Kongre’nin ilk başörtülü üyesi yetim mülteci: Ilhan Omar

Kongre’nin ilk başörtülü üyesi yetim mülteci: Ilhan Omar
TT

Kongre’nin ilk başörtülü üyesi yetim mülteci: Ilhan Omar

Kongre’nin ilk başörtülü üyesi yetim mülteci: Ilhan Omar

ABD ara seçimlerinin sonuçları dün akşam açıklandı. Amerikalı seçmenler, Demokrat Partiye mensup iki Müslüman kadını Kongre üyesi olarak seçtiler: Ilhan Omar ve Rashida Tlaib.

Ilhan Omar, geçtiğimiz Ağustos ayında Demokrat Parti’deki önseçimleri kazandıktan sonra bu görevi kazanan ilk başörtülü Müslüman kadın oldu.

Ilhan Omar, 4 Ekim 1981’de Somali’nin başkenti Mogadişu’da doğdu. Yedi kardeşin en küçüğüydü. Babası Omar Nur Muhammed eğitimci olarak çalıştı, annesi Benadri ise genç yaşta vefat etti. Ilhan Omar, babası ve Somali’de ulusal deniz nakliyesi müdürü olarak görev yapan dedesi Ebu Bekir’in terbiyesinde büyüdü.

1991’de iç savaş patlak verdikten sonra, Ilhan Omar ve ailesi ülkeden kaçtılar ve Kenya’daki bir mülteci kampında dört yıl geçirdiler.

1995 yılında ise ailesiyle birlikte Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etti ve Virginia eyaletinin Arlington ilçesine yerleşti. Daha sonra ise Ilhan Omar’ın sadece üç ay içinde İngilizce öğrendiği Minneapolis’e taşındılar.

Babası ve dedesi, Omar’ı demokratik değerler odağında yetiştirmeye önem verdiler. 14 yaşında iken dedesine tercümanlık yapmak için onunla birlikte parti toplantılarına katıldı. Meslek olarak da tercümanlık yapıyordu.

2011 yılında North Dakota Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası Çalışmalar Fakültesi’nden mezun oldu. 2006’dan 2009’a kadar Minnesota Üniversitesi’nde gıda öğretmeni olarak profesyonel iş dünyasına girdi.

Sessiz gülüşü ve siyah teniyle Ömer, çocukluğundan beri tutkulu olduğu politika yoluna adım attı. 2012 yılında, Kari Dziadzic’in Minnesota eyaletindeki Senato Meclisi’ne yeniden seçilmesine yönelik bir kampanyanın müdürü oldu. Daha sonra 2012-2013 yılları arasında ise Eğitim Bakanlığı’nda çocuk beslenme bilinci koordinatörü olarak çalıştı.

2013 yılında Minneapolis şehri belediye meclisi adayı Andrew Johnson’un kampanyası yürüttü. Johnson’un zaferinden sonra, onun siyasi asistanı olarak çalıştı.

2015 yılında, Doğu Afrika’dan gelen göçmen kadınlara ülkedeki sivil ve siyasi liderlik rollerini üstlenme çağrısı yaptığı Kadın Örgütü’nün Politika ve Girişimler Müdürü oldu.

Ilhan Omar, ABD Kongresi’ndeki ilk Müslüman kadın olmak için 2016’da Cumhuriyetçi bir adayı mağlup ederek Minnesota Temsilciler Meclisi’nde bir sandalye kazandı.

Eylül ayında “Elle” dergisine verdiği röportajda şunları söylemişti: “Ben Müslüman ve siyah bir kadınım, sadece siyasete tutkuyla bağlandım ve nelerin başarılabileceğine inandım” dedi. “Temsiliyetçi demokratik sistemlerin ne olması gerektiğini gösterebilmek için” aday olmayı kararlaştırdığını açıkladı.

Ilhan Omar, zaferinden sonra önce Rashida Tlaib’e şu mesajı gönderdi: “Kız kardeşim Rashida Tlaib’i zaferinden dolayı kutluyorum! İnşallah seninle mecliste oturmayı dört gözle bekliyorum.” Sonrasında ise Twitter’dan şöyle bir mesajı paylaştı: “Birlikte kazandık. Teşekkür ederim!”



ABD: Güney Lübnan'da Hizbullah'ın silahsızlandırılmasında ilerleme kaydedildi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, pazartesi günü ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, pazartesi günü ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

ABD: Güney Lübnan'da Hizbullah'ın silahsızlandırılmasında ilerleme kaydedildi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, pazartesi günü ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, pazartesi günü ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın Lübnan'ın ABD belgesine verdiği yanıttan son derece memnun olduğunu doğruladı ve Washington'un Lübnan'dan Hizbullah'ın silahsızlandırılması için resmi bir taahhütte bulunmasını istediğini belirtti.

Barrack'ın bu hafta Lübnan'a yaptığı ziyareti yorumlayan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, iki ülke arasındaki özel diplomatik görüşmeleri açıklamayı reddetti. Ancak Barrack'ın kamuoyuna açıkladığı gibi Lübnan hükümetinin ilk tepkisinden büyük ölçüde memnun olduğunu ifade etti. Bununla birlikte, ‘artık ayrıntılara girme ihtiyacı olduğunu’ da kaydetti.

Sözcü, güvenlik konusunda Lübnan ordusunun güneyde Hizbullah'ı silahsızlandırma konusunda ilerleme kaydettiğini, ancak daha yapılması gereken çok şey olduğunu belirtti. Sözcü, “Lübnan devletinin ülke genelinde Hizbullah ve devlet dışı aktörlere ait tüm altyapıyı silahsızlandırmak için daha fazlasını yapması gerekiyor. Güvenlik reformları tek başına yeterli olmayacaktır” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan, mali istikrarını sağlamak ve uluslararası toplumun güvenini yeniden tesis etmek için temel ekonomik ve adli reformları acilen hayata geçirmeli. Ayrıca parlamento, bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması yasası ile yargı bağımsızlığı yasasını geçirmek üzere harekete geçmeli. Lübnan ilerleme kaydetmek için bu anı değerlendirmeli. Çünkü ABD, Hizbullah'ın ya da Lübnan'daki başka herhangi bir terörist grubun şiddet eylemlerinde bulunma ve Lübnan ya da İsrail'in güvenliğini tehdit etme kabiliyetini yeniden kazanmasını görmek istemiyor.”