kevserani, Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’ın Falih el-Feyyaz’ın içişleri bakanlığına atanmasına veto vereceklerini başbakana ilettiğini belirtti. Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki ile Fetih Koalisyonu lideri Hadi el-Amiri Falih el-Feyyaz isminde ısrarcı davrandığını söyledi.

Irak eski İçişleri Bakanı ve Fetih Koalisyonu Irak Parlamentosu Milletvekili Muhammed Salim el-Gabban, koalisyonun içişleri bakanlığı koltuğunun tek adayı olarak Feyyaz’ı desteklediğini söyledi. Gabban, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Özellikle Fetih ve Bedr koalisyonu bakanları seçme görevini Başbakan Adil Abdülmehdi’ye verdi. Feyyaz’ı Fetih Koalisyonu’nun payından olan içişleri bakanlığı için seçen de Abdülmehdi. Biz de zaten ona oy verecektik” dedi. Gabban açıklamalarında ayrıca “Başka bir tarafın (Sadr’a işaret ederek) veto vermesi için yasal bir gerekçe yok. Sadr, Feyyaz’ın içişleri bakanlığına onay vermeyecek” ifadelerini kullandı. Gabban, Abdülmehdi’nin Feyyaz’ın yerine başka bir isim düşünmediğini ve onu aday göstermesi durumunda onaylayacaklarını söyledi.

Şiiler arasında İçişleri bakanlığı adayı konusundaki anlaşmazlık sürerken Sünniler arasında da savunma bakanlığı konusunda ayrılık yaşanıyor. Kürt bir kaynaktan alınan bilgiye göre parlamentodan onay alan bakanlar ile halen onay almayı bekleyen bakanların yasaklı Baas partisi ile bağlantısı olup olmadığının araştırılması isteniyor. Irak parlamentosu, Sorgulama ve Adalet Heyeti’nden bu konu hakkında cevap bekliyor.

Kürdistan Yurtseverler Birliği partisi kendilerine kalan adalet bakanlığı koltuğuna Halid Şevani’yi aday gösterdi. Bu gelişme ile birlikte adalet bakanlığı, adayları reddedilen Hristiyanların elinden çıkarak Kürtlerin eline geçmiş oldu.

Irak eski Başbakanı Haydar İbadi’nin başkanlığını yaptığı Nasr Koalisyonu, Abdülmehdi’nin kabineyi seçme şeklini eleştirdi. Koalisyon’un Ninova eyaleti lideri Muhammed Nuri el-Abd Rabbih yaptığı açıklamada “Koalisyon, kabine seçiminde çifte standart uygulaması nedeniyle hükümet konusundaki konumunu değiştirecek ve diğer bloklar gibi bir bakanlık talep edeceğiz. Henüz talep edeceğimiz bakanlık için bir isim belirlemedik. Başbakan Abdülmehdi ile bu konuda açık bir şekilde konuşacağız” dedi. Açıklamalarını sürdüren Nuri el-Abd “Abdülmehdi’ye birçok bakanlık teklif ettik ve aralarından birisini bizim için seçmesini istedik. Ancak o, teklif ettiğimiz bakanlıkları başka bloklara verdi. Bu taksimi kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı. Abdülmehdi’nin 14 bakanlıktan 4 ila 5’ini belirlediğini belirten Nuri el-Abd “Geriye kalan bakanlıklar diğer siyasi bloklar tarafından dayatıldı” dedi. Nuri el-Abd, Abdülmehdi’nin meclisin ertelen oturumunda söz konusu bakanlıklara aynı isimleri düşünmeyeceğini ve 8 bakanın değiştirileceğini kaydetti.



Mezhep çatışmalarının Suriye'den Lübnan'a yayılmasını önlemek için siyasi ve dini girişimler

Çeşitli partilerin mezhep çatışmalarının Lübnan'a yayılmasını önleme çabaları sürüyor (İlerici Sosyalist Parti)
Çeşitli partilerin mezhep çatışmalarının Lübnan'a yayılmasını önleme çabaları sürüyor (İlerici Sosyalist Parti)
TT

Mezhep çatışmalarının Suriye'den Lübnan'a yayılmasını önlemek için siyasi ve dini girişimler

Çeşitli partilerin mezhep çatışmalarının Lübnan'a yayılmasını önleme çabaları sürüyor (İlerici Sosyalist Parti)
Çeşitli partilerin mezhep çatışmalarının Lübnan'a yayılmasını önleme çabaları sürüyor (İlerici Sosyalist Parti)

Özellikle Dürzilerin çoğunlukta olduğu bölgelerde bazı güvenlik olaylarının kaydedilmesinin ardından, Suriye'deki mezhep çatışmalarının Lübnan'a sıçramasını önlemek için çeşitli siyasi, güvenlik ve dini düzeylerde çabalar sarf ediliyor.

Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Joseph Avn Cuma günü Yüksek Savunma Konseyi'ne başkanlık ederken Lübnan'daki iç istikrar ortamını ve Suriyeli mülteci krizini olumsuz etkileyebilecek her türlü yansımanın kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı.

Dağ yolu üzerindeki Şabaniye kasabasında bulunan caminin imamı Şeyh Hüseyin Hamza'nın bir grup gencin saldırısına uğraması bölgede gerginliğe yol açmış, olayların büyümemesi için en üst düzeyde temaslarda bulunulmuş ve tüm taraflar çekişmenin içine çekilmek istemediklerini vurgulamışlardır. Sonuç olarak, İstihbarat Müdürlüğü bir dizi izleme ve takip operasyonunun yanı sıra diğer ordu birimlerinin desteğiyle baskınlar gerçekleştirmiş, bunun sonucunda olaya karışan iki vatandaş (J.A.) ve (B.A.) gözaltına alınmış ve haklarında yetkili yargının gözetiminde soruşturma başlatılmıştır. Ordu Komutanlığı yaptığı açıklamada vatandaşları ülkemizin içinden geçmekte olduğu hassas süreçte sorumlu davranmaya ve iç barışa zarar verebilecek eylemlerin içine dahil olmamaya çağırdı.

Dürzi Şeyhliği: Güvenlik ve istikrarı ihlal eden her türlü suçlunun himayesi kaldırılsın

Bu olayın ardından Dürzi Şeyhliği tarafından yapılan açıklamada Şabaniye yolunda ailesinin yanında bulunan Şeyh Hamza'nın, eylemleriyle her şeyden önce dağı, halkını ve ahlaki, sosyal ve dini değerlerini rencide eden bir grup genç tarafından teşhir ve taciz edilmesini kınadığı belirtilerek gerekçesi ne olursa olsun güvenlik ve istikrarı bozacak her türlü eylemin karşısında olunduğu ifade edildi. Grup, Suriye'deki olayların başlangıcından bu yana ilan ettiği ister yol keserek ister yakın bağlarımız ve birlikte yaşadığımız onurlu Sünni toplumdan ya da bölgelerimizdeki Suriyeli mültecilerden herhangi birine saldırarak olsun, her türlü kanun dışı uygulamayı reddettiğini bir kez daha ifade etti.

Olayı yorumlayan Şeyh Hamza, başına gelenlerin Lübnan'daki onurlu Dürzi toplumunu temsil etmeyen bireysel bir fitne eylemi olduğunu vurguladı.

Gelecek Hareketi ise yaptığı açıklamada Şeyh Hamza'ya yönelik olayın takipçisi olduğunu ve Lübnan Cumhuriyeti Başmüftüsü Şeyh Abdulatif Deryan, İlerici Sosyalist Parti liderliği, bölge liderleri, tepkileri kontrol altına almakla görevli güvenlik, askeri ve adli kurumlar ve Lübnan Demokrat Partisi ile temas halinde olduğunu duyurdu... Temaslarda saldırganların tutuklanmasına ve fitnenin önlenmesine yönelik tüm çabalar övüldü ve tüm mezheplerden insanların her zaman iç barışını korumak ve ortak bir arada yaşama bağlarını güçlendirmek için bir araya geldiği bir bölgede tepkilerin içine çekilmekten kaçınılması vurgulandı.